- Kabir Ziyareti ve Mezarlıkların Korunması

Adsense kodları


Kabir Ziyareti ve Mezarlıkların Korunması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
neslinur
Thu 17 June 2010, 08:18 am GMT +0200


KABİR ZİYARETİ VE MEZARLIKLARIN KORUNMASI

Muhterem Müslümanlar!

Hiç şüphe yok ki, bu dünya fânîdir. Her yeni, eskiyecek ve her konan göçecektir.  Her nefis, mutlaka ölümü tadacak, bu dünya hayatı sona erecek ve daha cazibeli olan âhiret hayatı başlayacaktır. Ahiret hayatına geçiş için  açılan ilk kapı, kabir kapısıdır. Bu kapıdan içeri  giren her insanın  ilk sorgusu burada yapılacaktır. Yüce Allah’ın, bizim için  tâyin ve takdîr buyurduğu hayat gerçeği ve güzergâhı böyledir. Nitekim Kurân-ı Kerîm, bu hakikati şöyle açıklamaktadır: “Allah onu (insanı) hangi şeyden yarattı? Onu, küçük bir nutfeden yaratıp ona özel bir şekil vermiştir.  Sonra ona, dünyaya  geliş yolunu kolaylaştırmıştır. Sonra ona ölümü vermiş ve kabre koydurmuştur. Sonra  dilediği zaman,  onu yeniden diriltecektir”[1].

Değerli Mü’minler!

Yakınlarımızdan ve dostlarımızdan bir çoğu, şimdi âhiret âleminin ilk durağı olan kabirlerinde bizi beklemektedirler. Biz de onların yanına gideceğiz. Bir insanın, ölmüş olan yakınlarını, dostlarını,  sevdiklerini ve hayatı birlikte paylaştığı arkadaşlarını unutması, elbette kolay değildir. Her fırsatta onları  yâd etmek ve onlarla olan münasebetini, bir şekilde sürdürmek ister. Bunun için onların kabirlerini ziyaret etmeyi bir vefâ borcu bilir ve bu ziyaretlerle de vicdânî bir teselli bulur.  İslâm dininde, ölümü hatırlamak, ahiret hayatını düşünmek ve günahlarının affı için Allah’a duâ etmek üzere kabir ziyaretinde bulunmak sünnettir. İşte bu maksatla Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), kabir ziyaretini tavsiye etmiş ve: “Kabirleri ziyaret ediniz, bu  size ahireti hatırlatır”[2] buyurmuştur. Bunun için dinimiz, kabir  ziyaretleriyle ilgili bazı ölçüler  koymuştur.

Aziz Müslümanlar!

Mezarlıklarımız, temiz ve tertipli, isrâf ve gösterişten uzak olmalıdır.   Oralar, mesîre yeri hâline getirilmemeli ve kabirlerin üzerine oturulmamalıdır. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.), bir mazeret olmadan kabirlerin üzerine oturulmamasını ve çiğnenmemesini tavsiye etmiştir.[3]

Kabir ziyaretinde bulunurken, tevhîd inancına uygun düşmeyen tutum ve davranışlardan sakınmak gerekir. Mezarlıklara veya türbelere ziyarete gidip oradaki  ağaçlara mendil bağlamak, mezarların taşını toprağını öpmek, üzerlerindeki örtülere yüz sürmek ve bunlardan medet ummak, şifa beklemek gibi haram davranışlardan sakınmalı ve bu tür bid’at ve hurâfelerden şiddetle kaçınmalıyız.

O halde bize düşen görev, yakınlarımızın, dost ve sevdiklerimizin mezarlarını, sâde bir biçimde düzenlemek, temiz tutmak, yeşillendirmek ve mümkünse mezarların başına bir fidan dikmektir. Onların kabirlerini, usûlüne göre ziyâret edip  işlediğimiz hayır, yaptığımız ibadet, okuduğumuz Fâtiha’nın sevabını ruhlarına bağışlamalı ve onlara dua etmeliyiz.
[1] Abese, 80/18-22
[2]  İbn Mâce Sünen, Cenâiz, 47
[3] Müslim, Cenâiz, 33.

    

Sevgi.
Sat 13 January 2018, 01:22 am GMT +0200
Esselâmü Aleyküm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu
Birgün elbet her canlı ölümü tadıcak. Oyüzden herzaman ibadetlerimizi vaktinde ve hakkıyla yerine getirenlerden olalım çünki son pişmanlık asla fayda vermicek.

ceren
Sat 13 January 2018, 01:37 pm GMT +0200
Aleykümselam.Her kabir ziyaretinde nefsini terbiye eden ,kabir ziyaretini de hakkıyla ve islama uygun yapan kullardan olalım inşallah...