sidretül münteha
Fri 28 October 2011, 04:58 pm GMT +0200
46. Kabe'ye Gönderilecek Kurbanlığa Yapılacak İşler:
145. Nafî'den: Abdullah b. Ömer, Medine'den Kabe'ye kurbanlık gönderirken, hayvana Zülhuleyfe'de kurban nişanı takar, sonra da keserek cini (işaret) yapardı. Nişan takma işlemi ile cini yapma işlemini aynı yerde kıbleye karşı çevirerek yapardı. Kurban nişanı olarak hayvanların boynuna bir şeyler asar, cini olarak da sol tarafını kesmek suretiyle kanatırdı. Daha sonra da herkesle beraber Arafat'ta vakfe yerine gidilirdi. Oradan dönerken yine kurbanlıklar beraberlerinde olurdu. Bayramın birinci günü sabahı Mina'ya gelince saçları kesmeden ve tıraş olmadan önce kurbanını keserdi. Abdullah kurbanlarını sıraya sokar, kıbleye karşı çevirir ve onları bizzat kendisi eliyle keserdi. Daha sonra kendisi yer, başkalarına da ikram ederdi.[107]
146. Nafî'den: Abdullah b. Ömer, Kabe'ye göndereceği kurbanlık devenin hörgücünü keserek cini (işaret) yaparken şöyle derdi: «Allah'ın ismiyle, ALLAH en büyüktür.»
Hedy'in (yani Kabe'ye gönderilen kurbanlık hayvanın) ne olduğu hakkında da şöyle derdi: Hedy, kurban nişanı takılıp, kan çıkartılarak nişan yapılan ve Arafat'ta vakfe esnasında orada bulundurulan hayvandır.
Abdullah b. Ömer, Kabe'ye göndereceği kurbanlık develere çeşitli çullar örter, sonra da bu çulları Kabe'ye göndererek Kabe'nin örtüsüne ilave ederdi.
imam Malik,.Abdullah b. Dinar'a:
«—Abdullah b. Ömer'in Kabe'ye göndereceği develer için yaptırıp sonra da Kabe'ye gönderdiği çullar ne oldu?» diye sordu. O da:
«— Onlar sadaka olurdu» cevabını verdi.[108]
147. Nafî'den: Abdullah b. Ömer, Kabe'ye gönderilecek kurbanlıkların küçük olmamalarını söylerdi.
Abdullah b.Ömer, Mina'dan Arafat'a çıkıncaya kadar kurbanlık develerin çullarını üzerlerinden almazdı.
Hişam, babası Urve'nin şöyle dediğim naklediyor: «Yavrularım! Hiç biriniz şerefli dostlarınıza layık görmediğiniz hayvanları, Kabe'ye kurbanlık için göndermeyin. Çünkü ALLAH, şereflilerin en şereflisi ve en iyisine lâyık olandır.»
[107] Şeybanî, 399
[108] Şeybanî, 400.