- Kabenin içinde namaz kılma

Adsense kodları


Kabenin içinde namaz kılma

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Wed 23 March 2011, 03:32 pm GMT +0200
17. Kabe'nin İçinde Namaz Kılma

 

156. Abdullah ibn Ömer (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir: "Resulullah (s.a.v), (Mekke'nin fethi günü beraberinde) Üsâme b. Zeyd, Bilal ile Osman b. Talha olduğu halde Beyt(ullah)' girip üzerlerine kapıyı kapadılar. (Kapıyı) açtıkları zaman (oraya) ilk giren ben oldum. Bilal e rastlayıp ona:

Resulullah (s.a.v), Beyt(ullah'ın içind)e namaz kıldı mı?' diye sordum. Bilal:

Evet, iki Yemânî direğin arasında namaz kıldı' diye cevap verdi.[541]

Bir rivayette şu ilave yer almaktadır:

(Bilal'e,) Peygamber (s.a.v) (Kabe'nin içinde) kaç rekat namaz laldı?' diye sormak aklıma gelmedi. [542]

Başka bir rivayette ise konu ile ilgili şu ifade yer almaktadır:

Bilal'e: 'Peygamber (s.a.v) (Kabe'nin) neresinde namaz kıldı?' diye sordum. O da:

İki ön direk arasında (namaz kıldı)' diye cevap verdi. [543]

Konu ile ilgili diğer bir rivayette ise şu husus yer almaktadır:

(Kabe'nin içinden dışarı) çıktığında Bilal'e:

Peygamber (s.a.v), (Kabe'nin içinde) ne yaptı?' diye sordu. O da:

Bir direği sol tarafına, bir direği sağ tarafına, üç direği de arka tarafına alıp - o sırada Beytullah, altı direk üzerinde idi [544] sonra namaz laldı. [545]

Yine konu ile ilgili başka bir rivayet şu şekildedir:

Bilal'e sorup:

Peygamber (s.a.v), (Kabe'nin içinde) namaz kıldı mı?' dedim.

Evet, kapıdan giren kimsenin sol tarafına düşen iki direk arasında iki rekat namaz kıldı. Sonra dışarıya çıkıp Kabe'nin [546] yüzü (kapısı) karşısında (Makanw İbrahim'de) iki rekat namaz kıldı. [547]

Yine konu ile ilgili diğer bir rivayet şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), (Mekke'nin) fethi yılında [548] Kasvâ (adlı devesinin) terkisinde Usame b. Zeyd'de olduğu halde (Kabe'ye) geldi. Yanında Bilal, Osman b. Talha'da vardı. Devesini, Beyt(ullah)'ın yanına çöktürdü. Sonra Osman'a:

Bize (Kabe'nin) anahtarını getir' buyurdu.

Bunun üzerine Osman (hemen gidip annesinden Kabe'nin anahtarını) getirip (Kabe'nin) kapısını açtı. Resulullah (s.a.v), Üsame b. Zeyd, Bilal ve Osman ile birlikte (Kabe'nin içine) girdiler. Sonra (Kabe'nin) kapısını üzerlerine kapattılar. [549] içeride uzunca bir zaman kaldılar. Sonra Resulullah (s.a.v) dışarı çıktı. İnsanlar, (Kabe'nin içine) girmek (için) koştular. Ben onları geride bırakıp Bilal'ı (Kabe'nin) kapısının yanında ayakta (dikelmiş bir vaziyette) buldum. Ona:

Resulullah {s.a.v) (Kabe'nin içerisinde) nerede namaz kıldı?1 diye sordum. O da:

Şu ön iki direk arasında namaz kıldı' diye cevap verdi. O sırada Kabe, iki sıra altı direk üzerinde kurulu idi.

(Bilal sözüne devamla:) Resulullah (s.a.v) namaz kılarken Kabe kapısını arkasına aldı. Yüzü ile de, (Kabe'ye girdiğinde karşına gelen) duvara doğru durdu. Resulullah (s.a.v) ile karşısındaki duvar arasında üç arşmfhk bir mikdara) yakın bir mesafe vardı.

Abdullah ibn Ömer der ki: Bilal'e:

Peygamber, Kabe'nin içinde kaç rekat namaz kıldı' diye sormayı unuttum. Resulullah (s.a.v)'in namaz kıldığı yerde kırmızı bire mermer vardı. [550]

Yine konu ile ilgili başka bir rivayette şu ifade yer almaktadır:

Bana, Bilal yada Osman b. Talha şöyle haber verdi: Resulullah (s.a.v) Kabe'nin içinde iki Yem ân i direğin [551] arasında [552] namaz kıldı. [553]

Yine Müslim'in konu ile İlgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), (Mekke'nin) fethi yılında Üsame b. Zeyd'e ait di bir deve üzerinde gelip onu Kabe'nin Harîm'ine çöktürdü. Sonra Osman Talha'yı çağırıp ona:

Bana (Kabe'nin) anahtarını getir' buyurdu. Osman hemen (Kabe' nin anahtarını getirmek için) annesine gitti. Fakat annesi (Kabe'nin) anahtarı nı ona vermek istemedi. Osman:

Vallahi, ya o anahtarı bana verirsin yada şu kılıç belimden çıkan dedi.

Bunun üzerine annesi, anahtan ona verdi. O da, Peygamber (s.a.v) gelip anahtarı ona teslim etti. Resulullah (s.a.v), (Kabe'nin) kapısını açtı.

(Hadisin ravisi,) bundan sonra bu hadisin bir benzerini rivayet etti. [554] Bu rivayetler, Buhârî ile Müslim'in (naklettiği) rivayetlerdir. Tirmizî'de, bu hadisi, bu üç rivayetten birine benzer olanı nakletmiştir.

Yine Tirmizî'nİn konu ile ilgili Abdullah ibn Ömer yoluyla Bilal'den naklen yaptığı başka bir rivayet şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), Kabe'nin içinde namaz kıldı.[555]

Abdullah ibn Abbâs ise: 'Namaz kılmadı, fakat tekbir aldı1 diyor.[556]

Ebu Davud'un da buna benzer bir rivayeti olup bu rivayetin içerisinde  "direkleri" ifadesi yer almayıpra (Peygamber, Kabe'nin içinde) namaz kıldı. Kendisi ile kıble arasın­da üç arşın(lık bir mesafe) [557] vardı" şu ifade yer almaktadır. [558] Yine bir rivayette şu ilave yer almaktadır:

"Ben, (Bilal'e: 'Peygamber, Kabe'nin içinde) kaç rekat namaz kıldı' diye sormayı unuttum. [559]

Nesâî ise şu rivayeti nakİetmiştir:

"Resulullah (s.a.v), Kabe'ye girmişti. Yanında Üsâme b. Zeyd, Bilal ile Osman el-Hacebî vardı. İçeriye girince, üzerlerine kapıyı kapadı. Resulullah (s.a.v), dışarı çıktığında, Bilal'e:

Resulullah (s.a.v), (Kabe'nin içerisinde) ne yaptı?' diye sordum. O da:

Resulullah (s.a.v), Kabe'nin bir direğini sol tarafına, iki direğini de sağ tarafına aldı. Üç direği de arkasında bıraktı. O sırada Kabe'nin altı direği vardı. Sonra namaz kıldı. Kendisi ile duvar arasında üç arşındık mesafe) vardı. [560]

Yine Nesâî'nin ilk baştaki rivayeti nakİetmiştir.

Yine Nesâî, naklettiği bir rivayetin sonunda şu ifade yer almaktadır:

Kabe'nin yüzü (kapısı)  karşısında  (Makam-ı  İbrahim'de)  iki rekat namaz kıldı. [561]

Yine Nesâî'nin konu ile ilgili başka bir rivayeti şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), Beyt(ullah)'a girmişti. Yanında Fadl ibn Abbâs, Üsâme b. Zeyd, Osman b. Talha ile Bilal vardı. Üzerlerine kapıyı kapayıp bir müddet içeride kaldılar. Sonra Peygamber (s.a.v) (dışarı) çıktı. İlk karşılaştığım Bilal idi. Ona:

Resulullah (s.a.v) (Kabe'nin) neresinde namaz kıldı?' dîye sordum. O da:

iki direğin arasına gelen yerde (namaz kıldı)' diye cevap verdi.[562]

 
18. Telbiyeyi, Bayram Günü Cemre-İ Akabe'de Taş Atmaya Başlayıncaya Kadar Devam Ettirmenin Müstehab Olması

 

157. Abdullah ibn Abbâs (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir: Üsâme, Arafat'tan Müzdelife ye kadar Peygamber (s.a.v)'in terkisinde idi. Sonra Peygamber (s.a.v), Müzdelife'den Mina ya kadar da Fadl ibn Abbâs'ı terkisine bindirdi.

(Abdullah İbn Abbâs devamla) der ki: Bunların her İkisi de: 'Peygamber (s.a.v), Akabe cemresini iaşlayıncaya kadar telbiye etmeye devam etti' demişlerdir. [563]

Bu, Buhârî ile Müslim'in (naklettiği) rivayettir.

Yine Buhârî'nin konu ile ilgiii bir rivayeti şu şekildedir:

Peygamber (s.a.v), Fadl ibn Abbâs'ı, Müzdelife'den Mina'ya [564] kadar terkisine bindirdi. Fadl, Peygamber (s.a.v)'İn (Akabe) cemresini taşlaymcaya kadar telbiyeye devam ettiğini [565] haber vermiştir. [566]

Tirmizî ile Nesâfnin rivayetinde Abdullah ibn Abbâs şöyle der:

Fadl ibn Abbâs dedi ki: Resulullah (s.a.v), beni, Müzdelife'den Mina'ya kadar terkisine bindirdi. (Akabe) cemresini taşlaymcaya kadar telbiye etmeye devam etti. [567]

Ebu Davud'un rivayeti ise şu şekildedir:

Resulullah (s.a.v), Akabe cemresini (büyük şeytanı) [568] taşlaymcaya kadar telbiyeye devam etmiştir. [569]

Nesâî'nin başka bir rivayetinde Abdullah İbn Abbâs şöyle der.

Resulullah (s.a.v)'in terkisinde bulunuyordum. Akabe cemresini taşlayincaya kadar telbiyeye devam etti. Oraya yedi (ufak) taş [570] attı. Her taşı atarken tekbir getiriyordu. [571]

Yine Nesâî'nin buna benzer bir rivayeti daha var. Fakat bu rivayetinde,  yedi (ufak) taş" ifadesine yer vermemiştir. Bu rivayette,  (Akabe cemresini) taşlayınca, telbiyeyi kesti" ilavesi almaktadır. [572]



[541] Buhârî Hac 51, 52, Salât 30, 81, 96, Teheccüd 25, Cihad 127, Meğâzî 77; Müslim, Hac 388-394 (1329); Ebu Dâvud, Menâsik 92 (2023); Tirmizî, Hac 47 (874); Nesaı, Kıble ö, Mesâcid 5, Menâsik 126, 127; İbn Mâce, Menâsik 79 (3063); Ahmed b. Hanbel, 2/3, 4b, 46,50,55,82,139,153

[542] Buhârî, Salât 81

[543] Buhârî, Salât 96; Müslim, Hac 391 (1329)

[544] Resulullah (s.a.v) zamanında Kabe'nin içinde o zaman altı direk vardı. Kabe'nin, hadisin ravisi Mâlik döneminde Kabe içinbdeki direklerden biri alınmış ve beş direk kalmıştı. Metindeki bu ifade, Kabe içindeki direklerin sayısının sonradan değiştiğini göstermektedir. Bazı alimler de, rivayeüerdeki bu farklılıklara bakarak olayın ayrı ayrı zamanlarda iki defe meydana geldiğini ileri sürmüşlerdir, (ç) 

[545] Buhârî, Salât 96; Müslim, Hac 388 (1329)

[546] Kabe, mavi taşlardan yapılmış 15 metre yüksekliğinde, Mescid-i Haramın'ın ortasında, kuzey cephesi 10 metre, batı cephesi 12 metre, güney cephesi 16 metre, doğu cephesi İl metre uzunluğunda küp şeklinde bir binadır.

Kur'an'ın ifadesine göre; yeryüzünde insanlar için yapılmış ilk bina Kabe'dir. Kabe'nin inşa tarihi ile ilgili pek çok rivayetler vardır. Kur'an-ı Kerim'de, Kabe'yi İnşa edenlerin; Hz. İbrahim ile oğlu İsmail olduğu belirtilmektedir (Bakara: 2/127). (ç) 

[547] Buhârî, Salât 30

[548] Resulullah (s.a.v) Kabe'ye girerken yanma çok sevdiği Zeyd'in oğlu olduğu İçin Üsame'yi, müezzini olduğu için Bilal'i, Kabe'nin hizmetçisi olduğu için Osman b. Talha'yı almıştır, (ç)

[549] Kabe'nin içine girdikten sonra kapıyı üzerlerine kapatmalarının hikmeti; izdihamı önlemek yada kalblerinin sükunet bulup tam bir huşuya ermesini sağlamaktır, (ç)

[550] Buhârî, Meğâzî 77

[551] İki direkle kast edilen; Rükn-ü Esved ile Rükn-ü Yemânîdir. Rükn-ü Esved'in iki fazileti vardır. Biri, Hz. İbrahim'in attığı temel üzerinde bulunmuş olması, diğeri de Hacerü'l-Esved'in bulunmasıdır.

Rükn-ü Yemânfnin ise bir fazileti vardır. O da, Hz. İbrahim'in temeli vardır. O da, Hz. İbrahim'in temeli üzerinde bulunmasıdır. Hacerü'l-Esved, sözü edilen iki faziletinden dolayı istilam edilmek ve öpülmek suretiyle temayüz ermiştir. Rükn-ü Yemânî ise; istilam edilir, fakat öpülmez, (ç)

[552] Bu hadis; Resulullah (s.a.v)'in Kabe'deki namazı, Yemânî rükunlar arasında bulunan iki direk arasında kıldığı ifadesi; Resulullah (s.a.v)'in sağında ve solunda birer direk bulunduğu bildirilmişse de aslında burada direğin biri, ya diğer iki direkle aynı hizada bulunmadığından yada Resulullah (s.a.v), namazı ona karşı kıldığından zikredilmemiştir. (ç)

[553] Müslim, Hac 394 (1329)

[554] Müslim, Hac 390 (1329)

[555] Hz. Peygamber (s.a.v)'in, beraberinde Üsame, Osman b. Ebi Talha, Fadl b. Abbas ve Bilal oldğu halde Ka'be'nin içerisinde namaz kıldığına dair bir çok hadis gelmiştir. Hz. Peygamber (s.a.v)'in, Ka'be'nin içerisine girip orada namaz kıldığını söyleyenlerin yanı sıra kılmadığını söyleyenler de vardır. Bu görüş ayrılığın sebebi, bu konuda Üsame b. Zeyd'den iki farklı rivayetin gelmiş olmasıdır.

Bütün bunlara rağmen, Resufullah (s.a.v)'in Ka'be'nin içerisinde namaz kıldığı umumiyet-'G kal:)U' eclilmiş, hatta yeri ve şekli üzerinde bazı detaylara bile yer verilmiştir, (ç)

[556] Tirmizî, Hac 47 (874)

[557] Abdullah ibn Ömer, Kabe'ye girince, yüzü istikâmetinde ileri doğru yürüyüp kapıyı arkasında bırakarak karşısındaki duvara üç arşın kalıncaya kadar ilerler ve Bilal'ın haber verdiği yeri bulur, orada namazını kıİarmış (ç)

[558] Ebu Dâvud, Menâsik 92 (2024)

[559] Ebu Dâvud, Menâsik 92 (2025)

[560] Nesâî, Kıble 6

[561] Nesâî, Menâsik 127

[562] Nesâî, Menâsik 126

[563] Buhârî, Hac 22, 101; Müslim, Hac 267 (1281); Ebu Dâvud, Menâsik 27 (1815); Tirmizî, Hac 78 (918); Nesâî, Menâsik 216, 229; İbn Mâce, Menâsik 69 (3039); Ahmed b. Hanbel, 2/3, 45, 46, 50, 55, 82

[564] Müzdelife: Mekke'de, Arafat ile Mina arasında bulunan ve Hac'da Arafat'tan sonra vakfe yapılan yerdir. Müzdelife kelimesi, "yaklaşmak, yakınlaşmak" anlamındaki Arapça "zelefe" kökünden türetilmiş olup "ysktaşılan, yakınlaşılan yer" anlamında, iftiaj babından ism-i mekân kalıbındadır. Ayrıca burası, "toplanma, bir araya gelme" anlamında cem adıyla da anılmaktadır. Burasının bu adlarla adlandırılması değişik şekillerde yorumlanmıştır. Mina: Mekke İle Arafat arasında, ikisini birbirine bağlayan yol üzerinde bir yer. Burası birinci ve ikinci Akabe bey'atiarında Hz. Peygamber (s.a.s) ile Medineliler arasındaki görüşmenin gerçekleştiği yerdir. Kuzeyinde Sabır dağı bulunmaktadır. Akabe Cemresi ile Mubassır Vadisi arasında kalan yere "Mina" denilir.

Arafat: Mekke'nin 20 km. uzaklığında ve doğusunda bulunan bir dağdır. Aynı adı taşıyan ova içinde yaklaşık 70 mefre kadar yükseklikte bir tepe görünümündedir. Tepeye koyu yeşil taş yığınları hakimdir. Arafat'a "Cebelü'r-rahme" (=Rahmet Dağı) da denir. Hac-ibadetinİn rükünlerinden biri olan Vakfe'nin yapıldığı yer olmasından dolayı büyük bir önem taşımaktadır. Bu dağın, ismini nasıi aldığı hakkında çeşitli görüşler vardır, (ç)

[565] Hacı adayının Akabe cemresini taşlaymcaya kadar telbiyeye devam etmesi gerekir. İmam Şâfıî İle İmam Ahmed, bu görüştedir.

Hanefıler ile bir rivayette İmam Şâfi?ye göre; İfrad Haccı ile Temettü yada Kıran Haca yapan bir hacı adayı, bayramın birinci günü Akabe cemresine kadar ilk teşt attığı andan itibaren telbiyeyi keser. Çünkü Abdullah ibn Mes'ud'dan gelen bir hadiste: "Ben, Peygamber (s.a.v)'in telbiyesini takip ettim. Akabe cemresine ilk taşı atıncaya kadar telbiyeye devam etti" buyurulmaktadir. (ç) 

[566] Buhârî, Hac 101

[567] Tirmizî, Hac 78 (918); Nesâî, Menâsik 216

[568] Cemre" kelimesi, sözlükte; ateş koru, közü, küçük çakıl taşı gibi anlamlara gelir. Burada ise haccın şartlarından olan cemre ve cemrelerin atıldığı yer anlamındadır.

Akabe, ilk ve orta diye üç cemre vardır. Cemrelerin üçü de, Mina'dadır. Akabe (=Büyük) cemre, kurban kesme günü taşlanır. Bu, Müzdelife'den Mina'ya gelindiğinde yapılır. İlk ve orta cemreler, Hayf mescidinin yukansındadır.

Cemrelere taş atılırken, Allah'a hamd ve sena edilir, tekbir ve tahlil getirilir. Hz. Peygamber (s.a.vj'e Salât ve selam okunur. Ayrıca arzu edilen başka dualarda okunur. Duâ edilirken, eller havaya kaldırılır, (ç)

[569] Ebu Dâvud, Menâsik 27 (1815)

[570] Cemrelere taş atma, bayramın birinci günü başlanır. İlk önce Akabe cemresinden 7 taş atılır. İkinci, üçüncü ve dördüncü günü, her üç cemreye birden 21 tane taş atılır. Böylece toplam sayı, 70'e ulaşır, (ç)

[571] Nesâî, Menâsik 228

[572] Nesâî, Menâsik 229

Sevgi.
Tue 18 October 2022, 05:26 am GMT +0200
Esselamü Aleyküm bu bilgileri bizlerle paylaşan kardeşlerimizden Allah razı olsun inşaAllah

Bilal2009
Tue 15 November 2022, 06:15 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam Rabbim bizlere nasip eylesin en hayırlı şeyleri Rabbim paylaşım için razı olsun