- Kâbe Örtüsü Arasında Antlaşma Yapılışı

Adsense kodları


Kâbe Örtüsü Arasında Antlaşma Yapılışı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 20 February 2010, 02:41 pm GMT +0200
Kâbe Örtüsü Arasında Antlaşma Yapılışı ve Müşrikliğin İslâmiyetten Üstün Gösterilmek İstenilişi


Heyetten bazıları, Ebu Süfyan´a:

"Kureyş´in her kabilesinden 50 kişi getir ve sen de içlerinde bulun!

Siz ve biz, Kabe örtüsünün arasına girip göğüslerimizi Kabe´ye yapıştırarak; birbirimizden ayrılma mak, birbirimizi bırakmamak üzere, hepimiz birden Allah´a ant içelim. Bizlerden tek adam kalmayıncaya kadar, şu adam [Peygamberimiz Aleyhisselam kastediliyor] hakkında sözbirliği yapalım!" dediler.

Öyle yaptılar ve antlaştılar.

Kureyş müşrikleri, birbirlerine:

"Medine´nin reisleri, bilgi ve ilk kitab sahipleri, ayağınıza kadar gelmiş bulunuyorlar.

´Biz mi, yoksa Muhammed mi; hangimiz daha doğru yolda?´ Onlardan bir sorun bakalım?" dediler.

"İyi olur!" diyerek bu tavsiyeyi benimsediler.[10]

Bunun üzerine, Ebu Süfyan, onlara:

"Ey Yahudi cemaati! Sizler, kendilerine ilk semavî kitab inmiş, ilim sahibi bir kavimsiniz!

Muhammed´le anlaşamadığımız meselede bizi aydınlatın: Bizim dinimiz mi, yoksa, onun dini mi daha hayırlı?[11]

Biz, Beytullah´ı imar ve ona develer kurban ederiz.

Hacca gelenlerin su ihtiyaçlarını karşılarız!

Putlara taparız!

Buna göre, biz mi daha doğru yoldayız, yoksa Muhammed mi daha doğru yolda?" diye sordu.

H eyet:

"Allah için söylenecekse, siz hakka ondan daha yakınsınız:

Çünkü, siz şu Beytullah´a hürmet ve tazimde bulunuyorsunuz.

Hacıların su ihtiyaçlarını karşılıyorsunuz.

Develerden kurbanlar kesiyorsunuz.

Atalarınızın tapageldikleri putlara tapıyorsunuz.[12]

Evet! Sizin dininiz onun dininden daha hayırlıdır ve siz hakka ondan daha yakınsınız!" dediler.

Yahudi heyetinin bu sözleri Kureyş müşriklerini çok sevindirdi.

Yahudi heyeti Peygamberimiz Aleyhisselamla çarpışmaya davet ettiği zaman, Kureyş müşrikleri bunu sevinerek benimsediler; bu yolda hemen derlenip toparlandılar ve hazırlıklara giriştiler.

Kureyş müşriklerinin sorularına Yahudi heyetinin verdiği cevaplar üzerine inen âyetlerde şöyle buyuruldu:

"Görmedin mi şu kendilerine Kitab´dan biraz nasip verilmiş olanları?!

Kendileri haça, şeytana inanıyorlar, diğer kâfirler için de ´Bunlar, iman edenlerden daha doğru bir yoldadır!´ diyorlar.

Bunlar, Allah´ın kendilerine lanet ettiği kimselerdir!

Allah kime lanet ederse, artık ona gerçek hiçbir yardımcı bulamazsın!

Yoksa onların yeryüzünün mülk ve saltanatından bir hissesi mi var?!

Fakat, öyle olsaydı, insanlara çekirdeğin arkasındaki minicik bir tomurcuğu bile vermezlerdi.

Yoksa onlar Allah´ın fazi u kereminden insanlara verdiği şeylere, nimetlere karşı haset mi ediyorlar?

Biz gerçekten İbrahim hanedanına da kitab ve hikmet vermişizdir. Onlara başkaca büyük bir mülk ve saltanat da bahşetmişizdir.

İşte, onlardan kimi ona (Muhammed Aleyhisselama) iman etti, kimi de ondan yüz çevirdi!

Çılgın bir ateş olarak Cehennem yeter bunlara (bu yüz çevirenlere)!"[13]




[10] Vâki di, M egâzf, c. 2, s. 4 41, 442.

[11] İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 225, Vâki df, Megâzî, c. 2, s. 442.

[12] Vâkıdı, Megâzî, c. 2, s. 442.

[13] Nisa: 51-55, İbn İshak, İbn Hişam, Sîre, c. 3, s. 225, 226,Taberî, Târîh, c.3, s. 44, İbn Seyyid, Uyûnu´l-eser, c. 2, s. 55, Ebu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 4, s. 94, 95.

M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 5/20-22.