- İzin istemek

Adsense kodları


İzin istemek

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sidretül münteha
Tue 4 January 2011, 04:26 pm GMT +0200
İZİN İSTEMEK


7734- Rib'î bin Hirâş radiyallahu anh'dan: "Bir adam gelip Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den (yanına girmek için) izin isledi ve 'Gireyim mi?' dedi. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hiz­metçisine: 'Haydi çık da ona izin istemeni(n âdabını) öğret! Ve ona şöyle demesini söyle: 'Esselâmü aleyküm e-edhulu (= Selâm üzeri­nize olsun, girebilir miyim?')'Adam (dışar­dan) bunu duydu ve 'Esselâmü aleyküm e-ed­hulu (= Selâm üzerinize olsun, girebilir mi­yim!)' dedi. Bunun üzerine Peygamber sallal­lahu aleyhi ve sellem ona izin verdi ve adam ondan sonra içeri girdi."

7735- Kays bin Sa'd radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bi­zi ziyaret edip: 'Esselâmü aleyküm ve rahme-tullah' diyerek selâm verdi.' Babam onun selâ­mını alçak sesle aldı, ben de ona dedim ki:

'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e içeriye buyurması için izin vermiyecek misin?'

'Bırak da, bize daha fazla selâm versin. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem bir kere daha: 'Esselâmü aleyküm ve rahmetullahi" diyerek selâm verdi. Sa'd yine duyulmayacak derecede alçak bir sesle selamını aldı. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem bir kere daha: 'es-Selâmu aleyküm ve rahmetullahi' diyerek selâm verdi ve geri döndü. Sa'd da arkasından koşup: 'Ey Al­lah'ın Resulü! Bize daha çok selâm vermen ve bundan hoşlandığım için, selâmınızı hafif sesle alıyordum, buyurun bize gidelim' dedi ve beraberce dönüp Sa'd'ın evine gittiler.

Sa'd ona yıkanmasını teklif etti, yıkandı ve ona zaferan ya da versle boyanmış büyük bir havlu verdi ve Allah Resulü onu üzerine sardı. Sonra ellerini kaldırıp Sa'd'a şöyle dua buyurdu: 'Allahım! Salavât ve rahmetini Sa'd ailesi üzerinde kıl!' Sonra kendisi için hazırla­nan yemeği yedi.

Gitmek isteyince Sa'd ona kadife ile eğer-lenmiş olan bir merkep hazırladı. Ondan son­ra (oğlu) Kays'a hitaben şöyle dedi: 'Ey Kays! Haydi Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'e refakat et!' Bunun üzerine ona refa­kat ettim. Bana: 'Haydi sen de terkime bin!' dedi; fakat ben kaçındım, bunun üzerine bana şöyle buyurdu:

'Ya bin ya da geri dön (zahmet etme)!' dedi ve ben de geri döndüm." [İkisi de Ebû Davud'a ait.]

7736- Ebû Saîd radiyallahu anh'dan: "Ensâr'ın bir meclisindeydim. Ebû Mûsâ endişeli bir şekilde şöyle dedi: 'Ömer'den içeriye girmek için üç kere izin istedim, cevap vermeyince döndüm. Arkamdan seslenip: 'Neden içeriye girmeden döndün?' diye so­runca: 'Ne yapayım üç kere izin istedim, ce­vap gelmeyince döndüm. Çünkü Allah Resu­lü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyur­muştur: 'Biriniz üç kere izin isteyip de kendi­sine izin verilmeyince dönsün' buyurdu. Bu­nun üzerine Ömer bana şöyle dedi:

'Vallahi bunu, Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in söylediğine dair bir delil göstereceksin. İçinizden bunu Allah Resulü sailallahu aleyhi ve sellem'den duyan var mı­dır? Buna şahitlik etsin.'

Ubeyy bin Ka'b şöyle dedi:

'Vallahi, kavmin en küçüğü sana tanıklık edecektir.' Ben de (yani Ebû Saîd) kavmin en küçüğü idim, kalkıp onunla gittim. Ömer'e: 'Bunu ben de Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'den duydum' diyerek ona tanıklık ettim."

7737- Diğer rivayet:

"Ebû Mûsâ, Ömer'den üç kere izin istedi. Galiba onu meşgul bulmuş olacak ki geri dön­dü. Bunun üzerine (Ebû Musa'yı kastederek): 'Galiba Abdullah bin Kays'ın sesini işittim. Haydi ona izin verin de girsin.' dedi. Ebû Mû­sâ çağırıldı ve Ömer ona şöyle dedi:

'Neden böyle yaptın?'

'Bize böyle emredildi.'

'Ya bunu hakikaten Allah Resulü sallalla­hu aleyhi ve sellem'in buyurduğuna dair bir delil getirirsin ya da ben sana yapacağımı bi­lirim'." Benzeri rivayet.

Onda ayrıca şöyle geçer: "Demek ki çarşı­larda alış verişle meşgul olurken böyle bir şe­yi Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sel­lem'den duymaktan mahrum olmuşum" dedi.

7738- Diğer rivayet:

"Ebû Musa (içeri girmek için) izin istedi. Ömer 'Bir' dedi. İkinci kez istedi, Ömer 'İki' dedi. Üçüncü kez izin istedi, Ömer 'Üç' dedi. Sonra Ebû Mûsâ dönünce Ömer ardından adam gönderip çağırtıp şöyle dedi:

'Eğer bu Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem'den bellediğin bir şeyse şahit getir! Yoksa seni mutlaka (âleme) ibret yaparım.'

Ebû Saîd dedi ki: 'Bize gelip şöyle dedi: 'Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in 'İzin almak üç keredir' buyurduğunu siz duy­madınız mı?' Oradakiler onun telaşına gülme­ye başladılar. Bunun üzerine dedim ki: 'Müs­lüman kardeşiniz size korku ve telaş içinde gelmiş siz ise ona gülüyorsunuz.' Ona da şöy­le dedim: 'Haydi gidelim bu cezada ben senin ortağınım.' Ona gidip 'İşte Ebû Saîd (benim şahidimdir)' dedi."

7739- Diğer rivayet:

Ebû Mûsâ dedi ki: "Esselâmü aleyküm, ben Abdullah bin Kays'ım." Ona izin verme­di. Bu defa "Esselâmü aleykum, ben Ebû Mû-sâ'yım" dedi. "Esselâmü aleykum, ben Eş'arî'yim" dedi. Sonra geri döndü. Ömer ar­dından adam gönderip onu geri çevirdi ve "Neden geri döndün! Biz meşgul idik. Senin selâmını onun için alamadık" deyince, "Pey­gamber sallallahu aleyhi ve sellem'den böyle duydum da onun için" dedi. Benzeri rivayet.

Ancak bu rivayette Ebû Musa'ya şahitlik yapan Ebû Saîd değil, Ubeyy bin Kâ'b'dır. O şöyle dedi: "Ey Hattâb'm oğlu (Ömer)! Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem'in ashabı­na karşı işkence ve azap vesilesi olma!" Ömer şu cevabı verdi: "Sübhanallah! Sübhanallah! Ben ancak bir şey duydum, onun aslı olup ol­madığım anlamak istedim."

7740- Diğer rivayet:

Ömer dedi ki: "Ben seni yalancılıkla it­ham etmem, fakat insanların yalan hadisler uydurmasından endişe ediyorum."

[Nesâî hariç, altı hadis imamı]

7741- Avf bin Mâlik radiyallahu anh'dan: "Tebuk harbinde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e o, bir deri çadır içindeyken geldim ve selâm verdim. Selâmımı aldı. Ba­na: 'Buyur gir!' dedi.' '(Çadır küçük) tama­men mi gireyim?' diye sordum, 'Evet tama­men gir!' buyurdu ve ben de yanına girdim."

7742-   Abdullah bin  Büsr radiyallahu

anh'dan:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, o zamanlar evlerin kapılan örtülü olmadığı için birinin kapışma geldiği zaman, yüzü ile kapı­ya doğru durmazdı, sağ tarafını ya da sol tara­fını kapıya çevirerek dururdu ve şöyle derdi: 'Esseîâmü aleyküm, Esselâmü aleyküm!' "

7743- Huzeyl bin Şurahbîl radiyallahu anh'dan:

"Bir adam gelip izin almak için Allah Ne-bîsi sallallahu aleyhi ve sellem'in kapısının lam karşısına durdu-.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem ona: 'Ya şöyle dur, ya da böyle dur! Çünkü izin istemek içindekilere haber vererek için­dir' buyurdu."

7744- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Göz içeri girdi mi, artık izn(e gerek) yok­tur. [Ebû Dâvud]

7745- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Eğer biriniz çağırıldığında kendisini ça­ğıran elçi ile beraber gelirse bu onun (elçi) için de izin sayılır."

7746- Diğer rivayet:

"Ev sahibinin kapıdaki kimseye gelmesi için elçi göndermesi içeri girmeye izni sayı­lır." [Ebû Dâvud]

7747- Atâ bin Yesâr radiyallahu anh'dan: "Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gelerek dedi ki:

İçeriye girmek için annemden izin alacak mıyım?'

'Evet,'

'Ben zaten her zaman onunla evde kal­maktayım. '

'(Olsun gene de) izin almalısın.'

'Ben ona (sürekli) hizmet ediyorum.'

'Peki onu çıplak görmek ister misin?'

'Hayır.'

'Öyleyse ondan izin al!' buyurdu." [Mâlik]

7748- Ali radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e geldiğim zaman ondan izin isterdim, namazda ise Öksürürdü ve ben içeriye girerdim. Değil ise: 'Buyur!' derdi ve ondan sonra içeriye gi­rerdim."

7749- Diğer rivayet:

"Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'e gece ve gündüz gelirdim. Gece huzuruna gir­mek için izin istediğim de öksürürdü. Ben de bunu izin sayardım." [Nesâî.]

7750- Ebû Eyyûb radiyallahu anh'dan: Dedik ki: "Ey Allah'ın Resulü! Selâmı an­ladık, peki ya 'İstinas' nedir?"

Şöyle buyurdu: "Kişinin Sübhanallah ya da Allahü ekber veya el-Hamdulillah demesi ya da öksiirmesidir. (Bu gibi ibarelerle) ev halkına izin verilir."

[İbn Mâce zayıf bir senedle]

7751- İbn Mes'ûd radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Senin yanıma girmek için iznin, perdenin kaldırılması ve benim fısıltımı işitmendir. Bu, seni bundan ahkoyuncaya dek böyle devam edecektir." [Müslim]

7752- Câbİr radiyallahu anh'dan: "Babamın bir borcu hususunda Peygam­ber sallallahu aleyhi ve sellem'e geldim ve kapıyı çaldım. 'Kim o?' diye seslendi. 'Be­nim' dedim. 'Benim benim!' dîye söylenerek çıktı. Belli ki (kim olduğumu söylemeden yalnızca) 'Benim' dememden hoşlanmamış bir hali vardı."

IBuhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Tirmizî]

7753- Enes radiyallahu anh'dan:

"Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in odalarından birinin İçine baktı. (Onu farkeden) Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hemen mışkas denilen ok demiri veya demirleriyle ona doğru ayağa kalktı. Enes: "Peygamberi elindeki demiri o adama dürtmek için onun görmediği tarafından ona yanaştığını görür gibiyim" dedi.

7754- Diğer rivayet:

"Bir bedevi, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in kapısına geldi. Gözünü kapının içine dikip bakmaya koyuldu, Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem onu gördü, eline bir bıçak ya da ince bir kazık aldı onu beklemeye kovuldu. Derken bedevî, onu görünce geri çe­kildi.

Şöyle buyurdu: 'Eğer bakmaya devam et-seydin bununla gözünü ayacaktım'',"

[Mâlik hariç, altı hadis İmamı]

7755- Ebû Hureyre radiyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:)

"Kim izinleri olmadan bir topluluğun evi­ni dikizlerse, gözünü çıkarmaları artık onlara helâl olur."

7756- Diğer rivayet:

"Gözü heder olur (yani diyet gerekmez)."

[Buhârî, Müslim, Ebû Dâvud ve Nesâî.]

7757- Ebû Zer radİyallahu anh'dan: (Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem

buyurdu:)

"Bir kimse izinleri olmadan bir evin per­desini açıp da içeriye bakarsa ve ev halkının avretini (yani görünmesi mahzurlu olan yeri­ni) görürse, cezayı mucip bir suç işlemiş ol­duğundan o eve artık onun bir daha gelmesi helâl olmaz. Eğer basını uzatıp evin içine ba­karsa da ev sahibi de onun gözünü çıkarırsa bundan dolayı kınanmaz.

Eğer kapılar ve perdeler açık olup da ba­karsa o zaman suç bakanın değil, hane sahi­binin olur."   [Tirmizî]

7758- İbn Abbâs radiyallahu anh'dan: "Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'in

el-Hakem bin Ebî'I-As'i Medine'den Taife sürgün edişinin sebebi şudur: Peygamber sal­lallahu aleyhi ve sellem odasmdayken bir göl­ge ile karşılaştı, o gölge sanki ona bakıyordu. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem: 'Ke­ler var, keler var' diye bağudı. Bir de ne gör­sün bakan kişi el-Hakem değil mi? Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sel­lem el-Hakem'e şöyle dedi: 'Sen artık ben bu­rada kaldıkça, Medine'de kalamazsın.' Sonra onu Taife sürdü."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de. İsnadında Müdrik bin Süleyman vardır.]

7759- A'yun el-Harizmî radiyallahu anh'­dan:

"Enes'e geldim. O, dehlizdeydi. Ona se­lâm verdim. 'Burası izin istenmeyecek bir yerdir, gir!' dedi."

[Taberânî, Mu'cemu'l-Kebîr'de. A'yun meçhul bir râvidir]


 
7734- Bu hadisi Ebû Dâvud (5177-8), Ebû'l-Ahvas an Mansûr an Rib'î an raculin min Benî Âmir asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7735- Bu hadisi Ebû Dâvud (5185), el-Velîd b. Müslim ani'l-Evzâî an Yahyâ b. e. Kesîr an Muh. b. Abdirrahman b. Es'ad b. Zürâre an Kays b. Sa'd senedi ile tahrîc etti.

Başka bir kanaldan mürsel olarak rivayet olunmuştur.

7736- Bu rivayeti Buhârî (isti'zân 13/2, VII, 130), Müslim (âdâb 33, s. 1694) ve Ebû Dâvud (5180), Süfyân b. Uyeyne an Yezîd b. Husayfe an Busr b. Saîd an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7737- Bu rivayeti Buhârî (buyû‘ 9, III, 6-7), Müslim (âdâb 36, s. 1695-6) ve Ebû Dâvud (5182), İbn Cüreyc an Atâ an Ubeyd b. Umeyr an Ebî Mûsa asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7738- Bu rivayeti Müslim (âdâb 35, s. 1095) ve Tirmizî (2690), Ebû Nadre an Ebî Saîd asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7739- Bu rivayeti Müslim (âdâb 37, s. 1696) ve Ebû Dâvud (5181), Talha b. Yahyâ an Ebî Bürde an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7740- Bu rivayeti Mâlik (isti'zân 3, s. 964) ve Ebû Dâvud (5184), Mâlik an Rabîa b. e. Abdirrahman an gayri vâhidin an Ebî Mûsâ asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7741- Bu hadisi Ebû Dâvud (5000) ve İbn Mâce (4042), el-Velîd b. Müslim an Abdillah b. el-Alâ an Busr b. Ubeydillah an Ebî İdrîs el-Havlânî an Avf asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7742- Bu hadisi Ebû Dâvud (5186), Bakiyye b. el-Velîd an Muh. b. Abdirrahman an Abdillah b. Busr asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7743- Bu hadisi Ebû Dâvud (5174-5), el-A'meş an Talha b. Musarrif (an raculin) an Huzeyl an Sa'd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7744- Bu hadisi Ebû Dâvud (5173), er-Rebî' b. Sül. el-Müezzin an İbn Vehb an Sül. b. Bilâl an Kesîr ani'l-Velîd an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

Kesîr, İbnü Zeyd'dir ve zayıftır.

7745- Bu hadisi Ebû Dâvud (5190), Hüseyin b. Muâz an Abdila'lâ an Saîd an Katâde an Ebî Râfi' an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

7746- Bu rivayeti Ebû Dâvud (5189), Mûsâ b. İsm. an Hammâd an Habîb ve Hişâm an Muh. b. Sîrîn an Ebî Hureyre senedi ile tahrîc etti.

7747- Mâlik (isti'zân 1, s. 963), an Safvân b. Süleyman an Atâ senediyle tahrîc etti.

İbn Abdilberr dedi ki: "Sahîh bir mürseldir. Bunun başka bir sahîh ya da sâlih bir tariki olduğunu bilmiyorum."

7748-7749- Bu hadisi Nesâî (sehv 17, III, 12), Abdullah b. Nuceyy (an ebîhi) an Alî asl-ı senedi ile tahrîc etti.

İbn Nuceyy ihtilâflı bir râvidir.

7750- Bu hadisi İbn Mâce (3707), İbn e. Şeybe an Abdirrahîm b. Sül. an Vâsıl b. es-Sâib an Ebî Sevre an Ebî Eyyûb senedi ile tahrîc etti Ebû Sevre zayıf bir râvidir.

7751- Bu hadisi Müslim (selâm 16, s. 1708), el-Hasan b. Ubeydillah an İbr. b. Süveyd an Abdirrahman b. Yezîd an İbn Mes'ûd asl-ı senedi ile tahrîc etti.

7752- Bu hadisi Buhârî (isti'zân 17, VII, 131), Müslim (âdâb 38-9, s. 1697), Ebû Dâvud (5187) ve Tirmizî (2712), Şu'be an İbni'l-Münkedir ao Câbir asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7753- Bu hadisi Buhârî (isti'zân 11/2, VII, 130; diyât 23, VIII, 44-5), Müslim (âdâb 42; s. 1699) ve Ebû Dâvud (5171), Hammâd b. Zeyd an Ubeydillah b. e. Bekr an Enes asl-ı senedi ile;

Buhârî (diyât 15/2, VIII, 40) ve Tirmizî (2708), Humeyd an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7754- Bu rivayeti Nesâî (kasâme 47, VIII, 60), Ebân an Yahyâ an İshâk b. Abdillah b. e. Talha an Enes senedi ile tahrîc etti.

7755-7756- Bu hadisi Buhârî (diyât 23/3, VIII, 45), Müslim (âdâb 44, s. 1699) ve Nesâî (kasâme 47, VII, 61), Süfyân an Ebî'z-Zinâd ani'l-A'rec an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile;

Müslim (âdâb 43, s. 1699) ve Ebû Dâvud (5172), Süheyl b. e. Sâlih an ebîhî an Ebî Hureyre asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.

7757- Bu hadisi Tirmizî (2707), Kuteybe an İbn Lehîa an Ubeydillah b. e. Ca'fer an Ebî Abdirrahman el-Hubelî an Ebî Zerr senedi ile tahrîc etti ve isnâdı hakkında garîb hükmü verdi.

7758- Heysemî, Müdrik (ya da Mâlik) b. Sülelmân'ı tanımadığını, diğer râvilerinin ise güvenilir kimseler olduğunu söylemiştir (Mecma‘ VIII, 43).

7759- Bu hadisi Buhârî (Edebü'l-müfred 1100) ve Taberânî (697), Mûsâ b. İsmâil an A'yun el-Hvârizmî an Enes asl-ı senedi ile tahrîc ettiler.



Bilal2009
Sun 14 July 2019, 01:46 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim paylaşım için razı olsun

Melek Nur Çelik koü
Sun 14 July 2019, 03:37 pm GMT +0200
Paylaşım için Allah razı olsun..

gulsahkilicaslan
Mon 15 July 2019, 10:31 am GMT +0200
leyküm selâm. Rabbim bizleri razı olmıcağı her türlü kötü işlerden uzak durmayı nasip etsin inşaAllah
Bu faydalı bilgileri bizlerle paylaştığınız için Allah sizlerden razı olsun kardeşim

ceren
Mon 15 July 2019, 07:55 pm GMT +0200
Esselamu aleykum. Rabbim razı olsun bilgilerden kardeşim. ...

Sevgi.
Tue 16 July 2019, 10:43 am GMT +0200
Aleyküm selâm. Rabbim bizleri herzaman rızasına uygun şekilde yaşıyan kullarından eylesin inşaAllah
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim

gulsahkilicaslan
Tue 16 July 2019, 10:45 am GMT +0200
Rabbim razı olsun selam ve dua ile..