ezelinur
Fri 30 July 2010, 07:46 pm GMT +0200
İYİ İNSAN NASILDIR?
"Abdullah-ı Bosnevî" ilim ehli bir zâttı
İşi hep okumak ve talebe okutmaktı
Çok fazla korkuyordu Allahü teâlâdan
Yine bir sohbetinde buyurdu ki bir zaman:
(Hakîkî bir müslümân önce ilmihâlini
Öğrenip buna göre düzeltir her hâlini
Eğer günâh işlerse üzülür kalbi yanar
Artık unutmaz onu tâ ölünceye kadar
(Ben Rabbime nasıl da isyân ettim?) diyerek
Pişmân olur ve ağlar göz yaşları dökerek
"İyi iş" yapsa dahî kusûrlu noksan bulur
Ve o işi bir daha hâtırlamaz unutur
Her gün akşam olunca kendine sorar ki hep:
(Ey nefsim Allah için ne yaptın bu gün acep?)
Gece gün kendisini hem çeker ki hesâba
Düşmesin âhirette Cehenneme azâba
"Dünyâ düşüncesi"ni kalbinden söküp atar
Âhirette azâbtan kurtulmaya yol arar
Gönlünden tam olarak atar "Uzun emel"i
Zîrâ iyi bilir ki çok yakındır "Ecel"i
Dünyâ için çalışıp kazansa da pek fazla
"Dünyâ muhabbeti"ni kalbine sokmaz aslâ
Zîrâ onun kalbinde vardır "Allah sevgisi"
Bir kalpte "İki zıd"dan bulunmaz her ikisi
Hâlis mü'min odur ki ödü kopar günâhtan
Harâm işlerim diye korkudan titrer her an
Kırık mahzun kalp ile yapar ibâdetini
Sonra da istiğfâra muhtâç bulur hepsini
"Âhiret derdi" ile dertlenmiştir o hepten
Bütün yaptıklarına tövbe eder yürekten)
Dediler ki: (Efendim mü'mine yakışmıyan
Kötü işleri dahî eyleyin bize beyân)
Buyurdu ki: (İnsanın hevâ ve hevesine
Uyarak iş yapması zulümdür kendisine
İşlediği günâhı "Küçük" görse o şâyet
Olamaz onun için bundan büyük felâket
İnsanların düştüğü korkunç hastalıkların
Biri de "Gıybet"ini yapmaktır bir insanın
Gıybet iki cihânda felâkete sebeptir
Milletleri içerden kemiren bir âfettir
Kendisini beğenen kimseler yapar bunu
Tatmîn eder böylece nefsinin arzusunu
Ey akıl sâhipleri düşünün ibret alın!
Henüz ecel gelmeden "Ölüm"e hazırlanın
Siz günâh işlerseniz bu dünyâda gülerek
Yanarsınız orada âh-ü figân ederek
"Ateş deyip geçmeyin düşünün üzerinde
Tutun parmağınızı bir "kibrit alevi"nde
Öyleyse üstünüzden atın da bu gafleti
Görün artık gelecek o korkunç âkıbeti)
"Abdullah-ı Bosnevî" ilim ehli bir zâttı
İşi hep okumak ve talebe okutmaktı
Çok fazla korkuyordu Allahü teâlâdan
Yine bir sohbetinde buyurdu ki bir zaman:
(Hakîkî bir müslümân önce ilmihâlini
Öğrenip buna göre düzeltir her hâlini
Eğer günâh işlerse üzülür kalbi yanar
Artık unutmaz onu tâ ölünceye kadar
(Ben Rabbime nasıl da isyân ettim?) diyerek
Pişmân olur ve ağlar göz yaşları dökerek
"İyi iş" yapsa dahî kusûrlu noksan bulur
Ve o işi bir daha hâtırlamaz unutur
Her gün akşam olunca kendine sorar ki hep:
(Ey nefsim Allah için ne yaptın bu gün acep?)
Gece gün kendisini hem çeker ki hesâba
Düşmesin âhirette Cehenneme azâba
"Dünyâ düşüncesi"ni kalbinden söküp atar
Âhirette azâbtan kurtulmaya yol arar
Gönlünden tam olarak atar "Uzun emel"i
Zîrâ iyi bilir ki çok yakındır "Ecel"i
Dünyâ için çalışıp kazansa da pek fazla
"Dünyâ muhabbeti"ni kalbine sokmaz aslâ
Zîrâ onun kalbinde vardır "Allah sevgisi"
Bir kalpte "İki zıd"dan bulunmaz her ikisi
Hâlis mü'min odur ki ödü kopar günâhtan
Harâm işlerim diye korkudan titrer her an
Kırık mahzun kalp ile yapar ibâdetini
Sonra da istiğfâra muhtâç bulur hepsini
"Âhiret derdi" ile dertlenmiştir o hepten
Bütün yaptıklarına tövbe eder yürekten)
Dediler ki: (Efendim mü'mine yakışmıyan
Kötü işleri dahî eyleyin bize beyân)
Buyurdu ki: (İnsanın hevâ ve hevesine
Uyarak iş yapması zulümdür kendisine
İşlediği günâhı "Küçük" görse o şâyet
Olamaz onun için bundan büyük felâket
İnsanların düştüğü korkunç hastalıkların
Biri de "Gıybet"ini yapmaktır bir insanın
Gıybet iki cihânda felâkete sebeptir
Milletleri içerden kemiren bir âfettir
Kendisini beğenen kimseler yapar bunu
Tatmîn eder böylece nefsinin arzusunu
Ey akıl sâhipleri düşünün ibret alın!
Henüz ecel gelmeden "Ölüm"e hazırlanın
Siz günâh işlerseniz bu dünyâda gülerek
Yanarsınız orada âh-ü figân ederek
"Ateş deyip geçmeyin düşünün üzerinde
Tutun parmağınızı bir "kibrit alevi"nde
Öyleyse üstünüzden atın da bu gafleti
Görün artık gelecek o korkunç âkıbeti)