- Itrî, besteleriyle anıldı

Adsense kodları


Itrî, besteleriyle anıldı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Sat 29 December 2012, 06:51 pm GMT +0200
Itrî, besteleriyle anıldı



Tarih: 29.12.2012


Buhûrîzâde Mustafa Itrî Efendi, vefatının 300. yıldönümünde Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından düzenlenen konserde besteleriyle anıldı.  Diyanet İşleri Başkanlığı Konferans Salonu’nda düzenlenen konsere, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Devlet eski Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmed Said Hatiboğlu ve çok sayıda dinleyici katıldı.

Diyanet İşleri Başkanı Görmez, konser öncesinde yaptığı kısa konuşmada, düzenlenen etkinliğin sadece bir konser değil, bir vefa borcu olduğunu dile getirdi.  Itrî’nin bestekârlığıyla ön plana çıkmasına rağmen şair, hattat ve hanende kimliğini de üzerinde taşıdığına değinen Başkan Görmez, “Mustafa Itri Efendi, bir medeniyet bestekârı unvanını hak ediyor. Bizim medeniyetimiz, tevhit medeniyetidir. Tevhidin en güzel ifadesi, tekbirdir. Sadece o tekbiri bestelediği için dahi biz milletçe ona çok şey borçluyuz.” diye konuştu.

Üstat bestekâr Ahmet Hatiboğlu’nun yönetimini üstlendiği konserde Diyanet İşleri Başkanlığı Tasavvuf Musikisi Korosu, TRT Ankara Radyosu ve Gazi Üniversitesi Türk Müziği Konservatuvarından sanatkarların oluşturduğu koroyla Itrî’nin bestelediği klasik ve tasavvufî eserler icra edildi. Konserde ayrıca Kocatepe Camii İmam Hatibi İsmail Coşar da kaside okudu.

Itrî kimdir?


İstanbul’da Mevlanakapı civarındaki Yayla (eski adıyla Yaylak) semtinde doğan ve asıl adı Mustafa olan Itrî, şiirlerinde kullandığı Itrî mahlası ve Buhûrîzâde lakabıyla tanınmıştır.  Türk mûsiki tarihinin en önde gelen birkaç simasından biri olan Itrî, hanendeliği, şairliği ve hattatlığının yanı sıra özellikle bestekârlığı ile tanınmıştır. Musikideki hocaları kesin olarak bilinmemekle birlikte Derviş Ömer, Kapımpaşalı Koca Osman, Küçük İmam Mehmet Efendi ve Hafız Post gibi üstatlardan faydalanmış olabileceği tahmin edilmektedir.

Sade ve açık ifadelerle yazdığı manzumelerden hareketle Itrî’nin güçlü bir şair, ta’lik hattında söz sahibi bir hattat olduğu söylenmektedir. Ancak Itrî’nin musikişinas olarak asıl önemli yönü bestekârlığıdır. Türk musikisinin cami, tekke ve klasik musiki alanlarında peşrev, saz semâisi, kâr, beste, semâi, âyin, na’t, urak, tevşih, tekbir, sala ve ilahi olmak üzere hemen her formunda eser vermiş nadir sanatkârlarından olan Itrînin eserleri, alışılmışın dışında bir melodi örgüsüne sahiptir.  Dini eserleri içinde özellikle cami musikisinin şaheserleri arasında bulunan segâh tekbiri ve salât-ı ümmiyesi, küçük bir ses alanı içerisindeki büyük ifade gücünün çarpıcı örneklerindendir.