- İtikadda Taklid

Adsense kodları


İtikadda Taklid

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
sümeyra
Wed 11 January 2012, 06:24 pm GMT +0200
İtikadda Taklid

     
 

İtikadda taklid mevzuunda da ihtilâf edilmiş­tir:

Ehl-i Sünnet âlimlerinin cumhuru; «Mukalli­din imam sahihtir. Ona dünya ve ahiret hükümle­ri uygulanır. Taklidi imam ile sevap    kazanır ve cennete girer.» derler. Bu hükmün delili şudur: Nebi (S.A.V.) sahabe ve tâbiun, Arapların cahille­rinin imanını kabul ettiler. Halbuki cahil olan bu Arapların Allah'ı bilme hususunda ilmî delilleri yoktu. Buna rağmen Resulüllah (S.A.V.), onlara delilleri öğretmekle meşgul olmadılar. Yalnız tas­dik ile onların Müslümanlığını kabul ettiler. Çün­kü iman, kalbin tasdikidir. Mukallidde de tasdik mevcuttur ve küfür icabed-sn bir hal yoktur. O halde, kalbinde kat'î bir inanış vardır. Bu da onun imanına yeter.

Yalnız, mukallid, Allah'ı bilmedeki yakîn delilleri ve bu delillerin Allah'ın varlığına delâlet key­fiyetini terkettiği için günahtan hâli olmaz. Zira, insan, başıboş yaratılmamıştır. Fakat, «Mukallid» dediğimiz kimse şu göklere, güneşe, aya, yıldızlara, dağlara, canlılara; hülâsa, kâinata bakar da «mu­hakkak bunların bir yaratanı ve sahibi vardır, o da Allah'tır» şeklinde düşünerek tasdik ederse, bu düşündüklerini dili ile ifade etmese dahi, bu kim-

ise taklitten kurtulmuş ve günahtan sıyrılmış olur. Bu hususu, Fatih'in hocası Hızır Bey, «Nûniye» İsmindeki akaid    manzumesinde    şöyle ifada eder:

«Mukallidin imanı vardır ve bu imanı ile sevap kazanır. Fakat, delilleri nramayı terkettİğİ İçin gü-naîıkSrdir.» .

Osman Üveysî de, «Emâii» manzumesinde şöyle der:

«Mukallidin imanı muteberdir. Kılıç gibi çeşitli delilleri vardır.»

Ehl-i Sünnet'ten Ebul-Haseni'1-Eş'arî, Kadı Ebu Bekri'1-BakiHânî ve İmamü'I-Haremeyn; uAkald-i diniyyede iaklid yoktur. O halde inukallidin imanı sahih olmaz» fikrindedirler. Bu hususta­ki delilleri de şudur:

«Tasdik, ilimsiz ve ma'rifctsiz olmaz. Tasdik İçin, ilim asıldır ve şarttır. Mukallid için ise ilim bahis ko­nusu değildir. O halde, tasdik de yoktur. Tasdik ol­mayınca da iman olmaz.»

Eu izahın cevabı şudur: Evet, ilimsiz tasdik olmaz. Fakat tasdik, yani1 kabul için geniş bir il­me de ihtiyaç yoktur. Kabul ve tasdiki bilecek ka­dar bir ilim kâfidir. Nitekim, cahil Arabın, Pey­gamberimizin Keİime-i Tevhid emrini yerine getir­mesiyle imanı kabul edilmiştir.

Ebu'1-Haseni'l-Eşarî, mukallidin kâfir oldu­ğunu söylemiş ise de, bu meselede Abdü'l-Kahir Eağdadî şöyle demektedir:

«Mukallid her ne kadar, mutlak olarak mü'min değilse de kâfir de değildir. Çünkü onda tasdik mev­cuttur. Fakat, delilleri araştırmayı terkettiği için âsi­dir. Allah onu ya affeder, yahut da günahı miktarınca cezalandırır. Sonunda yine cennete girer. İşte Eş'arî'-nin söylemek istediği budur.»[364]

Bu hale göre: Eş'arî, «mukallid, mü'min-i Kâ­mil olamaz» demek istiyor. Nitekim, amal etmeyen kimsye de böyle diyordu. Bu durumda Eş'arî ile aramızda lafzı bir ayrılık vardır. Mânâda birleş­miş oluyoruz.

Mutezile Mezhebi'ndekiler ise; «Mukallid, yakînen delilleri bilmedikçe ve hasmını delillerle il­zam etmedikçe mü'min olamaz, cennete de gire­mez» demektedirler. Bu görüş, tamamen yanlıştır. Z;ra bu durumda kimse kolay kolay mü'min sayı­lamaz.[365]


Bilal2009
Wed 9 December 2020, 06:17 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri itikadı sağlam kullarından eylesin Rabbim paylaşım için razı olsun

Sevgi.
Fri 11 December 2020, 01:43 am GMT +0200
Aleyküm Selâm. Rabb'im itikâdı sağlam olan kullarından eylesin bizleri.. Aminn Ecmâin
Bilgiler için Allah razı olsun kardeşim