seymanur K
Thu 18 August 2011, 12:35 pm GMT +0200
İstisnalar
1- Her türlü velayet yetkisi için adalet şarttır. Çünkü adalet, maslahatları elde etme ve mefsedetleri def etme konusunda kişinin kusurlu davranmasını engeller. Ancak en doğru görüşe göre nikah velayetinde adalet şart değildir. Çünkü insanın doğası velayet altındaki kişi hakkında kusurlu davranmayı zaten engeller. İkrarın kabulünde de ikrarda bulunanın adil olması şart koşulmaz. Çünkü insan doğası kendi canına ve malına zarar verecek bir konuda yalan söylemeyi engeller. însan doğasından kaynaklanan ve yalan söylemeyi engelleyen durum dinden kaynaklanan engelden daha güçlüdür.
2- Nikah akdinde diğer akitlerde şart koşulmayan; sözlü ifadeler, veli ve şahitler şart koşulmuştur. Bunun sebebi nikahı zinadan ayırmak, utanç duyulacak şeylerin sebepleri hakkındaki töhmeti def etmektir.
3- Akitlerde kaçınılması zor olan her türlü aldanmanın yüklenilmesi konusunda din müsamaha gösterir. Örneğin fıstığı kabuğu ile satmak böyledir. İhtiyaç olmayan durumlarda ise aldanma akitleri etkiler.
Görme ile insanların istek ve amaçları açık bir biçimde değişse bile nikah akdinde evlenilen kadını görmek şart değildir. Çünkü görmeyi şart koşmak, kadınlara ve velilere zarar verir.
Nikah müddeti iki eş içinden daha kısa ömürlü olanla sınırlanır. Kira, müsakat ve müzaraa akülerinde müddetin bilinmesi şart olduğu halde nikahta müddetin bilinmesi şart koşulmamıştır.
Nikah her açıdan bir nakil sayılmaz. Çünkü koca için sabit olan cinsel istifade hakları kadın için sabit olmaz. Bu akit, bir bakımdan nakil, bir bakımdan da temlik tasarrufunu gerçekleştirmektir. Nikah akdinde koca, velinin meydana getirdiği kadın için sabit olmayan yararlanma hakkında, nakil söz konusu olmaksızın yalnızca ıskat yoluyla tasarrufta bulunmaktadır.