- İstidlal Yapan Müctehidler

Adsense kodları


İstidlal Yapan Müctehidler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Mon 13 August 2012, 01:41 pm GMT +0200
5- İstidlal Yapan Müctehidler

Bunlar, İbni Abidin'in zikrettiği beşinci taba­kayı teşkil ederler. Bu tabaka mensupları, gö­rüş ve rivayetleri karşılaştırıp "bu görüş kayıs'a daha uygundur", "şu görüş rivayet bakı­mından daha sahih ve delil yönünden daha kuvvetlidir" şeklinde açıklamalar yapmışlar­dır.

Bu tabaka ile bundan önceki tabaka arasında­ki fark da pek açık değildir; çünkü İbni Abidin'in ayrı ayrı zikrettiği üçüncü, dördün­cü ve beşinci tabakaları iki tabakaya indir­mek mümkündür:

a- Tahric yapan müctehidler: Bunlar, hak­kında mezheb imamlarının fikir beyan etme­dikleri meselelerin hükümlerini çıkaran ve tahric'lerinde mezhebin kesin olarak kabul ettiği kaidelere dayanan kimselerdir.

b- Tercih yapan müctehidler: Bunlar da, de­ğişik rivayetler ve birbirine aykırı görüşler arasında en sağlam rivayeti, en doğru görüşü veya bunlardan Sünnet'e en yakın, kıyas'a en uygun ve insanlar için en kolay olanı beyan etmek amacıyla tercihlerde bulunan kimseler­dir.

Sayısı ne olursa olsun, yukarıda geçen taba­kalardan her birinin kendisine göre bir içtihad şekli vardır.

Birinci tabaka, pek çok kâmil (mutlak) içti-had'da bulunmuştur.

İkinci tabaka, daha çok furû'da mutlak içtihad yapmış olup genel olarak usûTde içtihad yapmamıştır.

Üçüncü tabaka, illetleri çıkarma, hükümlerin dayandığı esasları tesbit etme ve bunları me­selelere uygulama bakımından içtihadlarda bulunmuştur.

Dördüncü tabaka da, üçüncü tabaka gibidir.

Beşinci tabaka ise, görüş ve rivayetleri seçme bakımından pek az ictihad yapmıştır. Aslında bu tabaka mükallid'dir; ancak mezhebe göre tefsirde, mezhebin sınır ve çerçevesini aş-maksızm, aklî bir faaliyet göstermede bu ta­baka mensuplarının da bir rolü vardır. Kısa­ca, diyebiliriz ki bu tabaka, tercih etme şek­linde de olsa, kendisine göre bir içtihad'a sahiptir.

Bundan sonra ele alacağımız iki tabakaya ge­lince; bunlar, tamamen mukallid olup fıkhı bir içtihad'a sahip değildirler. Onlar, sadece öncekilerin görüş ve eserlerini toplayıp ted­vin etmekle uğraşmışlardır.