- Istiâze şeytandan Allaha sığınma

Adsense kodları


Istiâze şeytandan Allaha sığınma

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Tue 1 February 2011, 01:53 pm GMT +0200
Istiâze: Şeytandan Allah'a Sığınma:


Sonra istiâzede bulunur. Çünkü Allah Teâlâ, "Kur'ân oku­mak istediğin zaman, taşlanmış şeytandan Allah'a sığın![68] bu­yurmaktadır.

Bence bunun sırrı şudur: Şeytanın en büyük zararlarından biri, Allah'ın kitabı hakkında hoşnut olunmayacak teviller doğrul­tusunda vesvese vermesi yahut da Kur'ân üzerinde düşünmekten onu alıkoymasıdır.

İstiâze için çeşitli ifadeler vardır. Bunlardan bazıları şunlar­dır:                                                                                                                         

1. "Eûzü billahi mine'ş-şeytâni'r-racım."

2. "Esteîzu billahi mine'ş-şeytâni'r-racîm."

3. "Eûzü billahi mine'ş-şeytân min nefhıhî ve nefesihî ve hemezihî."


Manası: Şeytandan, onun bana kibir vermesinden, sihir, kehânet gîfei şeyler fısıldamasından, içime vesvese vermesinden Allah'a sığınırım. [69]

 
Gizli Ve Açıktan Besmele Okumak:
 

Sonra içten besmele okur. Zira Allah Teâlâ, okumaya başla­madan önce teberrüken isminin anılmasını ve öylece başlanılması­nı şer'î bir hüküm olarak bizden istemiştir. Üstelik bunda ihtiyata riayet de vardır. Zira besmelenin Fâtiha'dan olup olmadığına dair rivayetler farklılık arzetmektedir. Sahih olarak bilindiğine göre

Rasûlullah (s.a.), namaza yani kıraate "el-Hamdu lillâhi Rabbi'l-âlemîn..." diye başlardı ve "Bismillâhirrahmânirrahîm"i açıktan okumazdı.

Kanaatimce, RasûluIIah'ın (s.a.) bazı hallerde ashabına Öğret­mek amacıyla besmeleyi açıktan okumuş olması uzak bir ihtimal değildir.

Öyle gözüküyor ki Rasûlullah (s.a.), bu zikir ve duaları öğret­mek için ashabından belirli kimseleri seçiyordu ve herkesin so­rumlu tutulması ve terki halinde de kınanılması şeklinde bir ge­nellemeye gitmiyordu. Bu, bence İmam Mâlik'in söylediğinin tevili olmaktadır. Keza bu, Ebû Hureyre'nin (r.a.), "Rasûlullah (s.a.), tekbir ile kıraat arasında bir miktar susardı. Ona, 'Anam babam sana feda olsun! Tekbir ile kıraat arasında bir miktar susuyorsun. O esnada ne söylüyorsun?' dedim.[70] şeklindeki sözünden anlaşı­lan da bu olmaktadır. [71]




[68] NahI 16/98.

[69] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/18.

[70] Buhârî, Ezan, 89.

[71] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/18-19.