- İstanbul rüyaları

Adsense kodları


İstanbul rüyaları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 19 July 2012, 12:05 pm GMT +0200
İstanbul rüyaları
Mustafa Fuat ER • 76. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Geçtiğimiz ay uzun süredir konuşulan Başbakan Erdoğan’ın İstanbul ile ilgili çılgın projesi açıklandı. Hıncal Uluç’un yazısıyla büyük bir merakla beklenen projeyle ilgili bugüne kadar birçok tahminde bulunmuş, uzmanlar olasılıklar üzerine uzun uzun düşüncelerini medya organlarında serdetmişlerdi.

Açıklanan proje de bugünlerde aynı şekilde detaylı olarak masaya yatırılıyor ve bu tartışmalar daha da uzun bir süre devam edeceğe benziyor. Zira proje gerçekten “çılgın”. Kanal İstanbul olarak sunulan projeye göre İstanbul’a yeni bir kanal açılacak. Böylelikle, Başbakan’ın ifadesiyle, “İstanbul içinden iki deniz geçen bir şehir” olacak. Karadeniz ve Marmara (Çatalca-Silivri) arasında açılması öngörülen projeyle birlikte iki yarımada ve bir ada oluşacak.

Projeye olumlu yaklaşanlara göre Kanal İstanbul’la birlikte Boğaz trafiği azalacak ve inşaat sektörünün büyük yatırımlarıyla birlikte büyük bir istihdam da sağlanmış olacak. Ama projeye karşı çıkan kesimin de haklı gerekçeleri var: Projenin hayata geçmesiyle birlikte Boğaz’ın doğal dokusu zarar görecek ve projeden ekosistem olumsuz yönde etkilenecek.

Aslında bu tür projeler de, buna benzer tartışmalar da İstanbul için ilk değil. Tarihte de büyük öneme sahip çeşitli projelerin gündeme geldiğini biliyoruz. Bu projelerden bir kısmı gerçekleşirken, büyük çoğunluğu ise arşivlerde kaldı.

Bu sayıda geçmiş dönemlerde İstanbul hakkında geliştirilen projelerden bir kesit sunuyoruz. H. Mustafa Eravcı, Osmanlı döneminde İstanbul merkezli tasarlanan kanal projelerinin üzerinde duruyor. Eravcı’nın yazısına göre, Osmanlılar denizleri birleştirmek üzere üç önemli proje yürüttüler: Don-Volga nehirleri vasıtasıyla Karadeniz ve Hazar’ın, Süveyş kanalı ile Kızıldeniz-Akdeniz’in, Sakarya nehri-Sapanca gölü üzerinden de Marmara ile Karadeniz’in birleştirilmesi projeleri. Yazar, bu kanal projeleri hakkında ayrıntılı bir çerçeve çiziyor.

Vahdettin Engin, yazısında 20. yüzyılın başındaki –pek bilinmeyen– ulaşım projelerini odağına alıyor. Engin üç projeden bahsediyor: İki Boğaz köprülü demiryolu projesi, Boğaziçi elektrikli demiryolu ve Beyazıt-Şişli metrosu. Bu projelerin hepsi de kâğıt üzerinde kalan projelerden.

Ali Şükrü Çoruk, Osmanlı’nın son dönemlerinde ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında İstanbul’da gerçekleştirilen imar faaliyetleri tartışmalarına eğiliyor. Çoruk özellikle tartışmaların “eski bir şehir üzerinde yeni bir şehir inşa etmek gayreti” eksenine temas ederken imar meselesine hassasiyetle karşı çıkan “İstanbul şairi” Yahya Kemal’in eleştirine yer veriyor. Önder Kaya ise Osmanlı döneminde İstanbul’a yönelik Batılıların gerçekleştirdiği imar faaliyetlerine dair bir tarihçe sunuyor.

Geçmişte ortaya konan projelerin de gösterdiği gibi İstanbul’a yönelik tasavvurlar Kanal İstanbul projesiyle sonlanacak değil. Yeter ki rüyalar rüya şehri kâbusa döndürmesin.

Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle…