sidretül münteha
Thu 26 May 2011, 03:34 pm GMT +0200
İsrailogullarının İçindeki Salih Kişilerin Bozulması, Ma'rufu Emredip Münkerı Yasaklamayı İhmal Etmeleri Yüzündendi
Allah Rasûlü (s.a.v.), İsrailoğulları arasında günah ve isyanlar işlenip yayılmaya başlayınca, salih kişilerin bu günahları hoş karşılamadıklarını haber verir. Fakat bu salih kişiler, onların işledikleri münkeri gördüklerinde susmamaları için herhangi bir engel de görmediler. Sonra onlarla aynı yerlerde birlikte oturdular, senli benli olup birbirlerine karıştılar. Oysa günahlardan nefret ettirmeye iten bu tür davranışlar (aslında bu tür hassasiyet, mü'minin sahib olduğu bir üstünlüktür) mü'minlerin kalplerinden silindi. Artık aralarından münkeri yasaklamaya çalışacak bir kimse kalmadı. Böylece Allah'ın rahmeti onlardan uzaklaşınca lanetine uğradılar.
Ebu Davud'da geçen bir hadisde Allah Rasûlü (s.a.v.) buyurdu ki:
"İsrailoğulları arasında bozgunluk şöyle başladı: "Bunlardan birisi, günah işleyen diğer birisine rastlar: "Be adam Allah'dan kork, yapmakda olduğun işi bırak; zira o iş sana helâl değildir," der. Ertesi gün yine adama aynı halde rastlar. Böyle olduğu halde, o adamla yiyip içmekten ve onunla düşüp kalkmaktan çekinmezdi. Onlar öyle yapınca Allah Teâlâ bunların kalplerini birbirine benzeti. Sonra; "İsrailoğulları içinde kâfir olanlar, isyanları ve Allah'ın ceza sınırlarını aşmaları yüzünden, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanetlendiler. Onlar yaptıkları günahlardan birbirini men’etmeye uğraşmazlardı. Bu ne çirkin bir şeydi. Bunlardan bir çoğunun kafirleri dost tuttuklarını görürsün. Onların nefisleri, kendilerini ne fena şeye, Allah'ın gazabına götürdü. Onlar azabda daim kalacaklardır. Bunlar Allah'a peygambere ve ona gönderilen Kitab'a inanmış olsaydılar. Bunlar Allah'a peygambere ve ona gönderilen Kitab'a inanmış olsaydılar, kâfirleri dost etmezlerdi. Fakat onların çoğu fâsıktırlar." mealindeki âyeti okudu sonra şöyle buyurdu:
"Hayır, ya ma'rufu emr ve münkerden nehyeder, zâlimi zulmetmekten men'eder, onu hakka çevirir ve hak üzerinde durdurursunuz, yahut Allah Teâlâ kalplerinizi birbirine benzetir; sonra sizi de İsrailoğullarını la'netlediği gibi la'netler." 241
241 Mecmuatü-r-Resâili-l-Müniriyye; II Cüz. (I. Mektup: Ed-Devâul/Acil Fi-Delil- Adüvv-is-Sâii) 203