sumeyye
Thu 28 January 2010, 04:32 pm GMT +0200
İslâm´da Ruhsat ve Azimetin Mahiyeti ve Hükümleri
Ruhsat; Yüce Allah tarafından kullara teklif olunan hükümlerde,[751] kendilerinin özürleri sebebiyle[752] gösterilen kolaylık ve genişliktir.[753]
Azimet de; özürlerle ilişkisi bulunmayan asıl hüküm I erdir. [754]
Meselâ, misafirin Ramazan orucunu tutması azimet, tutmaması ise ruhsattır.
Misafir azimeti tercih ederek oruç tuttuğu zaman, ruhsatı terketmiş olur.[755]
Misafirin oruçta böyle yapması, kendisi için daha hayırlıdır.[756]
Kalbi Allah´a iman ile mutmain bulunan bir kimseye dayanılmaz işkencelerle söylettirilen küfür sözünden dolayı birvebal terettüp etmez.[757]
Çünkü, mecbur, mâzurdur.[758]
Mecbura küfür sözünü tecvizde, âlimler ittifak etmiştir.[759]
Ancak, yapılan işkencenin, ölümle tehdit olunmak, şiddetle dövülmek,[760] ateşte yakılmak[761] gibi dayanılmaz derecelerde bulunması gerekir.[762]
O takdirde mecbur, ya ruhsatla amel eder, kurtulur; ya da azimeti tercih eder, ölür.[763]
Ammar´ın babası Yâsir ile annesi Sümeyye Hatun, dinlerinin izzet ve şerefi uğruna, azimet ile hareket edip ölmeyi tercih etmişler; müşriklerin söyletmek istedikleri küfür sözünü söylememişlerdir.[764]
Ammar b. Yâsir ise ruhsat ile amel etmiş;[765] kalbi Allah´a ve Resûlüne imanla dopdolu olduğu halde, müşriklerin söylemeye zorladıkları küfür sözünü dil ucu ile söyleyip işkenceden kurtulmuştur.[766]
Zemahşerî´ye göre:
"´Bu iki işten hangisi, Ammar´ın yaptığı mı, yoksa baba ve annesinin yaptıkları mı efdaldir? diye sorulacak olursa, ´Ammar´ın ebeveyninin fiili efdaldir´ denilir. Çünkü, bunlarınkinde, İslâmiyeti izaz için, öldürülmeye katlanma vardır."[767]
[751] Firuzâbâdi, Kâmüsu´l-Muhît, c. 2, s. 316.
[752] Seyyid Şerif, Ta´rifât, s. 74-75.
[753] Kâmûsu´l-muhit, c. 2, s. 316, Seyyid Şerif, Ta´rifât, s. 74-75.
[754] Seyyid Şerif, Ta´rifât, s. 100.
[755] Kâsâni, Bedâyiu´s-sanâyi, c. 2, s. 84.
[756] Bakara: 1 84.
[757] Taberî, Tefsir, c. 14, s. 182, Kurtubi, Tefsir, c. 10, s. 181 -182.
[758] Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 587, Ebussuud, Tefsir, c. 5, s. 143.
[759] Fahru´r-Râzî, Tefsir, c. 20, s. 121, Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 588.
[760] Fahru´r-Râif, Tefsir, c. 20, s. 121, Hâzin, Tefsir, c. 3, s. 136.
[761] Hâzin, Tefsir, c. 3, s. 136.
[762] Fahru´r-R âzf, Tefsir, c. 20, s. 121, Hâzin, Tefsir, c. 3, s. 136.
[763] Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 587, Ebussuud, Tefsir, c. 5, s. 143.
[764] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 430, Nesefi, Medârik, c. 2, s. 301.
[765] İbn Sa´d, Tabakât, c. 3, s. 232, Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 1, s. 404, İbn M âce, Sünen, c. 1 , s. 53, Belâzurî, Ensâb, c.1, s. 185-186, Hâkim, Müstedrek, c. 3, s. 284, İbn Abdilberr, İstiâb, c. 1, s. 179, Muhibbüt-Taberî, Rıyâdu´n-nadrâ, c. 1, s. 74, İbnKayyı m, Zâdu´l-m ead, c. 2, s. 49, Zehebî, Târîhu´l-İslâm, s. 217, E bu´l-Fidâ, el-Bidâye ve´n-nihâye, c. 3, s. 28.
[766] İbn Sa´d, Tabakât, c. 3, s. 249, Belâzurî, c. 1 , s. 159, E bu Muaym, c. 1, s. 140, Zehebî, Siyer, c. 1 , s. 294, Ebu´l-Fidâ, Tefsir, c. 2, s. 588.
[767] Zemahşeri, Keşşaf, c. 2, s. 430.
M. Asım Köksal, İslam Tarihi, Köksal Yayıncılık: 1/388-390.