müzzemmil
Thu 15 September 2011, 08:17 pm GMT +0200
İslâm'da Devlet Başkanlığı
İslâm'da Devlet Başkanlığı, bir miras gibi evlada veya başka bir kimseye intikal etmez. Nitekim Fahri Kâinat Efendimiz vefatından sonra kendi yerine kimin oturacağına dair hiç bir tavsiyede bulunmamışlardır. Bu sebepleydi ki, onun vefatında Ensar denen Medineli sahabeler, kendi aralarında Beni Saide denen toplantı yerinde bir araya gelmişler, kendi aralarından birisini halife seçmek istemişlerdi. Bu durumu haber alan Hz. Ömer, bir parçalanmaya meydana verilmemesi için hemen Hz. Ebubekiri de yanına alıp bu toplantıya katılmak zorunda kalmıştı. Uzun müzakere ve münakaşalardan sonra nihayet, Hz. Ebu Bekirin, Peygamberimize mağara arkadaşlığında bulunması ve onu namaz için imam göstermiş olması da dikkate alınarak, halifeliğe getirilmesi kararlaşmıştır. O günün şartlarına göre, rey kullanma anlamı taşıyan “bîat» merasimi Mescitte icra edilmiştir. O gün, muhacir sahabelerden başta Hz. Ali olmak üzere bir kaç zat dışında kalanlar, halife namzedinin elini tutarak ve “sana bîat ediyorum» diyerek bu merasime katılmışlardır.
Peygamberimizin vefatı münasebetiyle, onun mübarek nâşı başından ayrılmayan Hz. Ali (r.d.) kendisine haber verilmeden çarçabuk Hz. Ebu Bekirin hilafete getirilmesi için yapılan merasima çağrılmamasından kırılmış ve altı ay dışarı çıkıp yeni seçilen halifeye bîat etmemiştir. Nihayet pâk zevcesi Hz. Fatımanın vefatından sonra Hz. Ebu Bekir (r.d.), Hz. Aliyi (r.d.) evinde ziyarete gitmiş ve ondan sonradır ki bu Allah'ın arslanı, hutbede bir çok meziyyetlerinden bahisle ve hilâfete en layık bir kimse olduğunu da ifadeyle Peygamberimizin bu sadık arkadaşına bîat etmiştir. Ancak şunu da ifade edelim ki kötü hiç bir niyetin karışmadığı bu olay, Müslüman düşmanlarının fitne vesilesi olmuş ve yüzbinlerce müslümanın kanı akıtılmıştır. [729]
[729] Srietür-resül : S. 467-490 Ahmet Gürkan, Kur’an’ın Nasih Ve Mensuh Ayetleri, Yeni İlahiyat Kitabevi, Ankara, 1980: 242-243.