seymanur K
Thu 13 October 2011, 04:24 pm GMT +0200
İslâm Hukukunun Nazarî ve Amelî Önemi:
Eski çağlarda Kurtuba'dan Multan'a kadar İslâm dünyasındaki birliği sağlayan en büyük faktör, ibâdet ve hukuku içine alan fıkıh idi. [124] Bugün ise, İslâm dünyasının bir çok sahalarında, kısmen de olsa, müsbet hukuk esaslarından biri olarak yaşayan, milyonlarca insanın hukukî münasebetlerini tanzim hususunda fiilî bir rol oynayan ve bir çok müslüman memleketlerinde teşrî'î (legislatif) faaliyetin başlıca dayanağını teşkil eden fıkh'ın, gelecekte nasıl bir gelişme göstereceği hakkında şimdiden bir şey söylenemiyeceğini belirten merhum Fuad Köprülü; “fakat her ne olursa olsun insanlık tarihinin büyük hukuk sistemlerinden biri olmak itibariyle fıkıh tetkikleri, hukukî ehemmiyetini daima muhafaza edecektir. Bundan başka, hukukî hayatları üzerinde asırlarca müessir olması bakımından, bütün müslüman milletlerin hukuk tarihlerini vücuda getirebilmek için de, fıkh'ın, gerek sistematik ve gerek tarihî bakımlardan tetkiki daima ilmî bir zaruret olarak kalacaktır”, [125] der, Osmanlı İmparatorluğu devrinde tatbik mevkiinde bulunurken dahi fıkıh üzerinde objektif çalışmalar yapılmadığına ve Hanefî mezhebi dışındaki fıkhı tetkiklere yabancı kalındığına da işaret ettikten sonra sözlerini şöyle bitirir: “Fıkıh tetkikleri, Türkiye'de kanunşinaslar değil, fakat hakîkî hukuk âlimleri yetiştiği ve şimdiye kadar tamamiyle ihmâl edilmiş bulunan Türk hukuk tarihinin tesîsi yolunda ciddî gayretler sarf edildiği takdirde, memleketimizde de çok zengin bir tetkik sahası olarak, tekrar lâyık olduğu ehemmiyet ve kıymeti kazanacaktır”.[126]
Hukuk tarihi ve mukayeseli hukuk çalışmaları bakımından fıkh'ın, gerçekten hem yurdumuz, hem de uluslararası nazarî ve amelî (tatbikî) önemi vardır. Türkiyemizde Medenî Kanun'un yürürlüğe girmesinden (4 Ekim 1926) öncesine ait olan mîras, vakıf, toprak ve mer'alarla ilgili da'vâlar, bugün eski hukukumuza, dolayısıyla islâm hukukuna göre halledilmek mecburiyetindedir. Bu itibarla Türk hâkimleri, uygulamak zorunda kaldıkları bu hukukun esaslarını bilmek durumundadırlar. Diğer taraftan İslâm hukuku, devletler özel hukuku bakımından da önemlidir. Zira hem Türk hâkimleri, hem de medenî dünya hâkimleri, kısmen veya tamamen İslâm hukukunu uygulayan bir kısım müslüman devletlerin vatandaşlarını ilgilendiren ve devletler özel hukukunun uygulanmasını gerektiren dâvalara bakmak ve bu münâsebetle onlara, kendilerinin bağlı oldukları İslâm hukukunun bazı maddelerini uygulamak zorunda kalabilirler. [127]
Bunun içindir ki, bir çok medenî memleket üniversitelerinde büyük bir yer verilerek tetkik konusu olan İslâm hukuku, hem kültür tarihimizin incelenmesi, hem millî hukukumuz, hem de uluslararası hukuk tatbikatı yönünden büyük bir ehemmiyet arzetmektedir. [128]
[124] W. Cantwell Smith, İslâm in Modern History, Pr'inceton (U.S.A.) 1957, s. 29.
[125] “Fıkıh”, İslâm Ansiklopedisi, c. IV, s. 620.
[126] Aynı eser, aynı sahife.
[127] Şakir Berki, “İslâm Hukukunun Ehemmiyeti”, İslâm tümleri Enstitüsü Dergisi, sayı: 1, s. 17,lft; S.Ş. Ansay, Hukuk Tarihinde İslâm Hukuku, s. 9.
[128] Dr. Abdulkadir Şener, İslam Hukukunun Kaynaklarından Kıyas, Istıhsan Ve Istıslah, Diyanet İsleri Başkanliği Yayınları: 30-31.