neslinur
Tue 30 March 2010, 10:39 pm GMT +0200
İslam Hukuk Usulü Vize Soruları
1-Kıyasın rükünleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
Fer’-asıl-kıyas-ta’lil
Asıl-fer’-hüküm-ta’lil
Fer’-asıl-illet-nass
Asıl-fer’-aslın hükmü-illet
Fer’-hüküm-nas-illet
2-Yüce ALLAH'ın, önceki toplumlar için koyduğu ve peygamberleri vasıtasıyla onlara bildirdiği hükümlerin Hz. Muhammed’in ümmeti için bağlayıcı olup olmadığı meselesi, fıkıh usulünde hangi başlık altında ele alınır?
Şer‘u men kablenâ
İstıslah
İstihsan
İstıshâb
Sahâbe Kavli
3-Nasların ta’lîlini reddeden fıkıh düşüncesinin kurucu ismi aşağıdakilerden hangisidir?
İmam Şâfii
İmam Mâlik
İmam Ebû Hanife
İbn Hazm
Davud b. Ali
4-Hz. Ebubekir’in halifeliği döneminde Kur’ân sahifelerinin bir mushafta toplanması; Hz. Ömer’in, fethedilen toprakları, mücahitler arasında dağıtmayıp eski sahiplerinin elinde bırakması; Medine’de nüfusun artması üzerine, Hz. Osman’ın cuma namazı için ikinci bir ezan okutmaya başlaması gibi misaller, hangi delilin meşrûiyetini savunanlar tarafından ileri sürülmektedir?
Sedd-i zerîa
İstıslâh
Kıyas
İstıshâb
Örf
5-Birbirine zıt hükümler taşıyan iki âmm delilden birinin bir çeşide, diğerinin başka bir çeşide delâlet ettiği şeklinde yapılan yorum tearuzu giderme metotlarından hangisine dahildir?
Tevakkuf
Nesih
Tesâkut
Tercih
Cem‘ ve tevfîk
6-el-Makîs aleyh kıyasın hangi rüknüne tekabül etmektedir?
Nas
Ta’lîl
Fer’
İllet
Asl
7-Aşağıdakilerden hangisi İbn Hazm’ın kıyas ve talil ile ilgili görüşlerden değildir?
Kıyasın delili olarak zikredilen ayetteki ‘i’tebirû’ kelimesi, ders almak ve şaşırmak anlamındadır
İlâhî emirlerin sebep ve illetlerini araştırma sorumluluğu söz konusu değildir
İlahi vahye dayalı olan şer’î ahkâmda ta’lîlin ve aklın yeri bulunmamaktadır
Kıyası bir çıkarım yöntemi olarak sahabe döneminde ortaya çıkmıştır
Dinde kıyasla hüküm vermek batıldı
8-Aşağıdakilerden hangisi şer’î deliller arasında teâruzun mümkün olduğunu savunanların ileri sürdüğü gerekçelerden biri değildir?
Ayetler muhkem ve müteşâbih olarak ayrılmaktadır
Deliller kat’î ve zannî şeklinde ayrıma tabi tutulmaktadır
Hadisler arasında ancak umum-husus, icmal-tafsîl ilişkisi olabilir
Teâruzun reddine aklen imkan yoktur
Her müctehid ictihadı doğru ve isabetlidir.
9-Aşağıdaki bilginlerden hangisi icmâda ulü’l-emr kavramına ağırlık vermektedir?
Reşid Rıza
Ahmed Hassan
Muhammed İkbal
Ziya Gökalp
Gibb
10-İcmânın pratik işlevi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İcmâ İslamı sembolize eden temel hükümleri koruma altına almıştır.
Şafiî’ye göre ilm-i hâsse grubundaki dini bilgiler bakımından icmânın pratik bir işlevi söz konusu değildir
İslam’ın temel esaslarını teşkil eden hükümler bakımından icmâ bizatihi bir kaynak niteliğindedir.
İcmâ bazı nasslara yönelik zorlanmış yorumlar yapılmasının kapısını kapatmıştır.
İcmânın pratik işlevi büyük ölçüde Şafiî’nin “cümelü’l-ferâiz” adını verdiği bilgilerde yansımasını bulur.
11-Kıyâsü’ş-şer’ tabiri ne anlam ifade etmektedir?
Fıkhî akıl yürütme
Tümevarım yoluyla ulaşılan küllî mana, genel ilke
Edilletü’l-erbaa
Şer’î hükümlerin delilleri
Şer’î ahkâm
12-Şârî Teâlâ’nın hüküm için illet olarak belirlediğine dair delaleti olan vasıf aşağıdakilerden hangisidir?
Meşhûr vasıf (el-münâsibü’l-meşhûr)
Uygun vasıf (el-münâsibü’l-müessir)
Mülgâ vasıf (el-münâsibü’l-mülgâ)
Mürsel vasıf (el-münâsibü’l-mürsel)
Elverişli vasıf (el-münâsibü’l-mülâim)
13-Sükûtî icmâ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Ahmed b. Hanbel’e göre sükûtî icmâ kat’î bir delildir
Şafiîlerden el-Âmidî’ye göre sükûtî icmâ katî bir delil sayılmaz
Şafiîlere göre sükûtî icma zannî bir delildir
Hanefîlere göre sükûtî icmâ sarih icmadan farksızdır
Malikîler sükûtî icmayı delil olarak kabul etmezler
14-Aşağıdakilerden hangisi icmânın dayanaklarından biri olarak ileri sürülmemektedir?
Bazı ayetlerde sahabenin kendilerinden sonrakilere tanık kılındığı belirtilmektedir.
Hadisler ümmetin topyekün hata üzerinde birleşmeyeceğini bildirmektedir.
Bazı ayetler müminlerin yoluna ittibayı gerekli kılmaktadır.
Bazı ayetlerde ihtilafa düşülen meselelerde ALLAH ve Resulü’ne dönülmesi emredilmektir
Hadisler müminlerin iyi gördüğü şeyin ALLAH katında da iyi olduğunu belirtmektedir.
15-Fıkıh mezheplerinin sedd-i zerî‘a konusundaki tavırlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Mefsedete götüreceği hakkında zann-ı gâlip bulunan vasıtaların önlenmesi gerektiği kanaati ağır basmıştır.
“Çoğu zaman” veya “nadiren” grubuna girmemekle birlikte, mefsedete götürdüğüne sıkça rastlanan vasıtalar konusunda ittifak edilmiştir.
Kesin olarak mefsedete götüren vasıtaların önlenmesi gerektiği hususunda fikir birliği vardır.
Fıkıh mezheplerinin sedd-i zerî‘a konusundaki tavırları, çoğunlukla vasıtaların mefsedete götürme ihtimalinin kuvvet derecesine göre şekillenmiştir.
Nadiren mefsedete götüren vasıtaların önlenmemesi ve asıl hükmü üzere kalması gerektiği noktasında fikir birliği
16-Hz. Peygamber’in Ramazan orucu için “Hilâli gördüğünüzde oruç tutun ve (yine) Hilâli gördüğünüzde orucunuzu açın! Şayet hava kapalı olursa Şaban ayının günlerinin sayısını otuza tamamlayın!” şeklindeki emri, aşağıdaki istıshâb türlerinden hangisinin kapsamı içerisinde değerlendirilebilir?
İbâha-yi Asliyye İstishâbı
Tahkîmü’l-hâl
Şer'î Hüküm İstishâbı
İstishâb-ı Maklûb
Berâet-i Asliyye İstishâbı
17-Şer‘u men kablenâ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kendisiyle amel edilebilmesi için, Kur’ân ve Sünnet'in bir hükmü red ifadesi taşımaksızın zikretmiş olması ve hakkında Hz. Muhammed'in ümmeti bakımından mensûh olduğuna dair bir delilin bulunmaması gerekir.
Fer‘î deliller içerisinde yer alır.
Şer‘u men kablenâ kapsamında olup Kitap ve Sünnet’te hiçbir şekilde yer almayan hükümler, Hz. Muhammed'in ümmeti için bağlayıcı değildir.
Aslında müstakil bir kaynak olmayıp, nihaî tahlilde Kitap ve Sünnet'in kapsamına dâhildir.
Kaynaklardan hüküm çıkarmada kendisinden istifade edilen bir metot olma özelliği taşır.
18-Aşağıdakilerden hangisi İslâm mantıkçılarının kıyas tanımını ortaya koymaktadır?
Üç önermeden oluşmuş bir delil olup, ilk iki önermenin doğruluğu üçüncü önermeye bağlıdır.
Üç önermeden oluşmuş bir delildir ki, ilk ikisinin doğruluğu üçüncü önermenin doğruluğunu gerektirmez.
19-İlletin mazbut olması ne anlam ifade etmektedir?
İlletin kişilere, durumlara ve çevrelere göre değişime uğramaması.
İlletin kişiden kişiye göre değişime uğrayabilmesi.
İlletin duruma ve çevreye göre değişebilmesi.
İlletin, hükmün hikmetini gerçekleştirecek bir vasfa sahip olması.
İlletin hükmün gayesini gerçekleştirecek bir niteliğe sahip olmas
Doğruluğu kabul edilen önermelerden çıkarılan hükümlerdir.
20-ilham için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İlhamın bir türü olan “rüya”yı hem gören ve hem de bu rüyanın kendisine aktarıldığı kişi rüyanın gerektirdiği şekilde hareket etmek zorundadır.
Kendilerine az çok farklı manalar yüklenmiş olmakla birlikte havâtır hevâcis firâset hads keşif tecellî ve vârid(ât) terimleri de ilham yerine kullanılmıştır.
Fıkıh Usulü’nde ilham başlığı altında feyiz ve ilham yoluyla elde edilen bilgilerle amel etmenin meşru ve bağlayıcı olup olmadığı tartışılır.
Herkesi muhatap kabul eden ve yalnızca peygamberler vasıtasıyla gönderilen “genel nitelikli ilham” anlamında “vahiy” sona ermişse de özel ve şahsi mahiyetteki ilham Kıyamet’e kadar bakidir
21-İbn Hazm’ın ta’lîl, tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Ta’lîl, mansûs olmayan illetin istinbatıdır.
Ta’lîl, nas yoluyla gelen bir hüküm için müftinin bir illet istihrâc etmesidir.
Ta’lîl, nassın vaz ediliş nedenini oluşturan illettir.
Ta’lîl, nassın Şârî Teâlâ tarafından bildirilen sebebidir.
Ta’lîl, nassa dayalı hüküm istinbatıdır.
1-Kıyasın rükünleri aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak sıralanmıştır?
Fer’-asıl-kıyas-ta’lil
Asıl-fer’-hüküm-ta’lil
Fer’-asıl-illet-nass
Asıl-fer’-aslın hükmü-illet
Fer’-hüküm-nas-illet
2-Yüce ALLAH'ın, önceki toplumlar için koyduğu ve peygamberleri vasıtasıyla onlara bildirdiği hükümlerin Hz. Muhammed’in ümmeti için bağlayıcı olup olmadığı meselesi, fıkıh usulünde hangi başlık altında ele alınır?
Şer‘u men kablenâ
İstıslah
İstihsan
İstıshâb
Sahâbe Kavli
3-Nasların ta’lîlini reddeden fıkıh düşüncesinin kurucu ismi aşağıdakilerden hangisidir?
İmam Şâfii
İmam Mâlik
İmam Ebû Hanife
İbn Hazm
Davud b. Ali
4-Hz. Ebubekir’in halifeliği döneminde Kur’ân sahifelerinin bir mushafta toplanması; Hz. Ömer’in, fethedilen toprakları, mücahitler arasında dağıtmayıp eski sahiplerinin elinde bırakması; Medine’de nüfusun artması üzerine, Hz. Osman’ın cuma namazı için ikinci bir ezan okutmaya başlaması gibi misaller, hangi delilin meşrûiyetini savunanlar tarafından ileri sürülmektedir?
Sedd-i zerîa
İstıslâh
Kıyas
İstıshâb
Örf
5-Birbirine zıt hükümler taşıyan iki âmm delilden birinin bir çeşide, diğerinin başka bir çeşide delâlet ettiği şeklinde yapılan yorum tearuzu giderme metotlarından hangisine dahildir?
Tevakkuf
Nesih
Tesâkut
Tercih
Cem‘ ve tevfîk
6-el-Makîs aleyh kıyasın hangi rüknüne tekabül etmektedir?
Nas
Ta’lîl
Fer’
İllet
Asl
7-Aşağıdakilerden hangisi İbn Hazm’ın kıyas ve talil ile ilgili görüşlerden değildir?
Kıyasın delili olarak zikredilen ayetteki ‘i’tebirû’ kelimesi, ders almak ve şaşırmak anlamındadır
İlâhî emirlerin sebep ve illetlerini araştırma sorumluluğu söz konusu değildir
İlahi vahye dayalı olan şer’î ahkâmda ta’lîlin ve aklın yeri bulunmamaktadır
Kıyası bir çıkarım yöntemi olarak sahabe döneminde ortaya çıkmıştır
Dinde kıyasla hüküm vermek batıldı
8-Aşağıdakilerden hangisi şer’î deliller arasında teâruzun mümkün olduğunu savunanların ileri sürdüğü gerekçelerden biri değildir?
Ayetler muhkem ve müteşâbih olarak ayrılmaktadır
Deliller kat’î ve zannî şeklinde ayrıma tabi tutulmaktadır
Hadisler arasında ancak umum-husus, icmal-tafsîl ilişkisi olabilir
Teâruzun reddine aklen imkan yoktur
Her müctehid ictihadı doğru ve isabetlidir.
9-Aşağıdaki bilginlerden hangisi icmâda ulü’l-emr kavramına ağırlık vermektedir?
Reşid Rıza
Ahmed Hassan
Muhammed İkbal
Ziya Gökalp
Gibb
10-İcmânın pratik işlevi ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İcmâ İslamı sembolize eden temel hükümleri koruma altına almıştır.
Şafiî’ye göre ilm-i hâsse grubundaki dini bilgiler bakımından icmânın pratik bir işlevi söz konusu değildir
İslam’ın temel esaslarını teşkil eden hükümler bakımından icmâ bizatihi bir kaynak niteliğindedir.
İcmâ bazı nasslara yönelik zorlanmış yorumlar yapılmasının kapısını kapatmıştır.
İcmânın pratik işlevi büyük ölçüde Şafiî’nin “cümelü’l-ferâiz” adını verdiği bilgilerde yansımasını bulur.
11-Kıyâsü’ş-şer’ tabiri ne anlam ifade etmektedir?
Fıkhî akıl yürütme
Tümevarım yoluyla ulaşılan küllî mana, genel ilke
Edilletü’l-erbaa
Şer’î hükümlerin delilleri
Şer’î ahkâm
12-Şârî Teâlâ’nın hüküm için illet olarak belirlediğine dair delaleti olan vasıf aşağıdakilerden hangisidir?
Meşhûr vasıf (el-münâsibü’l-meşhûr)
Uygun vasıf (el-münâsibü’l-müessir)
Mülgâ vasıf (el-münâsibü’l-mülgâ)
Mürsel vasıf (el-münâsibü’l-mürsel)
Elverişli vasıf (el-münâsibü’l-mülâim)
13-Sükûtî icmâ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Ahmed b. Hanbel’e göre sükûtî icmâ kat’î bir delildir
Şafiîlerden el-Âmidî’ye göre sükûtî icmâ katî bir delil sayılmaz
Şafiîlere göre sükûtî icma zannî bir delildir
Hanefîlere göre sükûtî icmâ sarih icmadan farksızdır
Malikîler sükûtî icmayı delil olarak kabul etmezler
14-Aşağıdakilerden hangisi icmânın dayanaklarından biri olarak ileri sürülmemektedir?
Bazı ayetlerde sahabenin kendilerinden sonrakilere tanık kılındığı belirtilmektedir.
Hadisler ümmetin topyekün hata üzerinde birleşmeyeceğini bildirmektedir.
Bazı ayetler müminlerin yoluna ittibayı gerekli kılmaktadır.
Bazı ayetlerde ihtilafa düşülen meselelerde ALLAH ve Resulü’ne dönülmesi emredilmektir
Hadisler müminlerin iyi gördüğü şeyin ALLAH katında da iyi olduğunu belirtmektedir.
15-Fıkıh mezheplerinin sedd-i zerî‘a konusundaki tavırlarıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Mefsedete götüreceği hakkında zann-ı gâlip bulunan vasıtaların önlenmesi gerektiği kanaati ağır basmıştır.
“Çoğu zaman” veya “nadiren” grubuna girmemekle birlikte, mefsedete götürdüğüne sıkça rastlanan vasıtalar konusunda ittifak edilmiştir.
Kesin olarak mefsedete götüren vasıtaların önlenmesi gerektiği hususunda fikir birliği vardır.
Fıkıh mezheplerinin sedd-i zerî‘a konusundaki tavırları, çoğunlukla vasıtaların mefsedete götürme ihtimalinin kuvvet derecesine göre şekillenmiştir.
Nadiren mefsedete götüren vasıtaların önlenmemesi ve asıl hükmü üzere kalması gerektiği noktasında fikir birliği
16-Hz. Peygamber’in Ramazan orucu için “Hilâli gördüğünüzde oruç tutun ve (yine) Hilâli gördüğünüzde orucunuzu açın! Şayet hava kapalı olursa Şaban ayının günlerinin sayısını otuza tamamlayın!” şeklindeki emri, aşağıdaki istıshâb türlerinden hangisinin kapsamı içerisinde değerlendirilebilir?
İbâha-yi Asliyye İstishâbı
Tahkîmü’l-hâl
Şer'î Hüküm İstishâbı
İstishâb-ı Maklûb
Berâet-i Asliyye İstishâbı
17-Şer‘u men kablenâ ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
Kendisiyle amel edilebilmesi için, Kur’ân ve Sünnet'in bir hükmü red ifadesi taşımaksızın zikretmiş olması ve hakkında Hz. Muhammed'in ümmeti bakımından mensûh olduğuna dair bir delilin bulunmaması gerekir.
Fer‘î deliller içerisinde yer alır.
Şer‘u men kablenâ kapsamında olup Kitap ve Sünnet’te hiçbir şekilde yer almayan hükümler, Hz. Muhammed'in ümmeti için bağlayıcı değildir.
Aslında müstakil bir kaynak olmayıp, nihaî tahlilde Kitap ve Sünnet'in kapsamına dâhildir.
Kaynaklardan hüküm çıkarmada kendisinden istifade edilen bir metot olma özelliği taşır.
18-Aşağıdakilerden hangisi İslâm mantıkçılarının kıyas tanımını ortaya koymaktadır?
Üç önermeden oluşmuş bir delil olup, ilk iki önermenin doğruluğu üçüncü önermeye bağlıdır.
Üç önermeden oluşmuş bir delildir ki, ilk ikisinin doğruluğu üçüncü önermenin doğruluğunu gerektirmez.
19-İlletin mazbut olması ne anlam ifade etmektedir?
İlletin kişilere, durumlara ve çevrelere göre değişime uğramaması.
İlletin kişiden kişiye göre değişime uğrayabilmesi.
İlletin duruma ve çevreye göre değişebilmesi.
İlletin, hükmün hikmetini gerçekleştirecek bir vasfa sahip olması.
İlletin hükmün gayesini gerçekleştirecek bir niteliğe sahip olmas
Doğruluğu kabul edilen önermelerden çıkarılan hükümlerdir.
20-ilham için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
İlhamın bir türü olan “rüya”yı hem gören ve hem de bu rüyanın kendisine aktarıldığı kişi rüyanın gerektirdiği şekilde hareket etmek zorundadır.
Kendilerine az çok farklı manalar yüklenmiş olmakla birlikte havâtır hevâcis firâset hads keşif tecellî ve vârid(ât) terimleri de ilham yerine kullanılmıştır.
Fıkıh Usulü’nde ilham başlığı altında feyiz ve ilham yoluyla elde edilen bilgilerle amel etmenin meşru ve bağlayıcı olup olmadığı tartışılır.
Herkesi muhatap kabul eden ve yalnızca peygamberler vasıtasıyla gönderilen “genel nitelikli ilham” anlamında “vahiy” sona ermişse de özel ve şahsi mahiyetteki ilham Kıyamet’e kadar bakidir
21-İbn Hazm’ın ta’lîl, tanımı aşağıdakilerden hangisidir?
Ta’lîl, mansûs olmayan illetin istinbatıdır.
Ta’lîl, nas yoluyla gelen bir hüküm için müftinin bir illet istihrâc etmesidir.
Ta’lîl, nassın vaz ediliş nedenini oluşturan illettir.
Ta’lîl, nassın Şârî Teâlâ tarafından bildirilen sebebidir.
Ta’lîl, nassa dayalı hüküm istinbatıdır.