ehlidunya
Thu 12 April 2012, 12:32 pm GMT +0200
İslâm dünyasındaki kardeşlik dünya barışına da katkı sağlar
Müslümanların geçmişte yaşanan Sıffin ve Kerbela gibi acı olayların hesabını bugün birbirine sorduğuna dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Uçlar öne çıktığı için anayol gölgede kalıyor. Bütün bunları geride bırakarak hep birlikte geleceğe bakmalıyız." dedi. İslam dünyasında tesis edilecek kardeşlik hukukunun dünya barışını da sağlayacağını vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bu yılki Kutlu Doğum'un İslam kardeşliği çerçevesinde kutlanacağını açıkladı. İstanbul'da Emirgan Korusu'nda konuyla ilgili bilgi veren Görmez, Müslümanlara en büyük zararı İslam dünyasındaki mezhep ve görüş ayrılıklarının verdiğini söyledi. Müslüman'ı Müslüman'a kardeş kılan özelliklerin, aynı inancı paylaşmaktan, aynı Allah'a, aynı Peygamber'e, aynı kitaba iman etmekten, aynı secdeye kapanmaktan, aynı rükûya varmaktan, aynı kıbleye yönelmekten gelen bir kardeşlik olduğunu belirtti.
"Bu kardeşliğimizi ihmal ediyoruz. Halbuki Müslümanların kendi aralarında tesis edeceği kardeşliğin evrensel insan kardeşliğine de faydası olacaktır. Çünkü müminlerin kardeşliği bir başkasına karşı değil, onu besleyen bir kardeşliktir." diyen Görmez, İslam dünyasında herkesi derinden yaralayan bir mezhep çatışması bulunduğunu ifade eden Görmez, "Kutuplaşmalarda uçlar öne çıktığı için ana yol gölgede kalıyor." dedi. Görmez, şöyle konuştu: "Tarihte yaşanmış acı hikâyeleri karıştırarak, oradan birbirimize birtakım öfke ve intikam devşiriyoruz. Hiçbirimiz Sıffin'de de Kerbela'da da yoktuk. Ne Çaldıran'da, ne Dersim'de vardık. Ama bugün bütün bunların hesabını birbirimize soruyoruz. Böylece kardeşlik hukukumuzu ve kardeşlik ahlakımızı ihlal ediyoruz. Bütün bunları geride bırakmak lazım, hale ve geleceğe bakmak lazım. Elbette sorgulamak, hesaba çekmek, yüzleşmek bunlar önemlidir ama affetmek, bağışlamak diye bir şey var. Dolayısıyla yeniden bir İslam kardeşliğini kurmak için de sevgili Peygamberimiz'den alacağımız çok şey var. Hz. Yusuf, kendisini kuyuya atan kardeşleriyle yıllar sonra karşılaşınca, 'Siz beni neden kuyuya attınız?' demedi, 'Kardeşlerim, şeytan aramıza girdi.' dedi. Kur'an-ı Kerim, aynen bize bunu öğretir."
Suudi Arabistan Başmüftüsü'nün "Arap Yarımadası'ndaki tüm kiliseler yıkılmalı." şeklindeki ifadesinin sorulması üzerine Görmez, "Herhangi bir ırkçı, ayrılıkçı, herhangi bir caminin kapısına öfkesini ve nefretini ifade etmek için domuz kafası bıraktığında nasıl rahatsız oluyorsak, İslam dünyasında asırlarca varlığını sürdüren herhangi bir kiliseye yönelik en küçük bir kısıtlama, bir tahkir ve tezyif de hepimizi öylece rahatsız etmelidir." cevabını verdi. Görmez şöyle devam etti: "Bugün İslam dünyasındaki en önemli sorunun tabibe başvurmadan, eczacı yöntemiyle tedavi olmayı denemesidir. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettiği gün o bölgede Hıristiyan topluluklarla yaptığı anlaşmalar bugüne kadar gelmiş. Hz. Ömer Kudüs'e girdiğinde 'Ben burada kılarım. Yeryüzü bana mescit kılındı ama benden sonra Müslümanlar gelir burayı camiye çevirirler' endişesini ifade etmiş. Fatih'in Galata Hıristiyanları ile yaptığı anlaşma elimizde."
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in miladi takvime göre doğumunun 1441. yıl dönümü, bu yıl 14-20 Nisan arasında düzenlenecek programlarla kutlanacak. Kutlu Doğum Haftasında bir çok önemli program düzenleyecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki temayı ''Hz. Peygamber Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku'' olarak belirledi.
zaman
Müslümanların geçmişte yaşanan Sıffin ve Kerbela gibi acı olayların hesabını bugün birbirine sorduğuna dikkat çeken Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, "Uçlar öne çıktığı için anayol gölgede kalıyor. Bütün bunları geride bırakarak hep birlikte geleceğe bakmalıyız." dedi. İslam dünyasında tesis edilecek kardeşlik hukukunun dünya barışını da sağlayacağını vurguladı.
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, bu yılki Kutlu Doğum'un İslam kardeşliği çerçevesinde kutlanacağını açıkladı. İstanbul'da Emirgan Korusu'nda konuyla ilgili bilgi veren Görmez, Müslümanlara en büyük zararı İslam dünyasındaki mezhep ve görüş ayrılıklarının verdiğini söyledi. Müslüman'ı Müslüman'a kardeş kılan özelliklerin, aynı inancı paylaşmaktan, aynı Allah'a, aynı Peygamber'e, aynı kitaba iman etmekten, aynı secdeye kapanmaktan, aynı rükûya varmaktan, aynı kıbleye yönelmekten gelen bir kardeşlik olduğunu belirtti.
"Bu kardeşliğimizi ihmal ediyoruz. Halbuki Müslümanların kendi aralarında tesis edeceği kardeşliğin evrensel insan kardeşliğine de faydası olacaktır. Çünkü müminlerin kardeşliği bir başkasına karşı değil, onu besleyen bir kardeşliktir." diyen Görmez, İslam dünyasında herkesi derinden yaralayan bir mezhep çatışması bulunduğunu ifade eden Görmez, "Kutuplaşmalarda uçlar öne çıktığı için ana yol gölgede kalıyor." dedi. Görmez, şöyle konuştu: "Tarihte yaşanmış acı hikâyeleri karıştırarak, oradan birbirimize birtakım öfke ve intikam devşiriyoruz. Hiçbirimiz Sıffin'de de Kerbela'da da yoktuk. Ne Çaldıran'da, ne Dersim'de vardık. Ama bugün bütün bunların hesabını birbirimize soruyoruz. Böylece kardeşlik hukukumuzu ve kardeşlik ahlakımızı ihlal ediyoruz. Bütün bunları geride bırakmak lazım, hale ve geleceğe bakmak lazım. Elbette sorgulamak, hesaba çekmek, yüzleşmek bunlar önemlidir ama affetmek, bağışlamak diye bir şey var. Dolayısıyla yeniden bir İslam kardeşliğini kurmak için de sevgili Peygamberimiz'den alacağımız çok şey var. Hz. Yusuf, kendisini kuyuya atan kardeşleriyle yıllar sonra karşılaşınca, 'Siz beni neden kuyuya attınız?' demedi, 'Kardeşlerim, şeytan aramıza girdi.' dedi. Kur'an-ı Kerim, aynen bize bunu öğretir."
Suudi Arabistan Başmüftüsü'nün "Arap Yarımadası'ndaki tüm kiliseler yıkılmalı." şeklindeki ifadesinin sorulması üzerine Görmez, "Herhangi bir ırkçı, ayrılıkçı, herhangi bir caminin kapısına öfkesini ve nefretini ifade etmek için domuz kafası bıraktığında nasıl rahatsız oluyorsak, İslam dünyasında asırlarca varlığını sürdüren herhangi bir kiliseye yönelik en küçük bir kısıtlama, bir tahkir ve tezyif de hepimizi öylece rahatsız etmelidir." cevabını verdi. Görmez şöyle devam etti: "Bugün İslam dünyasındaki en önemli sorunun tabibe başvurmadan, eczacı yöntemiyle tedavi olmayı denemesidir. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettiği gün o bölgede Hıristiyan topluluklarla yaptığı anlaşmalar bugüne kadar gelmiş. Hz. Ömer Kudüs'e girdiğinde 'Ben burada kılarım. Yeryüzü bana mescit kılındı ama benden sonra Müslümanlar gelir burayı camiye çevirirler' endişesini ifade etmiş. Fatih'in Galata Hıristiyanları ile yaptığı anlaşma elimizde."
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in miladi takvime göre doğumunun 1441. yıl dönümü, bu yıl 14-20 Nisan arasında düzenlenecek programlarla kutlanacak. Kutlu Doğum Haftasında bir çok önemli program düzenleyecek olan Diyanet İşleri Başkanlığı bu yılki temayı ''Hz. Peygamber Kardeşlik Ahlakı ve Kardeşlik Hukuku'' olarak belirledi.
zaman