- İslam Cemaatinin Asli Ruhu

Adsense kodları


İslam Cemaatinin Asli Ruhu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Eslemnur
Wed 29 September 2010, 08:09 pm GMT +0200

İslam Cemaatinin Asli Ruhu

Yukarıda sıraladığımız deliller ve vakalar bize şu gerçeği teslim etmektedir: tslâmî Milliyetin kuruluşunda, ırk, nesil, soy vatan, memleket, ülke, lisan ve rengin hiç­bir önemi yoktur. Bu binayı kuran mimar, bir hayalden değil, doğrudan doğruya hayatın gerçeklerinden hareket etmiştir. İnsanlık âleminin bütün ham maddelerini gözönünde bulundurmuştur. Her nerede elle tutulur iyi ve mükemmel bir malzeme görmüş ise, binasında o malze­meyi kullanmıştır. İmanın ve salîh amelin, malzemesini yoğurup pişirerek bu binanın yapışmasın yerleştirmiştir. Bunlardan bütün insanlığı çerçeveleyen bir bina mey­dana getirmiştir. Bu milliyet binası bütün küreyi arzı kap­lar. Bu muazzam binanın devamı ve ayakta durması, bu binada bulunan muhtelif asılların, muhtelif şekillerin, muhtelif ülkelere ait parçaların bir tarafa bırakılmasına ve muhtelif ayrı asılların unutulmasına bir asıl ve bir kökün dikkate alınmasına bağlıdır. Bu binada ayrı ayrı renkler ortadan kaldırılarak, her yer bir boyaya boyanmıştır. Ayrı ayrı yerler, ayrı ayrı yurtlar bırakılmış bir Mahrece-i Sıdk (doğru çı­kış) dan çıkılmış ve bir medhal-i sıdk: (doğru girişten) girilmiştir. İşte bunlar Millî birliğin: (Vahdet-i milli­yetin) esaslarıdır.

Eğer bu millî birlik dağılır, bu vahdet bozulur, milleti teşkil eden cüz'ler birbirinden ayrılır, kendi asıllarını bıra­kır, nesillere, ırklara bölünür, kendilerine mahsus vatan, memleket ve ülkelere ayrılır, muhtelif renk ve şekillerle birbirlerinden uzaklaşırlarsa muhtelif ve birbirine zıt dün­yevî amaçların peşine takılırlarsa, o zaman bu binanın temelleri çöker, duvarları yıkılıp gider. Bu binanın parça­ları her biri bir tarafa dağılır. Bu şekilde olan hiçbir hükü­met yaşamamış ve hiçbir devlet devam edememiştir. Aksine dağılıp gitmişlerdir. İslâmi milliyette, islâmî kavmi­yette, yukarıda saydığımız milliyet ve kavmiyet esasları yoktur. Orada nesil, soy, ırk, vatan, ülke, lisan, renk ve herhangi bir maddî sebebin bulunması kesinlikle ve im­kânsızdır. İşte yukarıda bahsi geçen milliyetlerden bu ikinci şekil dayanıklı ve daimi bir şekildir.

İşte onun gömleği, dini için kefendir.

Buna göre her kim, müslüman olursa ve İslâm yo­lunu tutmak isterse, milliyet esasında ne kadar kan ırk, toprak, ülke, ve buna benzer şeylere dayanan prensipler varsa, bunların hepsinden uzak kalmalıdır. Her kim, bu esaslara bağlanırsa, islâmın daha onun ne kalbine ne de ruhuna nüfuz etmediğini bilmesi lâzımdır. Böyle bir kim­senin burnu daha cahiliye kokusu ile doludur. Bu gün olmasa bile yarın muhakkak ki, bu kimse İslâm'dan ayrı­lacak. İslâm' da elbette ki, ondan uzaklaşmış olacaktır.