reyyan
Tue 5 July 2011, 08:35 pm GMT +0200
Islah mı İfsat mı?
Nisan 2011 148.SAYI
Sabahattin AYDIN kaleme aldı, SUNUŞ bölümünde yayınlandı.
Bizi, yaşantımızı, dinimizi hatta topyekûn dünyayı düzeltme iddialarına bolca muhatap olduğumuz bir zamanda yaşıyoruz. Televizyondan tutun mahalle akıldanelerine, medyatik hocalardan küresel güçlere kadar pek çok hevesli bize, dini anlayış ve yaşantımıza, nihayet ufacık köye dönüşen şu kürre-i arza çeki düzen vermeye soyunmuş durumda. Biliyorsunuz, ABD başta olmak üzere kendini dünyanın efendisi görenler Irak’ı, Afganistan’ı, Sudan’ı, şimdi de Libya’yı ıslah ediyorlar. Ama ne ıslah! Bir tek bombardıman altında canını, varını yoğunu kaybedenler anlamıyor kendilerine ne güzellikler getirildiğini.
İşte böyle bir dünya... Birkaç ay sonra mübarek ramazan teşrif ettiğinde medya üzerinden dinî anlayış ve yaşantımız da yoğunlaştırılmış programla ıslahata tabi tutulacak! Zaten içinden geçtiğimiz eğitim öğretim süreçleri, okuduğumuz gazeteler, izlediğimiz kanallar, psikologlar, diyetisyenler, mucizevî bitkisel formül uzmanları bizi düzeltip durmakta değil mi? Herkes bizi çok seviyor, bizim için elinden geleni yapıyor da biz kıymetini bilmiyoruz!
İşin şakası bir yana, bu düzeltme, nizam verme, ıslah etme iddia ve imalarını ciddi şekilde düşünmeliyiz. Çünkü nice ıslah iddiasının nasıl ifsat sakladığına hepimiz şahit oluyoruz, duyuyoruz. Konu komşu arasında yuva yıkan, hayat karartan sözde tavsiyeler gibi küçük boyutlardan başlıyor bu iş, içimiz kan ağlayarak izlediğimiz büyük yıkımlara kadar gidiyor. Müslüman dünyayı sömürmek için milyonlarca masumun katli uğruna açıktan işgal yapanlar, oraya barış ve demokrasi götürmekten söz edebiliyorlar. Yani tıpkı ayette zikredildiği gibi, müfsitler ıslahçı olduklarını iddia ediyorlar.
Bu ay kavramların doğru içerikle anlaşılmasına değindikten sonra bu ıslah-ifsat meselesini dikkatinize sunduk. Özellikle dinde ıslah iddialarına yer ayırdık. Sonra ayet-i kerimeler ışığında dünya düzeni açısından meseleye yaklaştık. Umarız faydalı olur.
Bu ay dikkatinizi çekmek istediğimiz yazılardan biri de Halil Akgün’ün ”Değişim Zamanı” başlıklı yazısı. Yazarımız, modern tabulardan biri olan değişimi son derece yalın, bir o kadar etkili bir dille anlatıyor. İlgiyle okuyacağınız daha başka pek çok yazı yine sizi bekliyor.
Mayıs sayımızda buluşmak üzere inşallah...