- Isı

Adsense kodları


Isı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Fri 8 June 2012, 04:21 pm GMT +0200
Isı

Kur'an-ı Kerim, insanın dikkatini, Allah'ın kuvvet ve azametine çekmek için ısı ve ısı kaynaklarından bahseder; böylelikle insan­lar, bu güç kaynaklarını kendi yararlarına kullanır ve Rablerine şükrederler. Onlara, kuvvetin gerçek ve esas kaynağını unutma­mayı hatırlatır. "O Allah ki, size yeşil ağaç­tan bir ateş yapandır. Şİmdİ siz ondan yakıp duruyorsunuz." (36: 80). Vakıa Suresi'nde:

"Şimdi çakıp yakmakta olduğunuz ateşi ba­na haber verin: Onun ağacını siz mi yarattı­nız, yoksa biz miyiz yaratan? Biz bu ateşi bir ibret ve sahradaki yolculara bir menfaat kıl­dık." (56: 71-73).

"Hani o (Hz. Musa), bir ateş görmüştü de, ailesine: 'Durun. Benim gözüme bir ateş iliş­ti, belki size bir kor getiririm.' " (20: 10). Ve yine: "Bir vakit Musa, ehline şöyle demişti: 'Ben cidden bir ateş gördüm; size ondan ya bir haber getireceğim, yahut parlak bir ateş koru getireceğim. Olur ki, ateş yakar ısınır­sınız.' " (27: 7; 28: 29).

Nahl Suresi'nde, "Allah, size kendinizi sıcak ve soğuktan koruyacak elbiseler yaptı." (16: 81). Bu cümleden olarak, Kur'an şunu da be­lirtir: "Ve göige ile sıcaklık müsavîolurf' (35: 21).

Kur'an-ı Kerim, yukarıda aktafılan ince ve çok anlamlı pasajda, insanı, ısının çeşitli fay­da ve kullanımlarını anlamaya çağırır, (24: 35), ısının bu yanını belirten pek çok başka ayet de vardır: " 'Bana demir pikleri getirin, tam iki ucu denkleştiği vakit körükleyin,' de­di. Nihayet demiri bir ateş haline koyduğu vakit: 'Getirin bana, üzerine erimiş bakır dö­keyim.' dedi." (18: 96). "Bir de süs eşyası ve­ya alet yapmak için, ateşte üzerini yakıp erit­tikleri madenlerden de bunun gibi bir köpük vardır." (13: 17). Aşağıdaki ayet de, onun di­ğer bir halini anlatır: "Üstünüze saf ateşten bir alevle, bir duman salıverilir. Onları en­gelleyip kurtulamazsınız." (55: 35).

Zümer Suresi'nde de şöyle buyurulur: "O kâfirlerin üstlerinde ateşten tabakalar, altla­rında da ateşten tabakalar var. işte Allah, böyle kullarını korkutur." (39: 16).

Kur'an-ı Kerim, ateşten yaratılmış varlıklar­dan da bahseder: "Cinleri de daha Önce du­mansız ateşten yarattık." (15: 27). Rahman Suresi'nde: "Cinleri de dumansız saf bir ateşten yarattı." (55: 15). Kur'an-ı Kerim, şu satırlarda, ateşin fonksiyonlarından birinin de ışık temini olduğunu söyler: "Onların ha­li, o kimsenin hali gibidir ki, o ateş yaktı da çevresini aydınlattığı zaman, tam o sırada Al­lah ışıklarını yok edince, kendilerini karan­lıklar içinde bıraktı." (2: 17).

Kur'an-ı Kerim, aşırı sıcak ve soğuk arasın­da yaşama durumundan da bahseder: "Ora­da koltuklar üzerine dayanmış bir haldedir­ler. Orada yakıcı sıcak ve dondurucu soğuk görmezler..." (76: 13). Bu ayet, insan haya­tındaki aşın sıcaklıkların etkilerini de belir­tir. Aşağıdaki ayette tekrar şunları görüyo­ruz: "Orada ne bir serinlik tadacaklar, ne de içilecek bir şey ... işlediklerine uygun olan kaynar su ve irin içecekler." (78: 24-25).

Vakıa Suresi'nde: "Onlar ateşin alevi ve kay­nar su içindedirler. Kapkara bir dumanın gölgesi altındadırlar... O gölge ne serinlik ve­rir, ne de bir fayda..." (56: 42-44).

Nur Suresi'nde: "Allah, gökte dağ halinde­ki birikintilerden dolu indirir de, dilediği kimseye bununla musibet veriyor. Dilediğin­den de onu bertaraf ediyor." (24: 43).

Bütün bu ayetler, değişik sıcaklıkların insan hayatı üzerindeki etkilerini gösteriyor.

Atom tarihine yeni bir element sunan ve bu çalışma sahasındaki müslüman bilim adam­larına teşvik sağlamak suretiyle yepyeni bo­yutlar getiren başka ayetler de vardır. El-Nezzem, Bakillanî, ibni Rüşd (Averroes) ve el-Gazali gibi meşhur filozof ve bilim adam­larının dünyaya sunduğu atomistik fikir ve kavramlar için, Kur'an'dan faydalandıkları muhakkaktır. Onlar, "Atomistik görüş açı­sına dayanan tabiat felsefesini izah ettiler." islâm ilâhiyatçıları, "Dünyanın ilk teşekkü-lündeki İlâhî iradeyi teyit etmek için atomiz-mi düşündüler!' (Islamic Science, s. 135-150). Müslüman bilim adamları ve âlimler, her şe­yin, Yaratıcı'sının kanunlarıyla yönetilen ev­renin bir parçası olduğunu ve atomistik fik­rinin hiçbir istisnası bulunmadığım düşün­düler. Böylece, insanlık tarihinde atomik dünya görüşünü ilk defa sunan ve geliştiren müslüman bilginleri olmuş ve bunlar da kay­nak olarak Kur'an-ı Kerim'i almışlardır. Bu fizik görüşüne dikkat çeken birkaç Kur'an ayeti aşağıda verilmiştir: "Ne yerde, ne gök­te zerre ağırlığınca hiçbir şey Rabbinizden gizli değildir; ne bundan daha küçük, ne de daha büyük... Ancak bunların hepsi, apaçık bir kitapta yazılıdır." (10: 61).

Saba Suresi'nde de şöyle buyuruluyor: "O'ndan göklerde ve yerde zerre miktarı bir şey kaçmaz. Bundan daha küçük ve daha büyük ne varsa hepsi muhakkak bir Kİtab-ı Mübin-dedir." (34: 3).

Bu ayetler, insanın dikkatini açıkça, madde­nin atomdan da küçük (zerre) parçasına çe­ker ve onu bulmak için bir fırsat tanır. Bu­nun için, müslüman bilim adamları, ilâhiyat­çıları ve mistiklerinin, daha sonraki nesille­rin üzerinde çalışması ye de insanlığın fay­dası için keşifler yapmasını sağlayacak olan atomizm görüşü hakkında, birçok materyal bırakmalarına şaşmamak gerekir.