sumeyye
Mon 16 July 2012, 02:21 pm GMT +0200
İKİNCİ BÖLÜM
İŞÇİNİN HAK VE GÖREVLERİ
I — İşçinin İşe Girmezden Önceki Hakları
İŞÇİNİN HAK VE GÖREVLERİ
I — İşçinin İşe Girmezden Önceki Hakları
İslâm'da, başkasının işinde bir ücret karşılığı çalışanlar bir sınıf oluşturmaz. Çünkü işçilerin emek - sermaye .(mudârabe) ve ziraat ortakçılığı (muzâraat) gibi ortaklıklar içinde işveren sıfatını kazanması mümkündür. Bu, kâr ortaklığı biçiminde gerçekleşir.
Sermayesi olmayan dürüst kimse bir işte ücret karşılığı çalışabileceği gibi, gerçek veya tüzel kişilerden sağlayacağı sermaye ile kâr ortaklığı oluşturarak ticaret yapabilir. Elinde büyük meblağlara ulaşan sermayeye sahip pekçok kimseler bunu işletmek ve ticaret işinde kullanmak ister. Ancak sıhhati, bilgi veya tecrübesi elverişli olmadığı için bu isteğini gerçekleştiremez. Yine toplum içinde, bilgili, yetenekli ve ticarete yatkın birçok kimselerde sermayesi olmadığı için ticarete atılamaz. İşte, birbirine muhtaç olan bu iki unsuru «emek - sermaye (mudârabe) ortaklığı» bir araya getirir. Böylece, toplumda piyasaya çıkmayan sermayeler ve iş bulamayan yetenekler değerlenmiş olur. Bu çeşit kâr ortaklığı tamamen güvene dayanır. İşi üzerine alan işletmeci güvene lâyık olmaya çalışır. Giderek dürüst iş adamları meydana gelir. Kârın paylaşılması anlaşmaya göre olur. Zarara ise yalnız sermaye sahibi katlanır [362]
Meselâ : Elinde 10 milyon lira parası olan kimse, ticarete yatkın genç bir işletmeciyle anlaşarak, işlek bir caddede market açar. Sermaye sahibi işle hiç ilgilenmeyecek, bütün işi işletmeci yürütecek ve bu çalışmasına karşılık ücret yerine kârın yarısını alacaktır. Kârın bölüşülmesi başka oranlarda da olabilir. Yıl sonunda, borçlar düşüldükten sonra üç milyon lira net kâr sağlandığı anlaşılsa işletmeci bir buçuk milyonunu alır. Bu, ayda 125 bin lira gelir sağlamak demektir. Anapara, mal varlığının yeni fiyatlar üzerinden değerlendirilmesiyle belirleneceği için, sermaye ayrıca enflasyona karşı korunmuş olur. Alım - satımı yapılan ve yıl sonunda elde bulunan malların maliyeti ortalama yüzde kırk yükselmişse, bu fazlalığın anaparaya eklenmesi gerekir. Bu duruma göre, yeniden değerleme sonucu anapara, 10 milyondan 14 milyona yükselmiş olur. Ortaklığın kârla birlikte toplam sermayesi 17 milyon demektir. İşletmecinin, kendi kâr hakkının tümünü veya bir bölümünü ortaklığa bırakarak, ayrıca sermayeye de ortak olması yeni bir anlaşma ile mümkündür.
Tarım kesiminde de buna benzer ortaklıkların ziraat ortakçılığı tarzında oluşturulması mümkündür. Devlet; işsiz ve topraksız köylüye, toprak, tohum ve gübre verse, ekip biçme işini köylü yapmak üzere anlaşsalar, elde edilecek ürünün yarısı hazinenin yarısı da köylünün olabilir. Yahut da başka oranda bölüşmek de mümkündür. Kendi toprağını, sermayesi olmadığı için ekip biçemeyenlere de; gerçek veya tüzel kişilerin sermaye vermesi ve bu yolla elde edilecek ürüne ortak olması işsizliğin önlenmesinde etkili olabilir [363]
Bu duruma göre, İslâm'da herkes işin başında tercih hakkına sahiptir. Ehliyet ve yeteneğine uygun bir iş ve meslek seçme özgürlüğü vardır. Toplumda iş ve meslek değiştirme kapısı sürekli olarak açıktır. Üstün yetenek ve maharete üstün iş ve bu işe uygun ücret İslâm adaletinin gereğidir [364]
Kur'an-ı Kerîm'de bu konu ile ilgili olmak üzere şöyle buyurulur:
«Şüphesiz Allah size emânetleri ehline vermenizi emreder» [365]
«İnsanlara mal ve ücretlerini eksik vermeyiniz» [366]
Çalışmak istediği halde iş bulamayan yahut hastalık veya yaşlılık gibi nedenlerle çalışamayan yoksullar için,., varlıklı hısımlarından nafaka alma hakkı vardır. Ayrıca bunların başta zekât fonu olmak üzere devletin bütün ekonomik kaynaklan üzerinde yararlanma haklan vardır. Hz. Ömer (Ö. 23/634)'in çalışamayacak durumdaki gayri müslim yoksullara bile maaş bağladığı bilinmektedir [367]
[362] Bilgi için bkz. es-Serahsî, el-Mebsût, c. XXII, s. 33 vd.; el-Kâsânî, Bedâyiu's-Sanâyi', c. IV, s. 82 vd.; İbn Rüşd, Bidâyetü'I-Müctehid, e. II, s. 234; İbnü'l-Hümâm, Fethu'I-Kadîr, c. V, s. 58; Dr. Osman Şekerci, İslâm Şirketler Hukuku Emek-Sermaye Şirketi, İst. 1980.
[363] İbnü'l-Hümânı, Fethu'I-Kadîr, c. V, s. 3-35, Mecelle, mad.. 1334, 1404.
[364] Ebû Zehra, Usûlü'1-Fıkh, s. 100, 101.
[365] Nisa, 58.
[366] A'râf, 85.
[367] Ahmed es-Sebî', İşçiler ve İslâm, Râbitatü'I-ÂIemi'l-İslâmî Dergisi, Yıl: 19, Sayı: 11, Eylül 1981.
Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları:160-162.