- İnsanlığın Gönlündeki Gül

Adsense kodları


İnsanlığın Gönlündeki Gül

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
rabia
Mon 17 May 2010, 02:22 pm GMT +0200
İnsanlığın Gönlündeki Gül

Ve biz, gecelerde, gündüzlerde açıp türlü renklere bürünmüş ellerimizi dua ederken Allah'a Hep O'nu da anıyoruz.

İçimizde dolaşmış, güneşimizi paylaşmış, aç kalmış, karnına taş bağlamış o güzel insanı:

Allah'ın sevgilisini.
İncitmedi hiç kimseyi.
Mekke'de, Medine'de, Taif'te...
Ne kâtili, ne cahili, ne anneyi, ne de babayı...
Ne de bir çocuğu...

Eğilirdin namaz kılarken omuzlarına tırmanırdı Hasan ve Hüseyin, sevgili torunların.

Kızmazdın, okşardın, severdin ey nebi.

Ve bizler, yani yeryüzü tarihini yaşayan ve okuyan insanlar, senin evinden yurdundan,

Mekke'nden uzaklaştırılışını ve gizlice Medine'ye gidişini gördük.

Bir gül oldun insanlığın gönlünde.

Gül ile anlattık seni, gül kokusuyla doldu dünyamız.

Eşin, dostun, çevren aç kaldıysa, çıplak kaldıysa onlardan çok üzüldün, onlardan çok çalıştın ve kurdun medinemizi, kurdun sitemizi ve aydınlattın kalbimizi.

Işıltı dolu bir dünya bıraktın ardında; çünkü ışıktın bütün arşa ve arza.

Sevgiliydin, en sevgiliydin, Allah'ın sevgilisiydin ey Nebi!

Biz, âlemlerin sahibine kul, köle olma gayretini senden öğrenirken; sen, bize bunları öğretirken, karanlıktaki ruhlarımızı aydınlığa çağırırken, sen Âlemlerin Sahibine sevgili olmuştun.

"Sevdim seni Mabuduma canan diye sevdim."
Odur ki saadetimiz ümmetinden olmakla bahtiyarız.
Gül-i Muhammedî'yi sinelerimize yerleştirme arzusunda,
Ezan-ı Muhammedî'nin ardından koşma cehdindeyiz.

Ey Nebi! Bizim gülümüzsün, bizim hayat suyumuzsun ama hayat suyumuzu kurutmak, hayat gülümüzü koparmak isteyen, karanlıkta kalmış ruhlar var ve onlar, sırtımızda ve onlar karşımızda. Bir bir kırılıp dağılsa da kuleleri, yeniden yeniden dikiyorlar kaleleri karşımıza.

Ey Nebi!
Ey pırıl pırıl İslâm sitesinin mimarı,
Kalp ülkesini ve dünya devletini aynı ihtişamla kurup hasır üstünde geceleyen âlemin sevgilisi!

Daha dünyamıza gözlerini ilk açışında düşündün bizi ve
"Ümmetim, ümmetim" diye sızladın, ağladın, yalvardın.
Kevser ırmağı başında bir halka olup Nûr-u Muhammedî'ye kanmak...

Bu hayal yakıp kavurur bizi.

Ateşimiz eksilmesin, aşkımız, rüyamız, şevkimiz ve üzerimizde gezinip duran koruyucu meleklerimiz.

Budur, dileğimiz Ey Nebi!

Kalbime eriyişin ve gözyaşının tadını ver.
Kalbim eridikçe Allah'a ve sana yaklaşıyorum.
Kalbim inceldikçe kendimi buluyorum.
Kendimi buldukça yanıyor içimde ilahi nur.
Ateşimi eksiltme ey İlahi!