- İnsanlar İçin Dilenmenin Çirkinliği

Adsense kodları


İnsanlar İçin Dilenmenin Çirkinliği

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sun 11 December 2011, 10:00 pm GMT +0200
35- İnsanlar İçin Dilenmenin Çirkinliği


964- Abdullah İbn Ömer (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmaktadır:

“Sizden bir kısmı, dilenmekten asla vazgeçmez. Nihayet kıyamet günü yüzünde bir parça et olmaksızın Allah'a kavuşur.” [107]

965- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edildiğine göre, Resulullah (s.a.v.) şöyle bu­yurmaktadır:

“Kim malını çoğaltmak için insanlardan mallarını isterse, o ancak ve ancak ateş parçası ister. Artık bunun İster azını ve ister çoğunu dilesin fark etmez.” [108]

Açıklama:

Bu hadis, şer'an zengin sayılan kimseler hakkındadır. Şer'an zengin kimse ise Hanefi-lere göre; borcundan ve asıl ihtiyaçlarından fazla olarak zekata tabi malların herhangi birisin­den nisap miktarına veya onun değerinde başka bir mala sahip olan kimsedir.

966- Ebu Hureyre (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.)'i şöyle buyururken işittim:

“Sizden birisinin gidip sırtıyla odun taşıması, bununla sadaka vermesi ve insanlara muhtaç olmaması, birisinden dilenmesinden çok daha iyidir. İste­diği kimse, ya verir ya vermez. Veren el, alan elden daha üstündür. Sadaka verme işine, önce bakımını üstlendiğin kimselerden başla.” [109]

Açıklama:

Hadis, çalışıp kazanmaya gücü yeten bir kimsenin mutlaka helâlinden kazanarak yeme­si gerektiğini bildirmektedir.

Görülüyor ki, sırtla odun taşıyarak yahut hammallık ederek geçim sağlamak, ne ayıptır ve ne de günah!.. Ayıp hattâ haram olan meslek, el ayak tutarken dilencilik etmektir. Dilenci­lik bir kazanç sağlasa da sağlamasa da çirkin bir iştir. Resulullah (s.a.v.);

“İstediği kimse, ya verir ya vermez” buyurmakla buna işaret etmiştir. Zira dilecinin istediği verilirse kendisi minnet ve dilenme zilleti altında kaldığı gibi, verilmediği takdirde ise hüsran zilletiyle karşıla­şabilir. Kından dolayıdır ki, sahabilerden birinin kamçısı yere düşse onu hiç kimseden istemezlermiş.

967- Avf b. Mâlik el-Eşcâî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

“Biz, dokuz yada sekiz veya yedi kişi Resulullah (ş.a.v)'in yanında idik. Resulullah (s.a.v.), bize:

“Allah'ın resulüne biat etmez misiniz?” buyurdu. Biz:

“Ey Allah'ın resulü! Bizler, sana, çoktan biat ettik” dediler. Sonra yine:

“Allah'ın resulüne biat etmez misiniz?” buyurdu. Bunun üzerine biz elleri­mizi açarak:

“Ey Allah'ın resulü! Biz sana biat ettik. Bir daha niye biat edeceğiz?” diye sorduk. Resulullah (s.a.v.):

“Allah'a kulluk edeceğinize, O'na hiçbir şeyi ortak koşmayacağınıza, beş vakit namazı kılacağınıza, itaat edeceğinize ve -işitmediğimiz bir kelime söyledikten sonra başkalarından bir şev istemeyeceğinize dair biat edecek­siniz” buyurdu.

Daha sonra bu arkadaşlardan bazılarını gördüm. Bunlardan birisinin kamçısı yere düşerdi, onu kendisine uzatıverecek olan bir kimseden bunu is­temezdi. [110]

Biat:

Müslümanların, İslam devlet başkanına, emirlerine itaat etmek üzere söz verdikle­ri sözdür.


[107] Buhârî, Zekat 52; Nesâî, Zekat 83; Ahmcd b. Hanbel, Müsned, 2/15, 88.

[108] İbn Mâce, Zekat 26 (1838); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/231.

[109] Buhâri, Büyü' 15; Tirmizî, Zekat 38, 680; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/300, 475.

[110] Ebu Dâvud, Zekat 27, 1642; Nesâî, Salat 5; İbn Mâce, Cihad 41, 2867.