ezelinur
Sun 24 January 2010, 09:20 pm GMT +0200
Menî, cinsel ilişki veya benzeri (sevişme, elle oynama) esnasında orgazm halinde gelen bir sıvıdır. Bu sıvı, mîzâçları itidale erdiğinde (yani 30 yaşı civarına geldiklerinde) erkeklerde beyaz ve yoğun halde olur. Kadınlarda ise sarı ve ince olur. Kadının menîsi, vücûdunun dışına çıkmaz; fercinin (vaginanın) içinde kalır. Cinsel ilişki esnasında bazan erkeğin penisinin üstünde de görülebilir. Kadının menisinin varlığını kabul etmeyip kadının fercinde (vaginasında) sadece bir ıslaklık hissedildiğini iddia edenler, aslında bedenî duyguları inkâr etmiş oluyorlar. Mezî ve vedî de necis şeylerdendir.
Hanbelîler: Eti yenen hayvanların mezî ve vedîlerinin temiz olduğu görüşünü ileri sürmüşlerdir.
Mezî: Oynama esnasında penisten akan ince bir sıvıdır. Vedî ise çoğunlukla idrardan sonra akan beyaz ve yoğun bir sıvıdır.
Kusuntu ve mideden gelen su da necistir. Ancak bu hususta mezheblerin detaylı görüşleri aşağıda anlatılmıştır.
Hanefiler dediler ki: Durdurulması mümkün olmayan ağız dolusu olarak gelen gerek yemek, gerek su, gerek san renkte (za´ferân gibi) bir sıvı ve gerekse kan pıhtısı hâlinde gelen kusuntu ğalîz necasettir. Bu yemek ve sular, mideye yerleşmeden önce kusulsa bile yine ğalîz necasettirler. Süt emme dönemindeki çocuğun kusmuğu dahi bu hükme tâbidir. Fakat uyumakta olan bir kişinin ağzından gelen su temizdir. Az veya çok, küçük veya büyük kurtçukları kusan kimselerin de bu istifrâları temizdir. Mideden gelen su da kusuntu hükmündedir. Bu hususta Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmaktadır:
“Sizden biriniz namazdayken kusar veya midesinin suyu ağzından dışarı atılırsa namazı bıraksın ve gidip abdest alsın.” [24]
Yalnız Hanefî İmamları, balgam ve kanla karışık tükürük hakkında farklı görüşler ileri sürmüşlerdir. Saf olarak hiçbir şeyle karışmamış olan balgamın temiz olduğuna hükmetmişlerdir. Ancak yemekle karışık olup bu karışımda yemek balgamdan daha çok olursa necis olur demişlerdir. Ama her ikisi eşit miktarda olursa her biri tek başına değerlendirilir. Eğer yemek kısmı tek başına ağız dolusu olursa kusuntu hükmüne tabi olur. Tükürükle karışık olan kana gelince bu karışımdaki tükürük çoğunlukta olup sıvının rengi sarı olursa bu temizdir. Yok, eğer karışımın içindeki kan çoğunlukta olup sıvının rengi kırmızı olursa bu necistir. Karışımdaki kan ister çok olsun ister tükürüğün miktarına eşit olsun, ağız dolusu olmasa bile yine necistir. Deve ve koyunların geviş getirmeleri esnasında çıkarmış oldukları salyalar da az olsun çok olsun necistir. Şunu da bilmek gerekir ki: Bir kişi aynı anda birkaç defa peş peşe kusar da bu kusuntulardan her biri kendi başına ağzı doldurmaz, ama üst üste toplandığında ağız dolusu kadar olursa bu kusuntular da necis olur.
Mâlikîler: Kusuntuyu, “mideye yerleştikten sonra tekrar ağız yoluyla dışarı çıkan yemek” olarak tanımlamışlardır. Şu halde bu yemek, yalnız ekşime şeklinde de olsa, yemeklik vasfını yitirecek de olsa necis olur demişlerdir. Ama midenin dolması esnasında ağız yoluyla dışarı attığı su, pisliğe benzemedikçe pislik hükmüne girmez. Bir tek niteliğiyle de olsa pisliğe benzerse pislik hükmüne girer, necis olur. Sözünü ettiğimiz bu suda ekşime yalnız başına zarar vermez. Midenin dışarıya attığı bu su, ekşimiş olur, fakat başka özelliklerini kaybetmez ve değişmezse necis olmaz. Ekşime hafif olup devamlı tekerrür etmesi dolayısıyla hafif sayılmakta ve dolayısıyla bu su necis olarak kabul edilmemektedir, temizdir. Mideden çıkan su, san renge bürünüp pis kokmaktaysa necislik bakımından kusuntunun hükmüne tâbi olur. Ancak bu su, sürekli olarak mideden gelmekteyse zorluklar göz önüne alınarak afvedilen necasetlerden sayılmıştır.
Şafiiler dediler ki: Kusuntu derhal dışarı çıkarsa ve yemek olsun su olsun, asliyeti değişmemiş olsa bile mideden çıktığı bilinirse necistir. Ama mideden çıktığı şüpheli olursa asl olan temiz olmasıdır. Uyuyanın ağzından çıkan su da sarı renkli ve pis kokulu ise bu hükme tâbidir. Ama bu derde müptelâ olanlar için bu su, zorluğu gidermek maksadıyla afvedilen necasetlerden sayılmıştır. Deve ve koyunların geviş getirmeleri esnasında çıkardıkları salyaları, az da olsa çok da olsa necistir.
Hanbelîler: Kusuntu ve midenin dışarıya attığı su, hiç bir ayırıma tâbi olmaksızın necistir derler.