- İnsanı ölçen gizli imtihan

Adsense kodları


İnsanı ölçen gizli imtihan

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 25 July 2010, 01:50 pm GMT +0200
İNSANI ÖLÇEN GİZLİ İMTİHAN


Acaba niçin Allah dostlarıyla uğraşılır?
Bir müminin aşık olduğu ve kendisinden gece gündüz feyiz aldığı bir Allah dostuna, öbür mümin niçin düşman kesiliyor?
Bunu ilim mi gerektiriyor?


Hayır, müslümanım diyen bir kimse, dini ayakta tutan, takva yolunda başı çeken ve müslümanların göz aydınlığı olan bir insanla uğraşmaz

Salih insanlarla uğraşmak büyük bir imtihandır Herkes bu imtihanda kendini görür, nefsini tanır, içini dışa yansıtır

Büyük veli Mevlânâ Celâleddin er-Rûmî (ks) (672/1273), Mesnevî'sinde insanlardaki farklı yaratılış ve yönelişlerin nasıl sonuç verdiğini şöyle ifade eder:

"Herkesin hareketi, bulunduğu durağa (sahip olduğu makama ve içinde olduğu hâle) uygundur

Herkes herşeyi kendi tabiat ve anlayışı çerçevesinde görür

Mavi cam güneşi, mavi gösterir; kırmızı cam da kırmızı Fakat camlar renklerden arınır da (safi) beyaz olursa, beyaz cam, bütün öbür camlardan daha doğru söyler (Gerçeği gösterir Herşeyi olduğu gibi yansıtır), bütün camlara baş olur"

Hz Mevlânâ (ks), bu sözüne şu hâdiseyi misal verir:

"Bir gün Resûlullah (as) karşıdan çıkageldi Ebû Cehil O'nu görünce:

"Hâşimoğulları'ndan şu adam (Muhammed) ne kadar çirkin bir adam!" dedi Hz Peygamber (sav) bunu duyunca tebessüm ederek:

-Haddi aştın ama doğru söyledin! buyurdu Sonra Ebû Bekir Sıddîk (ra) geldi Resûlullah'a (as) bakıp:

-Sen ne kadar güzelsin, yüzün ne kadar aydınlık, diye O'nu övdü Resûlullah (as) ona da tebessüm ederek:

-Ey gönül ehli, sen de doğru söyledin, buyurdu Orada bulunanlar:

-Ya Resûlallah! Çirkinsin diyene de, güzelsin diyene de: 'Doğru söyledin!' buyurdunuz Bunun hikmeti nedir? diye sordularResûlullah (as):

-Ben Allahu Teala'nın nuruyla cilalanmış bir aynayım Herkes bende kendisini görür Şimdi de öyle oldu! buyurdu" (Abdulbâkî Gölpınarlı, Mesnevî şerhi, I, 433-434)

Anlatılır ki, Sultan Gazneli Mahmud, Şeyh Ebu'l-Hasan el-Harkânî'yi (ks) ziyarete geldi Yanında bir müddet oturdu Bir ara ona, Beyazid-i Bistâmî (ks) hakkında ne düşündüğünü sordu Harkânî (ks):

-O öyle bir zattır ki onu gören kimse hidayete ulaşır ve saadeti elde eder, dedi Sultan Mahmud:

-Bu nasıl oluyor? Ebu Cehil bile Hz Resûlullah'ı (as) gördüğü halde sapıklıktan kurtulamadı! diye sorunca; Harkânî (ks):

-O, Resûlullah'a (as) Allah'ın Resulü olarak değil, Ebu Tâlib'in yetimi Muhammed diye baktı Eğer Resûlullah'ı, Allah'ın Resulü olarak görseydi, şekavetten kurtulur, saadete ererdi, dedi ve buna delil olarak, Allahu Teala'nın şu ayetini okudu:

"Onların sana baktıklarını görürsün Halbuki onlar, (kalp gözleri ve basiretleri kör olduğu için) seni (aslî hüviyetinle) göremezler" (A'râf 7/198)

Sonra şöyle devam etti:

-Resûlullah'ı (as) baş gözüyle görmüş olmak bu saadeti temin etmez Ona kalb ve sır gözüyle (ibret ve muhabbet nazarıyla) bakılırsa bu saadete ulaşılır İşte kim, Beyazıd-i Bistami'yi (ks) bu mana gözüyle görür ve ondaki marifet ilminden nasiplenirse, saadeti bulur" dedi

(Bkz: Ferîdüddîn Attâr, Tezkiretü'l-Evliyâ, (Haz: S Uludağ) 678; Hânî, el-Hadâiku'l-Verdiyye, (Trc: A Akçiçek), 462; ibrahim Hilmi, Medâricü'l-Hakîka, 36; Bursevî, Rûhu'l- Beyan, III, 297)



DrDilaver Selvi