imam hatiplim
Tue 16 June 2009, 06:52 pm GMT +0200
İnsan "Vav" şeklinde doğar.
İnsan "Vav" şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini "Elif" sanır.
İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.
Kulluğun manası Vav'dadır. Elif, uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir.
O yüzden Lafz-ı İlahi Elif'le başlar. Elif, kainatın anahtarıdır, Vav kainattır.
Rabbi vav gibi mütevazı olsun ister kulları.
Musa Dal olmuştur ama Firavun'un gözü Elif'te kalmıştır.
İbarahim ateşte Vav'dır, Nemrut bizzat ateşe odun.
Yunus, Vav olup balığın karnında anca kurtarmıştır kendini.
İnsan iki büklüm olunca rahat eder ana karnında.
Boylu boyunca uzansa da kim rahattır mezarında?..
Kim kimi hatırlarsa evvel ona koşar.
Kainatta tüm cisimler boşlukta dönerken insan beliki o yüzeden boşlukta kalmamış,
Rabbi onu imanla doldurmuştur.
Evvelde Elif'tir, bir ilahi nefesle ahirde Vav olur kainat.
Manayı bilmeyenler Vav diyemez "Vay!.." derler...Buna anlamca 'vaveyla' denir.
Yani Vav olamadıkları için feryad edenlerin halidir.
Elif,bir ağaç ve insan onun dalıdır. Azrail budadıkça nefesleri daha gür çıkar sesleri.
Her biri Dal olur ve o ağaçtan beslenir. Vav olur, o ağacın gölgesine sığınır.
Ve Allah insana seslenir, Peygamber eliyle ulaşan mesajı "Hem Dal hem Vav ol!.." der insana.
"Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler, kötülüğe engel olurlar. Namaz kılar, zekat verirler.
Allah'a ve Rasulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir."
Başkasının önünde eğilmek ne zordur. Birilerinin emri altına girmek ne ağırdır.
Krallara boyun eğmemiş insan görmediği bir varlığa mı itaat edecektir? (haşa!..)
İnsan kendinin bile farkında değildir. İki Lam birbirine sarılıp kainatı ayakta tutan sütunlar gibi durmuştur Elif'in ardında. Kainatın gezegenleri yuvarlanıp son harf misali peşinden giderken, insan yolculukta geri kalmanın acısını ne zaman anlayacaktır?
Zordadır, sığınacak yeri yoktur. Evrene ve seslere kulak verenler duyar yenider o kutlu çağrıyı; "Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Rabblerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar ve Allah'a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir."
Sonra çağırır insanı, belki cennet kokusunu duyurmak içindir bu davet. Belki kendi yanına çağırıyordur.
İşte o ayet: "Secde et, yaklaş!"
Eğil ve ben senin başını göklere erdireyim, yıldızları ayağına sereyim. Sana gezmekle bitiremeyeceğin cennetler, sayamayacağın nimetler vereyim demektir bu...
Secde et. Vav ol. "Vay!.." dememek için La şey olan insan herşey demek olan Rabbinin önünde...
İnsan "Vav" şeklinde doğar, bir ara doğrulunca kendini "Elif" sanır.
İnsan iki büklüm yaşar, oysa en doğru olduğu gün ölmüştür.
Kulluğun manası Vav'dadır. Elif, uluhiyetin ve ehadiyetin simgesidir.
O yüzden Lafz-ı İlahi Elif'le başlar. Elif, kainatın anahtarıdır, Vav kainattır.
Rabbi vav gibi mütevazı olsun ister kulları.
Musa Dal olmuştur ama Firavun'un gözü Elif'te kalmıştır.
İbarahim ateşte Vav'dır, Nemrut bizzat ateşe odun.
Yunus, Vav olup balığın karnında anca kurtarmıştır kendini.
İnsan iki büklüm olunca rahat eder ana karnında.
Boylu boyunca uzansa da kim rahattır mezarında?..
Kim kimi hatırlarsa evvel ona koşar.
Kainatta tüm cisimler boşlukta dönerken insan beliki o yüzeden boşlukta kalmamış,
Rabbi onu imanla doldurmuştur.
Evvelde Elif'tir, bir ilahi nefesle ahirde Vav olur kainat.
Manayı bilmeyenler Vav diyemez "Vay!.." derler...Buna anlamca 'vaveyla' denir.
Yani Vav olamadıkları için feryad edenlerin halidir.
Elif,bir ağaç ve insan onun dalıdır. Azrail budadıkça nefesleri daha gür çıkar sesleri.
Her biri Dal olur ve o ağaçtan beslenir. Vav olur, o ağacın gölgesine sığınır.
Ve Allah insana seslenir, Peygamber eliyle ulaşan mesajı "Hem Dal hem Vav ol!.." der insana.
"Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin velileridir. İyiliği emrederler, kötülüğe engel olurlar. Namaz kılar, zekat verirler.
Allah'a ve Rasulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah rahmet edecektir. Allah şüphesiz güçlüdür, hakimdir."
Başkasının önünde eğilmek ne zordur. Birilerinin emri altına girmek ne ağırdır.
Krallara boyun eğmemiş insan görmediği bir varlığa mı itaat edecektir? (haşa!..)
İnsan kendinin bile farkında değildir. İki Lam birbirine sarılıp kainatı ayakta tutan sütunlar gibi durmuştur Elif'in ardında. Kainatın gezegenleri yuvarlanıp son harf misali peşinden giderken, insan yolculukta geri kalmanın acısını ne zaman anlayacaktır?
Zordadır, sığınacak yeri yoktur. Evrene ve seslere kulak verenler duyar yenider o kutlu çağrıyı; "Sabır ve namazla Allah'tan yardım isteyin. Rabblerine kavuşacak ve O'na döneceklerini umanlar ve Allah'a gerçek bir saygı gösterenlerden başkasına namaz elbette ağır gelir."
Sonra çağırır insanı, belki cennet kokusunu duyurmak içindir bu davet. Belki kendi yanına çağırıyordur.
İşte o ayet: "Secde et, yaklaş!"
Eğil ve ben senin başını göklere erdireyim, yıldızları ayağına sereyim. Sana gezmekle bitiremeyeceğin cennetler, sayamayacağın nimetler vereyim demektir bu...
Secde et. Vav ol. "Vay!.." dememek için La şey olan insan herşey demek olan Rabbinin önünde...