seymanur K
Thu 28 July 2011, 02:50 pm GMT +0200
İmar İşleri
Medine'de yürütülen ilk işlerden birisi de imar alanında gerçekleştirildi. Ensara mensup Müslümanlar, ihtiyaçlarının fazlası bahçe ve tarlalarım muhacirlere dağıtması için Resulüllah'a verdiler. Resulüllah gerekli ölçümleri yaptırdıktan sonra her muhacire bir ev yeri tahsis etti. Kalacak yeri olmayan muhacirleri onar onar belirli evlere yerleştirdi ve kısa süre sonra hazırlanan planlara göre evsizler için ev inşasına başlandı. Ayrıca yettiği kadarıyla bazı muhacirlere bir miktar hurmalık verdi. Bu ölçüm ve dağıtım işlemlerini son derece titizlikle yürüttü; krokiler çizdirdi. Dağıtım sonrasında tapu niteliğinde olmak üzere her parselin sahibine yazılı bir belge verdi. Bu tapu örneklerinden birisi şöyledir: "Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Bu belge, Allah'ın Resulü Muhammed'in Seleme b. Malik'e verdiği yer hakkındadır. Allah'ın Resulü Hubatî'den Esavîâ'e kadar olan araziyi Selem b. Malik'e vermiştir- Bu yerle ilgili olarak hiç kimse hak iddia edemez. Bak iddia edenin iddiası geçersizdir. Hak Seleme'nindir. Buna Ali b. Ebû Talib ve Hatıb b. Ebî Beltea şahittirler. [75]
Medine'de suyu içilebilir kuyu sayısı azdı. Bu kuyulardan suyu en çok ve içime en uygun olanı ise Rûme kuyusuydu. Rûme kuyusu Gıfâr oğullarından birisine aitti. Kuyu sahibi suyu satarak gelir elde ediyordu. Hicreti takiben Medine'nin nüfusu artınca, kuyu suyunun satışından iyi gelir elde edildiğini fark eden bir Yahudi kuyuyu satın aldı. Yahudinin Rûme kuyusunu satın almasıyla halk için sıkıntılar da başlamış oldu. Yahudi suyu hem istediği ücretten satıyor, hem de hiç kimseye bir damla bile olsa ücretsiz su vermiyordu. Bu nedenle özellikle yoksul Müslümanlar içecek su konusunda sıkıntı çekmeye başladılar. Resulüllah bu kuyunun kamu yararına tahsis edilmesini ve herkesin ücretsiz olarak yararlanabilmesini arzuladı. Ekonomik durumu iyi Müslümanlardan, kuyuyu satın alarak halkın yararına vakfetmelerini istedi. Resulüllah'm isteğine cevap Hz. Osman'dan geldi. Osman, kuyunun sahibi olan Yahudi'ye giderek kuyuyu kendisine satmasını istedi. Önemli bir gelirden mahrum kalmak istemeyen Yahudi, kuyunun yarı hissesini satabileceğini söyledi. Üstelik ücreti son derece yüksek tuttu. Osman 12 bin dirhem gibi o gün için son derece yüksek, bir servet sayılabilecek ücreti vererek kuyunun yarı hissesini satın aldı ve halkın yararına vakfetti. Anlaşma gereği kuyunun suyunu kullanma hakkı bir gün Yahudi'nin, bir gün Hz. Osman adına halkın olacaktı. Halkın sadece Osman'a tahsis edilen günde su almaları üzerine, iş yapamayan ve geliri iyice azalan Yahudi, kuyunun diğer yarı hissesini de Osman'a satma teklifinde bulundu. Osman bu teklifi kabul etti ve kuyunun tamamını satın aldı. Osman, Resulüllah'a giderek kuyunun kullanımını ebediyen halkın yararına vakfettiğini bildirdi. Resulüllah hayır dua ile bu sahabesini övdü, hayrının çok olmasını diledi.
[75] İbn Sâ'd, et-Tabakatul-Kübra, 1/285