saniyenur
Sat 24 December 2011, 09:55 pm GMT +0200
54- İmanda Samimiyet Ve İhlas
98- Abdullah İbn Mes'ud (r.a)'tan rivayet edilmiştir:
“Yüce Allah'ın
“İman edip de imanlarına zulüm bulaştırmayanlar” [174] ayeti indiği zaman Resuiullah (s.a.v.)'in sahabileri: “Hangimiz nefsine zulüm yapmaz ki?” dediler. Bunun üzerine ResuLullah (s.a.v.):
“Burada söz konu edilen zulüm, sizin zannettiğiniz zulüm gibi değildir. Buradaki zulüm ancak; Lokman'ın, oğluna söylediği (gerçekte anlamda kullanılan zulüm gibidir: “Yavrucuğum! Allah'a şirk koşma. Doğrusu şirk, gerçekten büyük bîr zulümdür” [175] buyurdu. [176]
Açıklama:
Zulüm kelimesi Kur'an'da değişik anlamlarda kullanılmıştır. Bunlardan birisi de, “Bir kimsenin günah işleyerek kendisine yazık etmesi” anlamıdır. Sahabiler, [177] da geçen “Zulüm” kelimesini bu manada anlayarak “Hangimiz zulüm yapmaz ki?” yani hangimiz günah işlemez ki? emek istemişlerdi. Yalnız [178] deki “Zulüm” kelimesi, şirk/Allah'a ortak koşma anlamında kullanılmıştır.
“Zulüm” bir kimseyi hakkından mahrum etmek ve adaletsizce davranmaktır. Şirk büyük bir zulümdür. Çünkü insan yaratıcısı, rızık ve nimet verenine, yaradılışı, rızıklanışı ve bu dünyada hoşlandığı şeylerle nimetlenişinde hiçbir katkısı ve ortaklığı bulunmayan varlıkları ortak koşmaktadır. Bundan daha büyük bir adaletsizlik olamaz. İnsanın yalnızca Allah'a tapması, Yaratıcı'nın İnsan üzerindeki hakkıdır. Fakat müşrik, başkalarına tapmakta ve Allah'ın bu hakkını çiğnemektedir. Dahası o, Allah'tan başkasına taparken yaptığı her işte, kendi akıl ve bedeninden tutun, yer ve göklere kadar birçok şey sarfeder; oysa bu harcadıkları, bir Allah tarafından yaratılmıştır ve insanın Allah'tan başkasına kulluk ederek onlardan hiçbirini sarfetmeye hakkı yoktur. Hem sonra insanın nefsi üzerinde bir hakkı vardır ki bu, kendisini alçaİtmamak ve cezaya müstehak kılmamaktır. Fakat Allah'tan başkasına tapan kişi cezaya müstehak olduğu gibi kendisini de aiçaltmaktadır. Bu şekilde müşrikin bütün hayatı, her yönü ve zamanıyla zulüm haline gelir. Artık onun aldığı her soluk adaletsizlik ve zulmün bir ifadesi halindedir.
[174] En'am: 6/82.
[175] Lokman: 31/13.
[176] Buhârî, İman 23, Enbiya 8, 41, Tefsiru Sure-i En'am 3, Tefsiru Sure-i Lukman 1, İstitâbetu'l-Mürteddin 1; Tirmizî, Tefsiru'I-Kur'an 7,3067.
[177] En'am: 6/82.
[178] Lukman: 31/13