Hadice
Fri 21 January 2011, 10:55 am GMT +0200
İMAN ve AMEL (İŞ):
İman, amel olmaksızın mücerred zihni birbilgiden veya kalp ile tasdikten ibaret değildir. Hayır, iman; hem itikat, hem amel, hem ihlastır.
Teoloji (Kelam) ve hilafiyat uleması iman ve amel ilişkisi üzerine, amel imandan bir cüz müdür, şartı veya bir semeresi midir, diye ne kadar münakaşa ederlerse etsinler, hepsi şunda müttefiktirler ki, amel iman-i kamilden ayrılmaz.
fiu hadis-i şerif imanı gerçek şekilde tasvir etmektedir: “iman boş amel ve kuru süsten ibaret değildir; iman kalpte yer eden ve amal ile tasdik edilen bir şeydir”106.
(106) Hadisi Ebü’n-Neccar Firdevs’te Enes’ten rivayet etmiş; Suyuti de zayıf olduğunu söylemiştir.
Kur’an-ı Kerim yetmişten fazla yerde imanı amelle birlikte zikretmiş, sırf amelle de yetinmemiş, amel-i salih olmasını istemiştir. Bu, Kur’an’ın veciz kelimelerinden biridir. Dine ve dünyaya yararlı, ferdi ve toplumu ıslah eden, maddi ve manevi hayatı düzenleyen her çeşit iş demektir.
İMAN VE ÜRETİM
Üretim derken özellikle ekonomik, genellikle maddi ve manevi üretimi kasdediyoruz. Zira bazıları sanıyorlar ki, iman ve itikat üretimi durdurur, hareketine engel olur. Çünkü insan ruhundaki hayat sevgisini, maddi çalışma isteğini öldürür. Çünkü insan kaderinin elinde oyuncaktır, hürriyeti yoktur. Zaten hayat da çalışmaya, ilgilenmeye değmez. Böyle bir imanlı toplum zarara uğrar ve hayat geriler.
İşte bu, dini ve imanı tanımayan cahillerin yaydıkları evhamlardır. Gerçek şudur ki, iman, üretimin en büyük teşvikçisidir. Eğer insanlar biraz düşünseler ve insaf etseler bunun böyle olduğunu görürler. İnsanlar gayret göstermez ve çalışmazlarsa, işler sağlam ve muhkem yapılmazsa üretim artmaz. Bütün bunlar da ancak güven ve ihlas ortamında gerçekleşir. Bu da güçlü bir etken, yenilmez bir muharrik ister. Acaba imandan daha kuvvetli bir etken var mıdır?