- İman kuvveti kanseri nasıl yendi

Adsense kodları


İman kuvveti kanseri nasıl yendi

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Tue 4 September 2012, 11:24 am GMT +0200
İMAN KUVVETİ KANSERİ NASIL YENDİ

Ne telefonla konuşmada cesaret edebiliyordum konuyu açmaya, ne de karşılaştığımda hal hatır sormada... Zira olay gerçekti ve değerli dostumun ciğerpare yavrusu kanserdi!..
Ayları aylar kovaladı, seneleri de seneler... Artık bütün ilaçlar kullanılmış, bütün doktorlar denenmiş, çıkar yol kalmamıştı. Muhtemeldir ki, son demleriydi aslan gibi delikanlının... Hastane koridorları sanki evlerinin salonu olmuştu. Orada yatıyor, orada kalıyorlardı. Ama nafile: Ne yapsan faydasız..
İş işten geçmişti.
Nitekim birgün doktor geldi. Üzgün ve yorgundu. Ümidinin tükendiği belliydi. Titrek sesle, dertli ana-babaya sanki inledi.
– Artık vücut ilâçlara cevap vermiyor. Bir kalb sıkışması da söz konusu. Nitekim şimdi baktığımda yolculuk işareti gördüm. Gidin başında bulunun. Hayata dönmesi için moral verecek sözler söyleyin. Bilmem sizi işitir mi, işitirse cevap verebilir mi? Allah’tan ümit kesilmez...
Koşa koşa gidiyor dertli ana, baba.
Yavrunun bir elini biri, diğer elini de diğeri tutuyor. Elvedâ görünüşünde, fakat ümidle konuşuyor baba:
– Oğlum, Yunus Aleyhisselâm’ı balığın karnından kurtaran Allah, seni de dilerse bu dertten kurtarabilir. Ümidini kesme, bana bak, biz senin için durmadan dua etmekteyiz... Sen bizi bırakmayacaksın, seninle daha çok mutlu günlerimiz olacak. Hem de uzun ömürlü olacaksın!..
Kapalı gözler yavaşça açılır, zayıfça bir parıltı ile yeniden hayat işaretleri görülür. Sanki giderken yolunun üstüne çıkmışlar da geriye çevirmişler gibi bir manzara...
Dakikalar geçer, canlılık işaretleri daha da çoğalarak kuvvet bulur ve yeniden bir hayat başlar...
Kanserin en tipik belirtisi olarak saçlar tümüyle dökülmüş, başın derisi yüzün derisinden farksız hale gelmiş... Ama yine de Allah’tan ümid kesilmez. Kesilmez de, kanser yerinde sabit durmaz ki, atlamadığı organ kalmamış, tüm ciğerleri de sarmış. Hâlâ ümidlenmek mümkün mü? Evet, hala ümidlenmek mümkün mü?
Onu bana sormayın. Ünlü yazarımız, sevgili arkadaşım Yavuz Bahadıroğlu’na sorun.
– Hocam, diyor, ben yeniden Müslüman oldum, yeniden!
Aziz dostu İhsan Atasoy ikaz ediyor:
– Hocam yanlış anlar, dikkatli konuş.
Hiç duymuyor bu ikâzı. Devam ediyor:
– Hocam beni yirmi senedir tanır, ne demek istediğimi de anlar. Evet, bir daha tekrar ediyorum, ben yeniden Müslüman oldum!
Ve şöyle devam ediyor:
– Çünkü diyor, benim kanserden gitmek üzere olan oğlum artık kanser hastası değildir? Şu anda kanserden hiçbir emare de kalmamıştır!
Şöyle devam ediyor:
– Bütün sebeplerin yok olduğu; ilaçların, doktorların pes ettiği yerde Allah’ın (cc) sonsuz kudretini, azametini, hakimiyetini gözlerimle gördüm. Şu anda kanser hastaları oğluma geliyorlar, nasıl kurtulduğunu soruyorlar. O da yatakta iken çekilmiş saçsız resimlerini gösteriyor, iskelet haline gelmiş vücuduna işaret ediyor ve ‘Allah’tan ümid kesilmez, ümidinizi kesmeyin, sabredin’ diyor.
– Peki nasıl izah ediyorsunuz bunu? diye soruyorum. Cevap veriyor:
– Allah dilerse organlarının tümü de istilâ edilmiş bir kanserliyi şifaya kavuşturur. Ben bunu bilir, bunu söylerim. Yeter ki Allah dilesin. Sen O’na bütün varlığınla bağlan, tedbirlerini aldıktan sonra teslimiyetini, tevekkülünü ve hepsinden önemlisi de sabrını devam ettir, ümidini yitirme!
Evet, böyle diyor bunca küsur yıllık dostum, ünlü edebiyatçımız Yavuz Bahadıroğlu. İmanda öylesine terakki etmiş, bağlılıkta öylesine bir teslimiyet içine girmiş ki, önceki halini hiç mi hiç beğenmiyor; bütün duygularıyla yaşadığı bu olaydan sonra sık sık tekrar ettiği cümle hep aynı oluyor:
– Ben yeniden Müslüman oldum. Allah (cc) dilerse bütün organları hastalık tarafından istilâ edilmiş bir kanserliyi, çıktığı ölüm yolundan geri gönderir, tekrar hayata kavuşturur. İsterse tıp ‘olamaz’ desin, doktorlar imkânsız olduğunu iddia etsin...
Şimdi çevresinden kendisine yoğun baskı gelmekte:
– Bu sırlı olayın romanını yazmalı, yaşadıklarını okuyucuya aktarmalısın!
Belki de, edebiyatımız bir roman daha kazanacak. Ama bu defaki hayal ürünü değil, hakikatin ta kendisi.

Ahmet Şahin

Kevšer
Wed 14 October 2015, 03:09 am GMT +0200
Esslâmü Aleyküm. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim. Çok güzel kıssaydı. Hayatta asla her ne sıkıntımız olursa olsun Allah'tan umudu yitirmemeliyiz. Yeterki bizler kulluğumuzu hakkıyla yerine getirenlerden olabilelim Rabbimiz'in lütfu öylesine çoktur ki hiçbir kulunu zorda bırakmaz. Rabbim imanımızı kuvvetli eylesin inşaAllah. Amin ecmain...