ezelinur
Fri 29 January 2010, 06:03 pm GMT +0200
Fâsık kimsenin imamlık etmesi mekruhtur. Ama kendi gibi kimselere imamlık etmesi mekruh değildir. Hanefîlerle Şâfiîler bu görüşte ittifak etmişlerdir. Hanbelîlerle Mâlikîlerin buna ilişkin görüşleri ise aşağıda ele alınmıştır.
Hanbeliler dediler ki: Fâsığın, kendi gibi kimselere de olsa imamlık etmesi sahîh olmaz. Ancak Cuma ve bayram namazlarım başkasının ardında kılmak mümkün olmadığı takdirde, zaruret dolayısıyla bu namazları fasığın kıldırması caiz olur.
Malikiler dediler ki: Fâsığın kendi gibilerine de olsa, imamlık yapması mekruhtur.
Aynı şekilde, kendisini küfre götürmeyecek derecede bid’atçi olan birinin imamlık etmesi de mekruhtur. Bu hususta ittifak vardır.
İmamın namazı uzatması mekruhtur. Ama mahsur kalmış bir cemaate namaz kıldırıyorsa ve bu cemaat de namazı uzatmasına razı olursa, bu durumda namazın uzatılması mekruh olmaz. Hanefîler dışındaki üç mezheb bu görüşte ittifak etmişlerdir.
Hanefiler dediler ki: İmamın namazı uzatması tahrîmen mekruhtur. Ancak cemaat mahsur olur da namazın uzatılmasına razı olursa, mekruh olmaz. Konuyla ilgili olarak Peygamber (s.a.s.) Efendimiz buyurmuşlardır ki:
“İmamlık yapan kişi, (namazı) hafîf tutsun.” [70]
Tahrîmen mekruh olan uzatma, sünnetlerden fazlasını yapmaktır.[71]