sumeyye
Sat 22 September 2012, 03:55 pm GMT +0200
İmamın Namazının Uyanın Mezhebinde Sahih Olması (Mezhep Birliği): [38]
Mezhep ayrılığı, imamete ve iktidaya engel değildir. Yani bir Şafiî imama, bir Hanefi; bir Hanefî imama, bir Şafiî uyabilir:
(a) Hanefî ve Şafiî Mezheblerine göre, bu durumda, namazın sahih olması için, uyduğu imamın kıldırdığı namazın, kendi mezhebinde sahih olması gerekir. Çünkü bu durumda, başka mezhebe uyan kimse, yine kendi mezhebinin hükümlerini uygular:
(1) Hanefi bir mükellefin Şafiî bir imam arkasında namaz kıldığını düşünelim: İmam namazda Hanefi Mezhebine aykırı bir hal ve hareketle karşılaşırsa, meselâ imamın herhangi bir yerinden namazı bozacak şekilde kan akarsa ve abdesti yenilememişse, muktedînin namazı bozulur.
(2) Hanefî bir imam arkasında namaz kılan Şafiî bir kimseyi düşünelim: Hanefi imam, kadına dokunmuşsa, bu durum Şafiî Mezhebinde abdesti bozar ve Hanefî bir imama uyan Şafiînin namazı bozulur.
(b) Malikî ve Hanbelî Mezheblerine göre, namazın sahih olması için şart olan durumlarda, yalnız imamın mezhebine göre hareket edilir, muktedîninkine bakılmaz. Meselâ başının tamamını meshetmeyen Hanefî ve şafiî bir imama, bu iki mezhebe mensup kimseler uyabilir. İktidanın sahih olma şartlarıyla ilgili durumlarda iktida ise, muktedînin mezhebine göre düzenlenir. Meselâ farz kılan malikî ve hanbelî birinin, nafile kılan şafiîye uyması halinde namaz bâtıldır, çünkü imamla muktedînin namazlarının aynı olması şarttır.
(c) Caferi Mezhebine göre de, namazla ilgili meselelerde ictihad veya takîid yönünden imam ile muktedî farklı görüşte olduklarında, -mutkedî imamın namazının sıhhatine inandığı takdirde işlemde birlikleri olmasa bile- iktida sahîh olur. İmamın namazının bâtıl olduğuna inandığı halde iktida sahîh olmaz.
[38] Cezîrî, F Fame, c. I, s. 414; Humeynî, age, s. 87.