sümeyra
Sun 22 January 2012, 10:24 am GMT +0200
AKAİD İLMİNİN İLK MÜMESSİLLERİNDEN BAZILARI
İmam Azam Ebu Hanîfe
Ebu Hanîfe Nu'man İbnü Sabit, H. 80 (m. 699) senesinde Küfe'de doğmuş; tahsilini Medine, Basra ve Kûfe'da Ebu Amr Âmir eş-Şa'bî (720) ve sonra Hammad İbnü Süleyman'ın (737) yanlarında yapmıştır.
Fıkıh ilminden evvel kendini Akaid bahislerine ve kelâm mücadelelerine vermiş, mübehaselerda temayüz etmişti.
Kendi ifadesine göre, yirmi defadan fazla Basra'ya gidip gelmiş, orada Haricîlerin İbadiyye, Sufriyye ve diğer şubelerine mensup sapıklarla ve Haşeviyye mümessilleriyle münakaşalarda bulunmuştur.[13]
Ebu Hanîfe, Fıkıh'da; ibadet, muamelât, hukuk ve ceza sistemlerinde Hanefîlerin imamıdır. Amelde mezhep sahibi dört büyük imamdan birincisidir ve bu yüzden «İmam Azam» unvanını almıştır.
Ebu Hanîfs Akaid'de de Ehl-i Sünnetin ilk İmamıdır. Sonraki Akaid âlimlerinden pek çoğu, Akaid'de mezhep sahibi olan İmam Mütûrîdî ve İmam Tahavî dahi onun yolunu takip etmişlerdir.
Mâveraünnehİr uleması ve bunlardan bilhassa Ebu Mansur Mâtüridî, onun Akaİd'dekİ yolunu daha ilerletmiş ve yaymışlardır. Mâtürîdî, onun koyduğu esasları ve müdafaa usulünü sistemi eştirmiş olduğu İçin Hanefîlere, itikadda «Mâtürîdî» denilmektedir.
imam Azam, bütün içtihatlarında çok dikkatli ve keskin görüş sahibidir. Delillerinde, ekseriya kitab'a (Kur'an) dayanır.
îslâm âleminde, yukarıda temas edibn, sapık fikirlerin ileri sürüldüğü sıradadır ki; Ebu Hanîfe, bütün bu muhtelif mezhep erbabına karşı Ehl-i Sünnet'i müdafaa ve bilhassa Kadenyye ve Ceh-miyye'i red ve İslâm Akaidi'nln esaslarını ilân ve izah İçin «El-Fıkhu'1-Ekber» adh eserini yazmıştır. Onun, Akaid bahsinde güttüğü yolu en iyi gösteren eseri, bu Fıkh-ı Ekber risalesidir.
Yine; «istitâat (insan gücü), insanın fiili ile beraberdir» fikrini savunmak ,hayır ve şer, kaza vs kader meselelerini açıklamak için «El-Fikhu'l-Ebsat» risalesini; İman ve küfür, irca' ve vaîd meselelerini izah için «Osman-ı Bııstîye» risalesini; Akaid ve feraizi hudutlarıyla beyan için «Vasiyet-İ Nükirrfi» risalesini; ve halk arasında çıkan muhtelif meseleler hakkında Ehl-i Sünnst akidesini göstermek için de, soru cevap şeklinde «El-Alim ve'1-Mtiteallim» risalesini yazmıştır.
Ebu Hanîfe, İslâm esaslarına sımsıkı bağlı rey ve kanaatleri dolayısıyla îslâm düşmanlarının hücumuna uğramıştır. Bu hücumlar karşısında o, sa-decs İslâm'ın esaslarına sadık kalmış ve din düşmanlarıyla Allah (C.C.)'m rızasına uygun bir mücadele vapmıstır.
İnsanları Hakka davet eden büyük mücahit-, ler, önce çevrelerinin anlayışsızlığına, sonra Hak ve din düşmanlarının fikrî ve fiilî tecavüzlerine maruz kalırlar. Hakkı ikame etmek vazifesi olan devletin de Hak düşmanları tarafından ele geçirildiği hallerde, devlet, zulmün bir âleti olur. Tarihte bunun sayısız misalleri mevcuttur.
İmam Azam Ebu Hanife de, dini uğrunda, eziyetlerin en şiddetlisine maruz kalmıştır.
Allah (C,C.) ondan razı olsun. [14]
İmam Azam Ebu Hanîfe
Ebu Hanîfe Nu'man İbnü Sabit, H. 80 (m. 699) senesinde Küfe'de doğmuş; tahsilini Medine, Basra ve Kûfe'da Ebu Amr Âmir eş-Şa'bî (720) ve sonra Hammad İbnü Süleyman'ın (737) yanlarında yapmıştır.
Fıkıh ilminden evvel kendini Akaid bahislerine ve kelâm mücadelelerine vermiş, mübehaselerda temayüz etmişti.
Kendi ifadesine göre, yirmi defadan fazla Basra'ya gidip gelmiş, orada Haricîlerin İbadiyye, Sufriyye ve diğer şubelerine mensup sapıklarla ve Haşeviyye mümessilleriyle münakaşalarda bulunmuştur.[13]
Ebu Hanîfe, Fıkıh'da; ibadet, muamelât, hukuk ve ceza sistemlerinde Hanefîlerin imamıdır. Amelde mezhep sahibi dört büyük imamdan birincisidir ve bu yüzden «İmam Azam» unvanını almıştır.
Ebu Hanîfs Akaid'de de Ehl-i Sünnetin ilk İmamıdır. Sonraki Akaid âlimlerinden pek çoğu, Akaid'de mezhep sahibi olan İmam Mütûrîdî ve İmam Tahavî dahi onun yolunu takip etmişlerdir.
Mâveraünnehİr uleması ve bunlardan bilhassa Ebu Mansur Mâtüridî, onun Akaİd'dekİ yolunu daha ilerletmiş ve yaymışlardır. Mâtürîdî, onun koyduğu esasları ve müdafaa usulünü sistemi eştirmiş olduğu İçin Hanefîlere, itikadda «Mâtürîdî» denilmektedir.
imam Azam, bütün içtihatlarında çok dikkatli ve keskin görüş sahibidir. Delillerinde, ekseriya kitab'a (Kur'an) dayanır.
îslâm âleminde, yukarıda temas edibn, sapık fikirlerin ileri sürüldüğü sıradadır ki; Ebu Hanîfe, bütün bu muhtelif mezhep erbabına karşı Ehl-i Sünnet'i müdafaa ve bilhassa Kadenyye ve Ceh-miyye'i red ve İslâm Akaidi'nln esaslarını ilân ve izah İçin «El-Fıkhu'1-Ekber» adh eserini yazmıştır. Onun, Akaid bahsinde güttüğü yolu en iyi gösteren eseri, bu Fıkh-ı Ekber risalesidir.
Yine; «istitâat (insan gücü), insanın fiili ile beraberdir» fikrini savunmak ,hayır ve şer, kaza vs kader meselelerini açıklamak için «El-Fikhu'l-Ebsat» risalesini; İman ve küfür, irca' ve vaîd meselelerini izah için «Osman-ı Bııstîye» risalesini; Akaid ve feraizi hudutlarıyla beyan için «Vasiyet-İ Nükirrfi» risalesini; ve halk arasında çıkan muhtelif meseleler hakkında Ehl-i Sünnst akidesini göstermek için de, soru cevap şeklinde «El-Alim ve'1-Mtiteallim» risalesini yazmıştır.
Ebu Hanîfe, İslâm esaslarına sımsıkı bağlı rey ve kanaatleri dolayısıyla îslâm düşmanlarının hücumuna uğramıştır. Bu hücumlar karşısında o, sa-decs İslâm'ın esaslarına sadık kalmış ve din düşmanlarıyla Allah (C.C.)'m rızasına uygun bir mücadele vapmıstır.
İnsanları Hakka davet eden büyük mücahit-, ler, önce çevrelerinin anlayışsızlığına, sonra Hak ve din düşmanlarının fikrî ve fiilî tecavüzlerine maruz kalırlar. Hakkı ikame etmek vazifesi olan devletin de Hak düşmanları tarafından ele geçirildiği hallerde, devlet, zulmün bir âleti olur. Tarihte bunun sayısız misalleri mevcuttur.
İmam Azam Ebu Hanife de, dini uğrunda, eziyetlerin en şiddetlisine maruz kalmıştır.
Allah (C,C.) ondan razı olsun. [14]