- illa edep, illa edep....

Adsense kodları


illa edep, illa edep....

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ayten
Fri 5 June 2009, 11:31 am GMT +0200
Osmanlı devrinde yaşamış arif
ve meşhur şâir Yusuf Nâbî (rah.),
1678 yılında bir kafile ile hacc yolculuğuna çıkmıştı.
Kafilede devletin ileri gelen paşaları da bulunuyordu.
Kafile hicaz bölgesine girince Hz. Peygamberi ziyaret aşkı Nâbîyi iyice sardı.
Öyle ki, vücudu bir hoş oldu, uykusu kaçtı, hiç uyumadı.
Bir gece yarısı kafile Peygamber şehri Medine-i Münevvereye yaklaştı.
Kafilede bulunan Eyüplu Râmi Mehmed Paşa o esnada kıble tarafına doğru
ayaklarını uzatmış uyuyordu. Rasul-i Kibriyanın beldesine girerken
arkadaşlarında gördüğü bu manzara Nâbîye hiç de hoş gelmedi.
Paşayı uyandıracak bir şekilde şu meşhur beyitleri söylemeye başladı:

Sakın terk-i edepten, kûy-i mahbûb-ı Hüdâdır bu!
Nazargah-i ilahîdir, Makam-ı Mustafadır bu.
Mürâât-ı edep şartıyla gir Nabî bu dergaha,
Metâf-ı kudsiyadır, bûsegâh-ı enbiyadır bu.

Açıklaması şöyledir:
Edebi terketmekten sakın! Zira burası Allahu Tealanın Habibinin beldesidir.
Burası, Hak Tealanın devamlı nazar kıldığı bir yerdir;
Muhammed Mustafanın makamıdır. Ey Nâbî, bu dergaha edebin şartlarına
dikkat ederek gir.
Sakın edebi basite alma.
Burası, büyük meleklerin etrafında pervane gibi döndüğü,
peygamberlerin eğilip eşiğini öptüğü bir yerdir.
Bu beyitleri işiten paşa, gözünü açtı, hemen kendine geldi, ikazın sebebini
anladı, ayaklarını topladı, doğruldu. Nâbîye dönerek:
-Ne zaman yazdın bunları?
Senden başka duyan oldu mu onları? diye sordu. Yusuf Nâbî:
-Bunları daha önce herhangi bir yerde söylemiş değilim.
Şimdi, sizi bu halde görünce elimde olmadan yüksek sese söylemeye başladım.
İkimizden başka bilen yok! dedi.
Paşa:
-Öyleyse bu aramızda kalsın, diye ikaz etti.
Nâbî sustu, yola devam ettiler.
Kafile, sabah ezanına yakın Hz. Rasulullahın mescidine yaklaştı.
Bir de baktılar ki, mescidin minârelerinden müezzinler, ezandan önce,
Nâbînin:
Sakın terk-i edepden...beytiyle başlayan nâtını okuyorlar.
Nâbî ve paşa hayret ettiler.
Mescide girdiler, namazı kıldıktan sonra, hemen müezzinin yanına koştular.
Nâbî, heyacanla:
-ALLAH adına, peygamber aşkına söyle, sen ezandan önce okuduğun
o beyitleri kimden, nereden ve nasıl öğrendin? diye sordu.
Müezzin önce cevap vermek istemedi, Nâbî ısrar ve rica etti.
Bunun üzerine müezzin:
-Resûl-i Kibriya ((S.A.V)) Efendimiz, bu gece bütün müezzinlerin rüyasını
şereflendirerek:Ümmetimden Nâbî isimli birisi beni ziyarete geliyor.
Bana olan aşkı her şeyin üzerindedir.
Kalkın, ezandan önce, onun benim için yazdığı beyitleri okuyarak kendisini
karşılayın, mescidime girişini kutlayın! buyurdu.
Biz de Efendimizin emirlerini yerine getirdik, dedi.
Nâbî, hepten şaşırdı ve heyecanlandı, dayanamayıp ağladı.
Göz yaşları içinde müezzine tekrar:
-O iki cihanın Efendisi, gerçekten Nâbî mi dedi, o benim ümmetimdendir mi
buyurdu? diye sordu.
Müezzin :
-Evet, Nâbî dedi, o benim ümmetimdendir buyurdu, deyince, Nâbî bu iltifata
daha fazla dayanamadı, sevincinden düşüp bayıldı.
Bir zaman sonra ayıldığında paşayı ve müezzini yanında ağlarken buldu...

imam hatiplim
Fri 5 June 2009, 11:40 am GMT +0200
duygulanmamak,gözyaşlarına boğulmamak elde değil bu nasıl bir sevgidir kim gösterir böyle bir sevgiyi.......
sevgimiz Nabi sevgisi gibi olsub inşaALLAH salatu selam efendimiz MUHAMMED MUSTAFA (S.A.V)'e olsun onun şefaati bizlere nail olsun..Paylaşandan Mevla razı olsun.....

selsebil
Fri 5 June 2009, 11:44 am GMT +0200
Sakın terk-i edepten, kûy-i mahbûb-ı Hüdâdır bu!
Nazargah-i ilahîdir, Makam-ı Mustafadır bu.
Mürâât-ı edep şartıyla gir Nabî bu dergaha,
Metâf-ı kudsiyadır, bûsegâh-ı enbiyadır bu.


Allah razı olsun çok güzel bir paylaşım Allah O'nu sevenlerden razı olsun

hafizvuslat
Thu 11 June 2009, 05:39 pm GMT +0200
Salat ve Selam Efendimizin sav uzerine olsun.
Ahirette insallah sevdiklerimizle beraber,O´nun
sancaginin altinda bulusuruz.
Allah razi olsun bu guzel paylasim icin. +rep

RAMAZAN 7/D
Mon 24 August 2015, 01:33 pm GMT +0200
Peygamber Efendimizin (s.a.v.) bulunduğu yerde edep terkedilmezzz. Edebe dikkat etmek gerekir .

Rasulul Ekrem (s.a.v.) Efendimiz İnşALLAH bizlerin rüyasına da gelir ... En büyük arzularımdandır bu . Rabb'im inşALLAH nasıp eder .
ALLAH c.c. razı olsun .

yagmur_7-c
Mon 24 August 2015, 01:57 pm GMT +0200
Esselamu aleykum;
Edep o kadar güzel bir şeydir ki bizleri gerçekten de yüksek makamlara ve güzelliklere ulaştırabilecek güçtedir ama bunu dğerini bilmeynler için edep bir hiç hatta onlar için edep ,bir eğlence aracıdır.Rabbim edebi oyuncak yapmayanlardan dikkate alşanlardan etsin inşalalh..Rabbim c.c. razı olsun inşalalh..

ceren
Mon 24 August 2015, 03:53 pm GMT +0200
Aleykümselam.Edepsiz insan,hayasız insandır.Edepsiz insan imanı eksik insandır.Rabbim bizlere İslam adına edep,haya nasip etsin inşallah...

ikranur 7d
Mon 24 August 2015, 05:12 pm GMT +0200
çok güzel bir paylaşım.
Allah (c.c.) razı olsun. edep herşeyden çok önemlidir. Rabbim bizleri edepli olan kularından eylesin.

mevlüde06
Mon 24 August 2015, 06:54 pm GMT +0200
Etkileyici ve dokunaklı bir kıssa.Allah razı olsun.
Rabbim edepten yoksun eylemesin bizleri.
Rabbim Efendimizin sefaatlerine mazhar eylesin inşallah.

Kevšer
Mon 31 August 2015, 08:45 pm GMT +0200
 Emeklerine sağlık kardeşim. Edep konuştuğun zaman dilini korumaktır; yalnız kaldığın zaman da kalbini korumaktır.Rabbim herdaim edeplilerden eylesin bizleri inşaAllah...

Ebû Osman şöyle demiş: “Kul için güzel edepten daha iyi bir mertebe görmedim. Zira aklın hayatı edeptir. Kul edep ile iki âlemde yüksek hallere, yüce derecelere ulaşır.