hafiza aise
Sun 1 May 2011, 05:59 pm GMT +0200
İlk Kıvılcım
Müşrikler arasında Esved İbn Esed adında densiz ve kötü huylu bir adam vardı ve bu adam ileri atılarak şunlan söylemeye başladı:
47 Bkz. Enfal, 8/44
- Allah adına sözüm olsun ki, ya sizin şu havuzunuzdan su içeceğim yahut da o havuzu yerle bir edecek veya bu uğurda öleceğim!
Bunu söylerken bir taraftan da havuza doğru koşmaya başlamıştı. Hızla yaklaşıyordu. Eller kılıçlara gitmiş ve bir anda savaşın soğuk yüzü herkesi tesiri altına alıvermişti. Zira bu, başlayacak bir savaşın ilk kıvılcımı demekti.
Meydan okuyarak kendilerine doğru koşturup gelen bu adama haddi bildirilmeliydi ve Hz. Hamza ileri atılarak, daha havuza yaklaşmadan adamın işini bitirmek istedi. İlk hamlede adamın ayağı kopmuş ve sırt üstü yere düşmüştü. Bu halde bile havuza doğru sürünmeye çalışıyor ve onu yıkmak için gayret gösteriyordu. Hatta ayağından akan kanlarla suyu kirletmiş ve sağlam ayağıyla da onu belli ölçüde yıkmış ve suyundan da içmişti. Kendince, herkesin huzurunda verdiği sözü yerine getiriyordu! Derken Hz. Hamza, ikinci bir hamle yaptı ve tarafları tahrik edip vuruşturmak için kendini kılıç darbelerine teslim eden bu adamı öldürdü.
Kuyularının kapandığını gören bazı müşrikler de suyun olduğu tarafa doğru gelmeye başlamışlardı. Onların gelişini gören bazı sahabiler, oklarını hazırlayıp gelenlerin işlerini bitirmek isteyince Efendiler Efendisi:
- Onları bırakın, buyuracaktı.s"
Bu sırada, müşrikler arasından Umeyr İbn Vehb bir ok atmış ve bu ok, Hz. Ömer'in azatlısıMihce İbn Aiş'e isabet ederek onu şehit etmişti.
Savaşta fertlerin gayretleri elbette çok önemliydi; ancak, bu gayretlerin birleştirilerek kullanılması çok daha ehemmiyet arz ediyordu. Onun için Efendiler Efendisi ashabına şöyle seslendi:
- Ben sizlere izin vermedikçe asla savaşa başlamayın! Ancak size yaklaştıklarında onlara ok atın! Onlar size iyice yaklaşıp saldırmadan kılıçlarınıza sarılmayın ve onları, öncelikle oklarınızla karşılayın!
Aynı zamanda bu, eldeki kıt kanaat imkanları en verimli şekilde
48 o gün kuyuya koşup da gelenlerin arasından sadece Hakim İbn Hizarn ayakta kalabilmiştir. Bkz. İbn Hişam, Sire, 3/169; Beyhaki, Delail, 3/56
kullanmak demekti. Bir müddet sonra Hz. Ebu Bekir, Efendimiz'e şöyle seslenecekti:
- Ya Resülullahl Artık onlar bize iyice yaklaştı ve hatta bize zarar bile vermeye başladılar!