saniyenur
Fri 10 August 2012, 12:37 pm GMT +0200
1- İlâhî Kanunun Hâkimiyeti
İslâm devleti, bütün otorite ve yönetim hakkının, kâinatın yaratıcısı ve hâkimi olarak Allah'a ait olduğu temeline göre teşkilatlanmıştır. Bu yüzden onun koyduğu kanun, bütün beşerî kanunlardan üstündür ve her durumda uyulması zorunludur. Bu prensip Kur'ân'da, tam anlamıyla açıklanmaktadır (4:58, 64-65, 80, 105; 5:45-46; 12:40; 24:54-56; 33:36 ve 59:7).
Rasûlullah de çeşitli vesilelerle bu hususlara işaret etmiş ve açıklıkla beyanda bulunmuştur: "Allah'ın kitabına tâbi olunuz. Onun helâl kıldığını helâl, haram kıldığını da haram biliniz." (Tabaranî ve Ahmed b. Hanbel'in Müsned'ine istinaden Kenzû'l-Ummâl).
Rasûlulllah ayrıca şöyle buyurmuştur: "Elbette ki Allah, uyulması gereken bazı emirler göndermiştir (ferdiz); onları ortadan kaldırmayınız. Bazı haramlar koymuştur, bunları ihlâl etmeyiniz. Allah'ın bazı sınırlamaları vardır (hudud); onları aşmayınız. Bazı hususlarda da birşey buyurmamıştır, sükût ile geçmiştir; sizin de bunların üzerinde bahislere girmemeniz gerekir." (Darekutnî'ye istinaden Kenzû'l-Ummâl, c. I). "Kim Allah'ın Kitabına sarılırsa, bu dünyada sapıklığa düşmez, ahirette de bedbaht olmaz." (Mişkât). Veda haccında da şöyle buyurmaktadır: "Size iki şey bırakıyorum. Onlara uyarsanız yolunuzu şaşırmaz ve sapıtmazsınız: Allah'ın Kitabı ve Rasûlünün sünneti." (Muvatta ve Kenzû'l-Ummâl, c. I). Peygamber ayrıca, şunu ilave etmektedir: "Size neyi yapmanızı emrettiysem, onu alın; neyi yasakladıysam, ondan uzak durun." (Kenzu l-Ummâl, c. I).
Görüldüğü gibi Kur'ân ve Hz. Peygamber'in sünnetince, İlâhî kanunun üstünlüğü ve hâkimiyeti ihdas edilmekte ve Allah'ın kanunu ile çatışan hiçbir kanuna uyulmaması gerekmektedir (Geniş bilgi için bkz. Sîret Ansiklopedisi, c. I ve II).