- Ikramdan Kaçan Kadının Akıbeti

Adsense kodları


Ikramdan Kaçan Kadının Akıbeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
fadik
Thu 23 April 2009, 09:40 pm GMT +0200
Mutlu bir aileydiler. Bey kendine göre bir çevre edinmiş, mazbut dostlarıyla sık sık görüşüyor, onları zaman zaman da evine davet edip İslâmî konularda seviyeli sohbetlerde bulunuyorlardı.
Ne var ki, hanım bu davetlerdeki hizmetinden memnun değildi. Nihayet bir gün son sözünü söylemekten çekinmedi:

 Artık ben misafir falan istemiyorum. Senin dostlarının çayını hazırlamaya da mecbur değilim!

Sakin ve edebli bey, her zamanki gibi sesini çıkarmadan düşünmeye başladı. Kendi kendine söyleniyordu:

 Benim dostlarım kahve dostu değil ki. Her biri İslâm hizmetten başka derdi, meselesi olmayan kültürlü insanlar. Bunlarla bir araya gelmek, şöyle bir çay sohbetinde meselelerimizi konuşmak bir eğlence değil, bir hizmettir. Ne var ki bu hanımın hizmetle, misafire ikramın sevabıyla hiç alâkası yoktur. Rabbim bana sabırlar ihsan eyle!..

Biricik kızı Mümine ise babasının hüznünü yüzünden okuyordu. Hemen atıldı:

 Babacığım, neden üzülüyorsun? Anneme bakma sen. Misafir ağabeyleri her zaman çağırabilirsin. Senin bütün hizmetlerini tek başına ben görebilirim. Çayını da, hattâ gerekirse sofranı da ben hazırlayabilirim!

Baba, çok etkilenmişti. Zaten çok sevdiği biricik kızını, daha da çok sevmeye başladı. Artık misâfirlerini rahatça davette bulunabiliyor, anneye rağmen küçük hanımın üzerine düşen hizmette hiç de kusur etmediği görülüyordu. Zamanında gelen berrak çaylarını yudumlarken de hizmetlerini konuşabiliyorlardı. Ne var ki Anne malum tutumunu yine devam ettiriyordu:

 Senin misafirlerinden de bıktım! Sana ne falan öğrencinin perişan oluşundan, filanların hizmete muhtaç halde bulunuşundan. Çivisi çıkmış dünyayı sen mi ıslah edeceksin? Sen kendine bak, kendi işinle, gücünle meşgul ol!

Hep sabır içinde şükreden bey, bir gün Eskişehirden İstanbul gitmek zorunda kalmıştı. Arabasına hanımı ile kızı da bindiler. Yolda Cumayı münasip bir yerde edâ etmeyi düşünüyordu. Ne var ki, hanım yine itiraz etti:
 Cumayı yolda kılmaya mecbur değilsin. Hızlı git, İstanbulda kıl!

Bu yüzden hızla yol alırken ansızın önlerine çıkan bir demir kasalı kamyonun altına girmezler mi! Tabii her şey bitmiş, her üçünün de hayatları sona ermişti. Haber duyulduğunda dostları koşuşmuş, ama ilahî takdiri kimse değiştirememişti.

Her üçünü de defnettikten sonra masum bir yakınları bunları rüyada gördü. Öyle bir rüya ki, tesirinden bir türlü kurtulamayıp bir maneviyat büyüğüne şöyle anlattı:

 Bey, hanımı ve kızı ile hacca gidiyorlardı. Sınır kapısına vardıklarında pasaport kontrolü başladı. Bey ile kızının bütün muameleleri gözden geçirildi. Eksik yoktu. Geçin, dediler. Hanımınkini kontrol ettiklerinde:

 Bu hanım bu pasaportla hacca gidemez! Geri çevirin! dediler. Hanım feryadı bastı:

Ne münasebet! Biz bir aileyiz. Muâmelemiz aynı. İşte bu, beyim, bu da kızım. Bizi ayıramazsınız!

Cevap kesindi:

 Hayır! Senin muamelen onlarınkinden ayrı yapılmış. Sen giremezsin, çekil geriye bakayım.

 Bu rüyanın tevili ne ki? diye sorulduğunda maneviyat büyüğünün cevabı şundan ibaret oldu:

 Evladım, bunun tevile ihtiyacı yok ki, rüya açık!
 günden bu yana bu olay ürperti ile anlatılıyor, ibretle dinleniyor. Bilmem size de bir şey söylüyor mu

hafizvuslat
Thu 23 April 2009, 10:36 pm GMT +0200
Evet cok bir seyler soyluyor..
Paylasim icin tesekkurler.

ayten
Fri 24 April 2009, 12:30 am GMT +0200
Anlayana çok hisseli bi paylaşım Allah razı olsunn kardeşimm....

Burcu7
Wed 1 October 2014, 08:54 pm GMT +0200
insan ne diyeceğini bilemiyor açıkçası ALLAH ıslah etsin böylelerini

Kevšer
Mon 12 October 2015, 03:35 am GMT +0200
  Esslâmü Aleyküm. Paylaşım için Rabbim Razı olsun kardeşim. Bu kıssayı önce okumuştum vesileniz ile tekrar okumak nasip oldu. Rabbim bizleri herdaim cömert kullarından eylesin inşaAllah.

AyşeSungur7-B
Thu 31 December 2015, 10:02 pm GMT +0200
Esselamu aleyküm ve rahmetullah; Allah isyan edip insanların sevaplarına mani olanlardan uzak tutsun bizleri. Rabbim bizi hayırlı kullarından eylesin.

Allah razı olsun.

yagmur_7-c
Fri 1 January 2016, 10:09 am GMT +0200
Esselamu aleykum;
Bence de her şey açık...İyi davrananı ,davranmayanı da Allah bilir ve akrabalarını da bunu işaret eder...Rabbim iyi huyku insanlardan etsin inşallah...Rabbim razı olsun inşallah...

ikranur 7d
Fri 1 January 2016, 12:23 pm GMT +0200
selamun aleyküm.
bizler bir yemek veya başka birşey yaptığımızda komşularımızada ikram etmeliyiz. evimize gelen misafirlere höşgörülü ve nazik olalım inş.
Allah c.c. razı olsun.

damla6d
Fri 1 January 2016, 12:42 pm GMT +0200
Bismillahirrahmanirrahim.Misafir kabul etmek bizim için çok önemli.Düşünsenize misafir yoksa ikram yok ikram yoksa da sevap yok.Öbür dünyada,ahirette ne yaparız.Allah misafirlerimizi eksik etmesin inşAllah.. Allah c.c. razı olsun...

Bilal2009
Fri 1 January 2016, 12:53 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah.  Misafir bereketi ile gelir. Hele bu gelen misafirlerin amacı Allah rızası için ise daha da bereketli olur. Rabbim paylaşım için razı olsun.

Yağmur Gümüş 8-B
Fri 1 January 2016, 12:54 pm GMT +0200
Bismillah...
Bizler evimize gelen tanıdığımız tanımadığımız herkese ikram da bulunmalıyız. Dinimiz paylaşma ve yardımlaşmayı hoş görmüştür.
Paylaşım için Allah cc. razı olsun...