ezelinur
Wed 27 January 2010, 04:36 pm GMT +0200
İkindi namazının vakti, her şeyin gölgesinin zeval anındaki gölgesine ek olarak kendi mislini aşması anında başlayıp gün batımına kadar devam eder.
Malikiler dediler ki: İkindi namazı için de zarurî ve ihtiyarî olmak üzere iki vakit vardır. Zarurî vakti, güneşin kendisinin değil de, yerlere ve duvarlara vuran ışınlarının sararmasıyla başlar. Çünkü güneşin kendisi batmayıncaya kadar sararmaz. Bu zarurî vakit, güneşin batmasına kadar devam eder. İhtiyarî vakte gelince bu, herşeyin gölgesinin kendi mislini aşması anından başlayarak güneşin yerlere ve duvarlara isabet eden ışınlarının sararmasına kadar devam eder. Meşhur olan görüşe göre öğle ile ikindi vakitleri arasında mukîmlikte dört, misafirlikte de iki rek´at kadar ortak bir zaman vardır. Bu iki vaktin ortaklıklan acaba öğle vaktinin sonundadir da ikindi namazı mı öğle vaktinin sonuna dahil olmaktadır? Yoksa bu ortak zaman, ikindi vaktinin ilk başlangıcındadır da öğle namazı mı ikindinin ilk başlangıç vaktine dahil olmaktadır?
Bu hususta iki meşhur görüş vardır. Şöyle ki: Bir kişi ikindi namazını öğlenin son vaktinde kılar ve namazını da her şeyin gölgesinin kendi misline vardığı anda tamamlarsa, bunun namazı ilk görüşe göre sahîh, ikinci görüşe göre bâtıl olur. Yine bir kişi öğle namazını ikindi vaktinin ilk başlangıcında kılarsa, birinci kavle göre günahkâr olur. Çünkü öğle namazını ihtiyârî vaktin dışına aşırarak geciktirmiş olmaktadır. İkinci kavle göreyse günahkâr olmaz. Zîrâ öğle ile ikindi arasında ortak olan ihtiyarî vakitte öğle namazını kılmıştır. Bu nedenle namazı da sahihtir.
Hanbelîler: Az önce de anlatıldığı gibi ikindinin zarurî ve ihtiyarî olmak üzere iki vakti olduğunu söylemişlerdir.[157]