hafiza aise
Fri 26 November 2010, 01:17 pm GMT +0200
9. İki Secde Arasında Oturuşu Uzun Yapmak:
İki secde arasında oturuşu uzun yapmak, Peygamber (sallallâhu aleytıj-ve sellem)'in sünnetidir. Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuİullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), iki secde arasında o kadar otururdu ki, biz (İkinci secdeyi) 'terk etti' herhalde derdik.[538]
Sahabe asrının geçmesiyle birlikte insanlar bu sünneti terk etmişlerdir. Bu nedenle Sabit [539] derki; 'Enes'in yaptığı şeyi, sizlerin yapmadığını görüyorum, iki secde arasında o kadar otururdu ki, biz 'unuttu1 veya 'terk etti' derdik.[540]
10. Secdelerden Sonra İkinci veya Dördüncü Rekât'a Kalkmadan Önce Oturmak (İstirahat Oturuşu) :
Birinci ve üçüncü rekâtların ikinci secdesinden sonra, ikinci veya dördüncü rekâta kalkmadan önce kısa süreli oturmak sünnettir. Bu konuyla ilgili olarak Enes bin Mâlik (radiyallâhu an-h)'ten şöyle rivayet edilmiştir; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj'i namaz kılarken gördüm. Namazda tekli rekâtta ise,[541] tam olarak oturup doğrulmadıkça kıyama kalkmıyordu.[542]
Şâfiî mezhebine göre istirahat oturuşu sünnettir.[543] Hanefî, Mâliki ve Hanbelî mezhebine göre birinci ve üçüncü rekâtların secdesinden sonra doğrudan ikinci ve dördüncü rekâtlara kalkılır. Arada kısa süreli de olsa oturulmaz. Ancak hastalık, zayıflık ve yaşlılık gibi durumlarda buna cevaz verilmiştir.[544]
11. Secdeden Sonra Yeni Rekât İçin Kıyama Kalkarken, Ellerle Yere Dayanarak Kalkmak:
Mâlik bin el-Huveyris (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Dikkat edin! Size, Rasulullah (saliailâhu aleyhi ve sellemj'in namazını anlatayım mı? ... ikinci secdeden başını kaldırdığı zaman oturur, sonra da yere dayanarak kalkardı.[545]
Hanefî mezhebine göre secdeden kalkarken ellerle yere dayanılmaz. Bu konuda, Ebû Hureyre (radiyallâhu anh)'ın rivayetini esas almışlardır. [546]
[538] Müslim, 473.
[539] Sabit bin Eşlem el-Bunânî, tabündendir. (Çev.)
[540] Buhârî, 2/249; Müslim, 473.
[541] Yani, bir ve üçüncü rekâtların son secdesinden sonra. (Çev.
[542] Buhâri, 2/249; Müslim, 829.
[543] Muğni'l-Muhtâc, 1/171. (Çev.)
[544] Ei-Mûsilî, el-İhtiyâr, 1/52; Zuhaylî, el-Fıkhu'1-İsIâmî, 1/712. (Çev)
[545] Buhârî, 824.
[546] Bkz. el-Mûsilî, el-İhüyâr, 52.
İki secde arasında oturuşu uzun yapmak, Peygamber (sallallâhu aleytıj-ve sellem)'in sünnetidir. Enes (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Rasuİullah (sallallâhu aleyhi ve sellem), iki secde arasında o kadar otururdu ki, biz (İkinci secdeyi) 'terk etti' herhalde derdik.[538]
Sahabe asrının geçmesiyle birlikte insanlar bu sünneti terk etmişlerdir. Bu nedenle Sabit [539] derki; 'Enes'in yaptığı şeyi, sizlerin yapmadığını görüyorum, iki secde arasında o kadar otururdu ki, biz 'unuttu1 veya 'terk etti' derdik.[540]
10. Secdelerden Sonra İkinci veya Dördüncü Rekât'a Kalkmadan Önce Oturmak (İstirahat Oturuşu) :
Birinci ve üçüncü rekâtların ikinci secdesinden sonra, ikinci veya dördüncü rekâta kalkmadan önce kısa süreli oturmak sünnettir. Bu konuyla ilgili olarak Enes bin Mâlik (radiyallâhu an-h)'ten şöyle rivayet edilmiştir; 'Peygamber (sallallâhu aleyhi ve sellemj'i namaz kılarken gördüm. Namazda tekli rekâtta ise,[541] tam olarak oturup doğrulmadıkça kıyama kalkmıyordu.[542]
Şâfiî mezhebine göre istirahat oturuşu sünnettir.[543] Hanefî, Mâliki ve Hanbelî mezhebine göre birinci ve üçüncü rekâtların secdesinden sonra doğrudan ikinci ve dördüncü rekâtlara kalkılır. Arada kısa süreli de olsa oturulmaz. Ancak hastalık, zayıflık ve yaşlılık gibi durumlarda buna cevaz verilmiştir.[544]
11. Secdeden Sonra Yeni Rekât İçin Kıyama Kalkarken, Ellerle Yere Dayanarak Kalkmak:
Mâlik bin el-Huveyris (radiyallâhu anh) anlatıyor; 'Dikkat edin! Size, Rasulullah (saliailâhu aleyhi ve sellemj'in namazını anlatayım mı? ... ikinci secdeden başını kaldırdığı zaman oturur, sonra da yere dayanarak kalkardı.[545]
Hanefî mezhebine göre secdeden kalkarken ellerle yere dayanılmaz. Bu konuda, Ebû Hureyre (radiyallâhu anh)'ın rivayetini esas almışlardır. [546]
[538] Müslim, 473.
[539] Sabit bin Eşlem el-Bunânî, tabündendir. (Çev.)
[540] Buhârî, 2/249; Müslim, 473.
[541] Yani, bir ve üçüncü rekâtların son secdesinden sonra. (Çev.
[542] Buhâri, 2/249; Müslim, 829.
[543] Muğni'l-Muhtâc, 1/171. (Çev.)
[544] Ei-Mûsilî, el-İhtiyâr, 1/52; Zuhaylî, el-Fıkhu'1-İsIâmî, 1/712. (Çev)
[545] Buhârî, 824.
[546] Bkz. el-Mûsilî, el-İhüyâr, 52.