sumeyye
Tue 1 February 2011, 01:57 pm GMT +0200
İki Rekattan Daha Az Namaz Yoktur:
Namazın azı, dikkate değer bir fayda sağlamaz, aşın derecede çoğu ise, kılınamaz. Bu durumda hikmet-i ilâhî iki rekattan daha az miktarda namaz konulmamasını gerektirmiştir. İki rekat, namazın en az miktarıdır. Bu yüzdendir ki Rasûlullah (s.a.), "Her iki rek'atta bir tahiyyât (teşehhüd) vardır.[51]buyurmuştur. [52]
Yaratıkların Çoğu İki Yarıdan (Çiftten) Oluşur;
Burada ince bir sır vardır, o da şudur: Allah Teâlâ'nın canlıların ve bitkilerin yaratılışında geçerli olan âdeti, bireyleri birbirine kenetlenmiş iki yarıdan meydana getirmesi şeklindedir. Bütün, bu iki yarıdan meydana gelir. "Çift olana ve teke yemin olsun ki. [53] âyetinde atıfta bulunulan mana budur.
Hayvanların iki yarıdan oluştukları malumdur. Bazen olur, bu iki yarıdan birine bir musibet arız olur, diğeri salim kalır; felçte olduğu gibi. Bitkilere gelince çekirdek ve tahıl tanelerinin iki yarısı vardır. Tohum topraktan bittiği zaman yeryüzüne iki yaprak halinde çıkar ve her yaprak, çekirdeğin ya da tahıl tanesinin bir yarısının özelliklerini taşır. Sonra büyüme hep bu tarz üzere devam eder. Yaratma konusunda geçerli olan bu âdet-i ilâhî, Hazîre-i kuds'te teşrî' konusuna da intikal etmiş, oradan da Rasûlullah'ın (s.a.) kalbine yansımıştır. Namazın ikişer rekat halinde meşru kılınmasının sırrı budur. [54]
Namaz Rekatlarının Sayısı:
Namazın aslı bir rekattir; bütün namazlarda iki rekattan daha az namaz meşru kılınmamıştır. İki rekattan her biri diğeri ile ayrılmaz bir hal almış ve ikisi bir bütün oluşturmuştur. Hz. Aişe (r.a.) şöyle demiştir:
"Allah Teâlâ, namazı farz kıldığında hazarda[55] ve seferde ikişer rekat şeklinde farz kılmıştı. Sonra sefer namazı olduğu gibi bırakıldı, hazar namazına ziyade yapıldı[56] Bir rivayette, "Akşam namazı hariç; çünkü o üç rekattı." ziyadesi vardır.
Derim ki: Rekatların sayısı konusunda esas şudur; Hiçbir şekilde düşmeyen rekat sayısı on birdir. Şöyle ki: Hikmet-i ilâhî, bir gün ve gece boyunca orta sayılacak mübarek bir sayıda namaz kılınmasını gerektirmiştir. Bu sayı çok olmamalıdır; aksi takdirde yükümlüler için ağır gelir ve ifada güçlük çekerler. Çok az da olmamalıdır, o zaman da kullar için namazdan beklenen fayda hasıl olmaz. Daha önce onbir sayısının, bütün sayılar arasında gerçek tek'e en çok benzeyen sayı olduğunu görmüş idik.
Ne zaman ki Rasûlullah (s.a.) hicret etti, İslâm yerleşti, mün-tesipleri çoğaldı, taate karşı gösterilen rağbetler arttı, bu sayıya altı rekat daha eklendi. Sefer namazı eski hali üzere bırakıldı. Bu böyle oldu, çünkü bir şey üzerine yapılacak ziyadenin, onun dengi ya da daha çoğu olması uygun olmaz. Aslında uygun olanı, asıl miktarın yarısının eklenmesi idi. Ne var ki onbir sayısının kesirsiz yansı yoktur. Bu durumda iki sayı ortaya çıktı; beş ve altı. Beş sayısının eklenmesi halinde genel toplam tek değil çift olacaktı, bu itibarla altı sayısının eklenmesi taayyün etmiş oldu.
Rekat sayılarının vakitlere göre dağılımına gelince, bu haberlerde zikrolunduğıına göre önceki peygamberlerin eserleri üzerine belirlenmiştir. Sonra akşam namazı, bir bakıma günün son namazıdır. Çünkü Araplar, geceleri gündüzlerden Önce sayarlar. Bu durumda rekatların toplam sayısını tek kılan rekatın bu vakitte olması uygundur. Öbür taraftan akşamın vakti dardır. Dolayısıyla mevcut miktarlara ilave yapılması halinde, akşam namazına ilavede bulunulması uygun olmayacaktı. Sabah namazı vakti ise uyku ve tembellik vaktidir. Bu itibarla ona da ekleme yapılmamıştır. Ancak güç yetirebilenler hakkında kıraatin uzun tutulması müste-hap kılınmış ve böylece telafi yoluna gidilmiştir. "Bir de sabah namazım kıl! Çünkü sabah namazı şahitlidir[57] âyetinin ifade ettiği mana budur.
Allah'u a'Iem! [58]
[51] Müslim, Salât, 240; Ebû Dâvûd, Salât, 122.
[52] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/11.
[53] Fecr89/3.
[54] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/11.
[55] Yani mukim halde.(Ç)
[56] Buhârî, Salât, 1; Müslim, Müsâfirîn, 1.
[57] İsrâ 17/78. Yani sabah namazmda gündüz ve gece melekleri hazır bulunur.
[58] Şah Veliyyullah Dihlevî, Hüccetullâhi’l-Bâliğa İslâm Düşüncesinin İlkeleri, İz Yayınları: 2/12-13.