sidretül münteha
Wed 30 March 2011, 02:37 pm GMT +0200
İhtilâl Jurnali
Fuad Paşa'nın hanesi eşyalarının, süratle yeni kiralanan konağa nakli ile beraber, Sultan Abdülhamid han'ın eline de, bilinen tertibçilerin tanzim ettikleri jurnal verilmişti. İçinde meâlen şunlar yazılıydı: ".Bir hayli zamandan beri saltanatı seniyyeleri aleyhinde tertibat ve teşkilâtta bulunan Müşir Fuad Paşa kullan, ahiren bütün ihzaratını ikmâl ederek, fiiliyat sahasına geçmek için İstanbul canibine naklihâne etmeye başlamıştır. Müşarinileyhin (Fuad Paşanın) Avrupa'da bulunan erbab-ı fesat ile iştiraki olduğu, firari Damad Mahmud Paşanın konağında oturması ile de sabittir. Hazırlanan ihtilâlin, takarrüb etmekte (yaklaşmakta) olan Ramazan-ı Şerif de Hırkayı Saaded alayı günü icra edileceği mevsu-kan istihbar kılınmıştır. Eşyaların naklinde gösterilen süratde bu cihet-i teyid etmektedir. Berayı malumat maruzdur ferman.."
Sultan Abdülhamid hân'a sadece bu jurnalin verilmesiyle iktifa olunmamış bir hayli de şifahi olarak dil dökmüşlerdir. Bu beyin yıkama ameliyesinden sonrada padişah; Ahmed Celâleddin Paşa'yı nezdine çağırtıp: "Fuad Paşa seni sever, hatırını kırmaz. Git şunu ikna et. Benim hakkımda yanlış fikir besliyor. Ben hiç bir zaman onun fenalığını istemem.
Kendisini cidden sever ve takdir ederim. O, İzzet Paşa ile Fehim'den şüpheleniyor. Halbuki benim kendisine olan teveccühüme binaen bunlar da, Paşa'ya karşı bir harekette bulunmaya cesaret edemezler. Ben, meseleyi bizzat tahkik ettim. İstimbot kaptanı İle tulumbacı Agâh'm uydurmasından ibaret olduğunu anladım. Onun için ikisini de sürgüne yolladım. Sonra Süreyya Paşanın sarayda zehirlendiğini yazıyor. Doğrusu bunu kendisinden ummazdim. Benim evim de böyle bir şey yapmaya kimse cesaret edemez: Süreyya Paşa, eceli mevûduyla vefat etmiştir. Şunun bunun sözüne inanarak bana darılmak, sonra da benim bir düşmanımın konağını kiralayarak orada oturmak ona yakışırmı? Ben sağ oldukça onu kira köşelerinde oturtmam.. Bir iki gün sabretsin. Köşkten inmesin. Bende münasip bir konak bulur, ona ihsan ederim.. Göreyim seni Ahmed. Bunları güzelce kendisine anlat.." Diyerek Ahmed Celâleddin Paşa'yı Deli Müşir'ine gönderdi.