sidretül münteha
Tue 1 November 2011, 03:53 pm GMT +0200
2. İhramda Bulunan Kimsenin Yıkanabilmesi
4. ibrahim, babası Abdullah b, Huneyn'den naklediyor: Abdullah b. Abbas'la Misver b. Mahreme, Ebva'da anlaşmazlığa düştüler. Abdullah; «îhramlı bulunan kimse başım yıkayabilir» derken, Misver: «İhramda bulunan başını yıkayamaz» diyordu. Bunun üzerine Abdullah b. Abbas, beni Ebû Eyyüb el-Ensari'ye gönderdi, iki direk arasına gerilmiş bir ipe asılı perdeler arkasında yıkanıyordu. Selâm verdim.
«— Bu kim?» diye sordu.
«—Huneyn'in oğlu Abdullah! Beni sana Abdullah b. Abbas bir şey sormam için gönderdi. Resûlullah (s.a.v.) ihramda iken başım nasıl yıkardı? dedim. Eliyle ipe gerili olan perdeyi hafif indirerek, başını benim göreceğim şekilde elleriyle ovmaya başladı ve su döken zata da «Başıma su dök!» dedi. Elleriyle başını ovuşturduktan sonra:
«— Resûlullah'in (s.a.v.) böyle yaptığım gördüm.» dedi.[3]
5. Atâ b. Ebî Rebah'tan: Ömer b. Hattab yıkanırken, Ya'lâ b. Münye su döküyordu. Ömer (r.a.):
«Başıma dök!» deyince Ya'lâ (ihramlı iken baş yıkanmıyacağıni zannettiği için) :
«— Vebalini bana mı yüklemek istiyorsun? Emredersen dökerim!» dedi. Ömer (r.a.):
«— Dök! Su sadece saçları dağıtır.» dedi.[4]
6. Nafi'den Abdullah b. Ömer, Mekke'ye yaklaştığı zaman gece iki tepe arasındaki bugün Bi'ri Said diye bilinen Zîtuva vadisinde kalır, sabah namazını orada kıldıktan sonra Mekke'nin görüleceği en yüksek yerden Mekke'ye girerdi, Hac için olsun, umre için olsun Mekke'ye girmeden önce Mekke yakınlarındaki Zituva'da gusleder, yanındakilere de gusletmelerini emrederek Mekke'ye öyle girerdi.[5]
7. Nafî' naklediyor: Abdullah b. Ömer ihramlı iken sadece ihtilâm olduğu zaman başını yıkardı.
îmam Malik'ten: Alimlerden duyduğunla göre, ihramlı bulunan kimsenin Akabe Cemresini taşladıktan sonra ve tıraştan önce sidr ve hatmi gibi bitkilerle başını yıkamasında bir mahzur yoktur. Ayrıca Akabe Cemresini taşladıktan sonra bit öldürmek, saç tıraşı olmak, kirden temizlenmek ve normal elbise giymek de helâl olur.[6]
[3] Buharî, Cezau's-Sayd, 28/14; Müslim, Hacc, 15/91. Ayrıca bkz. Şeybanî, 420.
[4] Şeybanî, 421.
[5] Buharî, Hacc, 25/38. Ayrıca bkz. Şeybanî, 472.
[6] Şeybanî,419.