ayten
Wed 1 July 2009, 11:20 pm GMT +0200
İFFETSİZLİK BOMBARDIMANINDA SIĞINILACAK LİMAN
Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
�İffetsizlik bombardımanında sığınılacak liman ailedir�
Yazılı ve görsel medya, yayınladığı müstehcen içerikli görüntü ve fotoğraflarla günümüz insanını adeta iffetsizlik bombardımanına tutmuş durumda. Buna bir de sokaklarda karşılaşılan gayr-i ahlakî davranışlar eklenince insanın kaçacağı alan oldukça sınırlanıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iffetsizlik bombardımanına maruz kalan insanın sığınacağı limanın aile olduğunu söylüyor.
Evdesiniz, çocuklarınızla birlikte televizyonda bir dizi veya film seyrediyorsunuz. Birden ekrana sizi son derece rahatsız eden gayr-i ahlakî sahneler gelmeye başlıyor. Çocuğunuz internette ödevini araştırırken birden açılan pencerede açık saçık resimler ortaya çıkıyor. Maillerinizi kontrol ederken birden erotik ürünlerin tanıtımını yapan bir maille karşılaşıyorsunuz. Haber okuduğunuz gazetenin sayfasını çevirdiğinizde birden görmek istemediğiniz bir fotoğraf gözünüze çarpıyor�
Sokakta yürürken dev bir panoda yapılan reklamda cinsellik içeren mesaj ve materyaller görüyorsunuz. İşe giderken veya iş çıkışı eve dönüşte bindiğiniz otobüste iki gencin toplum tarafından tasvip edilmeyecek hareketlerine şahit oluyorsunuz. Aynı olayı çocuklarınızla birlikte gittiğiniz parkta da yaşıyorsunuz�
Sizin de fark ettiğiniz gibi etrafımız gayr-i ahlakî davranış, görüntü, fotoğraflarla çevrilmiş durumda. Adeta bir bombardıman altındayız. Ne yapmalıyız? Bu soruyu yönelttiğimiz Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iffet eğitiminin ailede başladığını belirterek kötü çevresel faktörlerden kaçıp dönülecek yerin yine aile olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Tarhan �Evlilik, nikâh gibi kavramlara önem vermeden iffeti oluşturamazsınız. �Nikaha gerek yok� diyen bir kimseye iffet kavramını öğretmenin anlamı yok. Evlilik kurumunu güçlendirmek gerekiyor. Evlilik kurumunu güçlendirdiğiniz zaman iffet eğitimi kendiliğinden olur� diyor.
Gerek televizyon, gerek yazılı medya, gerekse internetteki müstehcen görüntüler ile hayatın akışı içerisinde karşılaşılan gayr-i ahlakî görüntüler, reklamlar, açık saçık resimler günümüz insanını adeta bir bombardımana tutmuş durumda. Bu bombardıman çocuğun ve yetişkinin psikolojini nasıl etkiliyor?
Bu konuyu çocuk açısından, erişkinler açısından, kadınlar açısından, toplum açısından ayrı ayrı ele almak lazım. Toplum açısından suça yönelmeyi ve cinsel suçları artırıyor, öncelikle bunu bilmekte yarar var. Bundan en çok çocuklar etkileniyor. Çocukta henüz cinsellik, mahremiyetle ilgili kavramlar gelişmediği için çocuk bunu doğal kabul etmeye başlıyor. Cinsel içerikli ve müstehcen görüntülerin çok fazla yaygın olması çocukta mahremiyet sınırlarının oluşmasını engelliyor. Bu görüntülerin çok kullanılması çocuğun cinsellikle ilgili kişilik sınırlarını oluşturmasına zarar veriyor.
Müstehcen görüntülerin cinsel suçları artırdığını söylediniz. Müstehcen yayınlar yapılması ile cinsel suçların artması arasında nasıl bir ilişki var?
Amerika Birleşik Devletleri Başsavcılığı Yüksek Kurulu�nun pornografik, erotik materyalle cinsel suçlar arasında nedensellik bağı olduğuna dair bir kararı var. Cinsel suçların artmasında erotik ve pornografik materyalin, cinsel sınırsız sorumsuzluğun olmasının ya da rastgele cinselliğe teşvik edilmesinin ciddi bir rolü vardır.
Batı toplumu, rastgele cinselliğin kötü sonuçlarını �ergen anneler� şeklinde ödüyor. İngiltere�de üç çocuğu olan 14 yaşındaki bir anne hükümete başvurdu. Bu cinsel özgürlüğün �Ben bakamıyorum devlet baksın� tarzında suiistimal edilmesidir.
Televizyonda veya dışarıda uygunsuz görüntüler ve davranışlarla karşılaşıldığı anda anne ve baba nasıl bir tepki vermeli?
Böyle durumda çocuk, anne-babanın yaptıklarını göz ucuyla takip eder. Eğer anne-baba bu konuya ilgi duyuyorsa, bu konuda zaafları varsa çocuk da aynı şekilde onu doğal gibi kabul edip öğrenir. Çocuk bu gibi şeyleri modellemeyle, örnek almayla öğreniyor. Bu nedenle bu konuda sorumlu, sınırlı, ölçülü davranmayan anne-babanın çocuğu da duyarsız hâle gelir. Anne-baba böyle bir görüntüyü normal karşılayıp tepki göstermeden seyrediyorsa çocuk bu görüntülerin normal olduğunu kabul eder.
Burada çocuğa nasihat etmek yerine örnek olmak gerekiyor. Yoksa ergenlikte ciddi şekilde zaaflar başlar. Çocuk kendi geleceğiyle ilgili yanlış �zevk tuzakları�na düşer. Çocukta bir amaç oluşturabildiysek, bir hedef koymayı öğretebildiysek çocuk bu zevk tuzaklarına düşmez. Çocuğa şu anda bu zevkten vazgeçerse ileride daha büyük bir zevke, uzun vadeli zevke ulaşacağını öğretmek gerekir.
Duygusal zekâ çalışmalarında çocuklara yapılan lokum testinde anaokulu çocuklarına bir kutu lokum götürülerek isteyen çocuğa hemen birer tane lokum veriliyor. Eğer 15 dakika beklerse ikişer lokum veriliyor. Bu çocuklar 20 yıl takip ediliyor. 20 yıl sonra zevkini ertelemeyi başaran yani 15 dakika beklemeyi başaran çocukların zekâ ortalaması % 20 daha yüksek çıkıyor.
Çocuklara zevk tuzaklarına düşmemeleri gerektiği, baştan çıkarıcılara direnç göstermeleri ve uzun vadeli zevki hedeflemeleri öğretilmesi gerekiyor. Uzun vadeli zevk derken �Şu anda bu zevki ertelersem ileride daha kalıcı bir ilişki kurabilirim� tarzında bir bilinç oluşturmak gerekiyor.
Medyada bekâret konusunda da �bekâretin önemli olmadığı� gibi mesajlar veriliyor. Bu konuda neler yapmak lazım?
Popüler kültürde �Bekâret önemli değil, gençliğinizi yaşayın, özgür olun, zincirleri kırın, duvarları yıkın� tarzında bir yaklaşım var. Popüler kültürün bu yaklaşımı Freudyen yaklaşımdır. İnsanın ruh sağlığının bozulmasına yol açan �İnsanın zevklerle yönetilmesi gerekiyor� anlayışının yanlış olduğu yapılan gözlemler sonucu anlaşılmıştır.
Bekâret konusunda da bir gence bunu öğretirken �Bekâret, bir insanın özel ve önemli bir duygusudur, bu özel ve önemli duygu özel ve önemli kişiyle paylaşılır� bilincini vermek gerekir. İnsanın hayatındaki bu özel kişi kimdir? Eşidir. O halde eşi olabilecek kişi olmadıkça bu duyguyu o zamana kadar ertelemesi gerektiği yolunda bir bilinç oluşturulmalıdır gençlerde.
Yine medya tarafından pompalanan �cinsel özgürlük� tabirini nasıl anlamak lazım?
�Cinsel özgürlük� demek rastgele özgürlük demek değildir. Aynı anda üç tane kız arkadaşı olan bir erkeğe �Bu çok etik değil, üç kişiyi bir anda idare ediyorsun. Bu konuda ne diyorsun?� diye sorduğumda �Ben üçünden birini evleneceğim kişi olarak seçeceğim� dedi. �Peki, diğer ikisi ne olacak� dedim. �Bana ne, ben en iyisini seçerim� diyor. Bu delikanlı kendi bencil çıkarı için başkasına zarar verme özgürlüğü görüyor kendisinde. Bu özgürlüğün sonucunda depresyona giren insanlar artıyor. Böyle durumlarda fatura en çok kız çocuklarına çıkıyor. Cinsel özgürlüğün bedelini ödeyenler daha çok çocuklar, gençler olmaya başladı. Bunun sonucunda ruh sağlığı bozuk bir nesil ortaya çıkıyor.
İnsanların ortak yaşam alanları olan park, otobüs gibi yerlerde toplumun diğer fertlerini rahatsız edecek uygunsuz davranışlar sergileniyor. İnsanların toplum içerisinde bu şekilde davranmalarını gerektiren sebepler nelerdir?
Erkeklerin kızlara ilgi duyması, kızların da kendini göstermesi biyolojik bir eğilimdir. Bu hormonal bir durumdur. Bu konuda evrensel psikoloji çalışmaları var. Bu çalışmalarda ortaya çıkan sonuca göre kız en uygun adayın kendisini seçmesi için kendini gösteriyor. Erkek de kendisine ilgi duyan adaylar arasından birisini seçiyor. Bu biyolojik bir eğilimdir.
İnsanı �yiyen, içen, cinselliği yaşayan ve üreyen bir varlık� olarak görme sonucu rastgele cinsellik teşvik edilmiştir. İnsanı �konuşan bir hayvan� gibi görme felsefesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur bu.
Ancak, insan konuşan bir hayvan değildir, insanda diğer canlılarda olmayan soyut düşünce yeteneği ve bazı genler var. Bu genler sayesinde insanda geçmiş ve geleceği ile ilgili �farkındalık� vardır. İnsan, �ben kimim, nereye yönelmeliyim, niçin� sorularını soruyor. İkinci olarak kendi varlığının farkında olduğu için �ne olacağım, hayatımın sonu ne olacak� diye gelecek bilinci var. Yani insan sadece biyolojik duygularıyla hareket eden değil, psikolojik duygularıyla da hareket eden bir varlıktır.
Eğer insanı �konuşan bir hayvan� olarak düşünürseniz sizin sorunuzda belirttiğiniz şeyler normal karşılanır ama �insanın var oluş amacı�nı düşünmeye başladığınız anda bunlar normal şeyler değildir.
�Var oluş amacını� düşünen birisi olarak nasıl davranması gerekiyor insanın?
Bunu düşündüğümüz zaman, var oluş amacına uygun yaşamak isteyen, gelecek projesi olan, gelecekle ilgili bir planı ve hedefi olan bir kimsenin cinsellikle ilgili zevklerinin de stratejik düşünce planı içerisinde yer alması gerekir.
Bir de tabii bu kültürel bir olaydır. Kültür, �yaşama amacım yiyip, içip üremekten ibaret� diyorsa o zaman ergen anneleri kabul etmeniz gerekir. Ama kültür bunu kabul etmiyorsa, kültür, iyi insan olmayı hedefliyorsa o zaman insanın cinsel arzularını yönetmesi gerekiyor. Soyut hedefleri olan bir genç, somut zevk tuzaklarına düşmez. Soyut zevkler; düşünerek, zihinsel üretimle, kitap okuyarak, insanlara bir şeyler vererek mutlu olmaktır.
Gençlere soyut zevk hedefleri koyamadığınız zaman genç kendisine somut zevk hedefleri koyar. Bu durumda pozitif hedefler koyup ona yöneltmeyi hedef almamız gerekiyor. Yoksa özgürlüğün bu denli revaçta olduğu günümüzde gençlerin somut zevk tuzaklarına düşmesi çok kolaydır.
Ortak yaşam alanlarında görülen uygunsuz davranışlara nasıl müdahale etmek gerekiyor veya müdahale etmek gerekiyor mu?
Bu gibi durumlarda �ahlak zabıtalığı� yapmak bir sonuç verir mi? Bunu iyi bilmek gerek. Orada �ayıp, günah� tarzındaki yaklaşma sonuç vermez genellikle. Bu tarz davranış içerisinde olanlara nasihat vermeye kalktığın vakit �Sen karışma, sen git evindekine karış� gibi bir karşılığa muhatap da olabiliriz. Böyle bir duruma müdahale etmek aynı zamanda yanlışı savunmak gibi bir neticeyi de doğurabilir. Onaylamadığımızı hissettirmek yeterlidir.
Mesela böyle davranan eğer aileden birisiyse bu davranışın kötü sonuçları neler olabilir onu göstermek lazım. Gazetelerin üçüncü sayfalarında bu tarz yaklaşımlar sonucu meydana gelen olumsuz durumların haberleri vardır. Bu haberleri evde oturup konuşursanız çocuk bunun kötü sonuçlarını öğrenecektir. Ama ona fikir empoze ediyor gibi buyurgan şekilde yaklaşırsanız, yasaklanma duygusuyla birlikte merak ve ilgi artışına sebep olabilirsiniz.
Negatifle uğraşmak yerine pozitif şeyler yapmak lazım. Biz kendi alanımızı bu konuda temiz tutalım, koruyalım. Yasaklarla yönetilmiyor toplum, toplum dinamiği yasaklarla işlemiyor.
Bir bahçede ayrık otları değil de çiçek yetişmesini istiyorsak, hedefimiz ayrık otlarını yok etmek değil çiçekleri çoğaltmak olmalı. Çiçekler çoğaldıkça ayrık otları kendiliğinden yok olacaktır.
İffeti topluma nasıl sunmalı ki hedef haline gelsin, iffetsizliği nasıl anlatmalı ki insanlar ondan uzaklaşsın?
Tabi burada iffeti iyi tanımlamak gerekir. İffet deyince sadece sanki kızlara mahsus bir şey gibi anlaşılıyor. İffet, kız için de erkek için de eşittir aslında. �Erkek iffete önem vermez, kadın daha çok önem verir� gibi bir yaklaşım gerçekçi değil. İffetsizliği kızların yoldan çıkması tarzında düşünüyorsak eğer, bunun sebeplerinden en önemlisi erkeklerdir.
İffet, özel ve önemli bir ilişkidir. Özel ve önemli bir insanın hayatında özel ve önemli kişiyle yaşanır, o da eşidir. İffet kavramını bir insana öğretirken kişinin iffetin içerisindeki çıkarlarını öğretmek gerekiyor. Anne, baba, evlilik, nikâh gibi kavramlara önem vermeden iffeti oluşturamazsınız. �Nikâha gerek yok� diyen bir kimseye iffet kavramını öğretmenin anlamı yok. İffetsizlikle yapılacak mücadelelerde iffetsizliğin kötülüğünü anlatmak yerine evlilik kurumunun önemini ve faydasını güçlendirmek gerekiyor. Evlilik kurumunu güçlendirdiğiniz zaman iffet eğitimi kendiliğinden olur.
Aile faktörünün dışında birçok faktör var insanı etkileyen... Bu dış faktörler insanı nasıl etkiliyor ?
Çocuk, ergenlik dönemine girince aileyi ikinci plana, arkadaş çevresini ise birinci plana alıyor. Burada eğer aile zayıf değil güçlü ise, aile bağları kuvvetli, ev sevimli ve çekici ise çocuk kötü arkadaşla ev arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığı zaman evdeki doğruları görür, ona yönelir. Önemli olan evi sevdirmeyi başarmaktır. Burada bizim yapacağız şey aileyi sevimli, çekici, birbirlerini tamamlayan bir öğe haline getirebilmektir
Prof. Dr. Nevzat Tarhan:
�İffetsizlik bombardımanında sığınılacak liman ailedir�
Yazılı ve görsel medya, yayınladığı müstehcen içerikli görüntü ve fotoğraflarla günümüz insanını adeta iffetsizlik bombardımanına tutmuş durumda. Buna bir de sokaklarda karşılaşılan gayr-i ahlakî davranışlar eklenince insanın kaçacağı alan oldukça sınırlanıyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iffetsizlik bombardımanına maruz kalan insanın sığınacağı limanın aile olduğunu söylüyor.
Evdesiniz, çocuklarınızla birlikte televizyonda bir dizi veya film seyrediyorsunuz. Birden ekrana sizi son derece rahatsız eden gayr-i ahlakî sahneler gelmeye başlıyor. Çocuğunuz internette ödevini araştırırken birden açılan pencerede açık saçık resimler ortaya çıkıyor. Maillerinizi kontrol ederken birden erotik ürünlerin tanıtımını yapan bir maille karşılaşıyorsunuz. Haber okuduğunuz gazetenin sayfasını çevirdiğinizde birden görmek istemediğiniz bir fotoğraf gözünüze çarpıyor�
Sokakta yürürken dev bir panoda yapılan reklamda cinsellik içeren mesaj ve materyaller görüyorsunuz. İşe giderken veya iş çıkışı eve dönüşte bindiğiniz otobüste iki gencin toplum tarafından tasvip edilmeyecek hareketlerine şahit oluyorsunuz. Aynı olayı çocuklarınızla birlikte gittiğiniz parkta da yaşıyorsunuz�
Sizin de fark ettiğiniz gibi etrafımız gayr-i ahlakî davranış, görüntü, fotoğraflarla çevrilmiş durumda. Adeta bir bombardıman altındayız. Ne yapmalıyız? Bu soruyu yönelttiğimiz Psikiyatr Prof. Dr. Nevzat Tarhan, iffet eğitiminin ailede başladığını belirterek kötü çevresel faktörlerden kaçıp dönülecek yerin yine aile olduğunu vurguluyor. Prof. Dr. Tarhan �Evlilik, nikâh gibi kavramlara önem vermeden iffeti oluşturamazsınız. �Nikaha gerek yok� diyen bir kimseye iffet kavramını öğretmenin anlamı yok. Evlilik kurumunu güçlendirmek gerekiyor. Evlilik kurumunu güçlendirdiğiniz zaman iffet eğitimi kendiliğinden olur� diyor.
Gerek televizyon, gerek yazılı medya, gerekse internetteki müstehcen görüntüler ile hayatın akışı içerisinde karşılaşılan gayr-i ahlakî görüntüler, reklamlar, açık saçık resimler günümüz insanını adeta bir bombardımana tutmuş durumda. Bu bombardıman çocuğun ve yetişkinin psikolojini nasıl etkiliyor?
Bu konuyu çocuk açısından, erişkinler açısından, kadınlar açısından, toplum açısından ayrı ayrı ele almak lazım. Toplum açısından suça yönelmeyi ve cinsel suçları artırıyor, öncelikle bunu bilmekte yarar var. Bundan en çok çocuklar etkileniyor. Çocukta henüz cinsellik, mahremiyetle ilgili kavramlar gelişmediği için çocuk bunu doğal kabul etmeye başlıyor. Cinsel içerikli ve müstehcen görüntülerin çok fazla yaygın olması çocukta mahremiyet sınırlarının oluşmasını engelliyor. Bu görüntülerin çok kullanılması çocuğun cinsellikle ilgili kişilik sınırlarını oluşturmasına zarar veriyor.
Müstehcen görüntülerin cinsel suçları artırdığını söylediniz. Müstehcen yayınlar yapılması ile cinsel suçların artması arasında nasıl bir ilişki var?
Amerika Birleşik Devletleri Başsavcılığı Yüksek Kurulu�nun pornografik, erotik materyalle cinsel suçlar arasında nedensellik bağı olduğuna dair bir kararı var. Cinsel suçların artmasında erotik ve pornografik materyalin, cinsel sınırsız sorumsuzluğun olmasının ya da rastgele cinselliğe teşvik edilmesinin ciddi bir rolü vardır.
Batı toplumu, rastgele cinselliğin kötü sonuçlarını �ergen anneler� şeklinde ödüyor. İngiltere�de üç çocuğu olan 14 yaşındaki bir anne hükümete başvurdu. Bu cinsel özgürlüğün �Ben bakamıyorum devlet baksın� tarzında suiistimal edilmesidir.
Televizyonda veya dışarıda uygunsuz görüntüler ve davranışlarla karşılaşıldığı anda anne ve baba nasıl bir tepki vermeli?
Böyle durumda çocuk, anne-babanın yaptıklarını göz ucuyla takip eder. Eğer anne-baba bu konuya ilgi duyuyorsa, bu konuda zaafları varsa çocuk da aynı şekilde onu doğal gibi kabul edip öğrenir. Çocuk bu gibi şeyleri modellemeyle, örnek almayla öğreniyor. Bu nedenle bu konuda sorumlu, sınırlı, ölçülü davranmayan anne-babanın çocuğu da duyarsız hâle gelir. Anne-baba böyle bir görüntüyü normal karşılayıp tepki göstermeden seyrediyorsa çocuk bu görüntülerin normal olduğunu kabul eder.
Burada çocuğa nasihat etmek yerine örnek olmak gerekiyor. Yoksa ergenlikte ciddi şekilde zaaflar başlar. Çocuk kendi geleceğiyle ilgili yanlış �zevk tuzakları�na düşer. Çocukta bir amaç oluşturabildiysek, bir hedef koymayı öğretebildiysek çocuk bu zevk tuzaklarına düşmez. Çocuğa şu anda bu zevkten vazgeçerse ileride daha büyük bir zevke, uzun vadeli zevke ulaşacağını öğretmek gerekir.
Duygusal zekâ çalışmalarında çocuklara yapılan lokum testinde anaokulu çocuklarına bir kutu lokum götürülerek isteyen çocuğa hemen birer tane lokum veriliyor. Eğer 15 dakika beklerse ikişer lokum veriliyor. Bu çocuklar 20 yıl takip ediliyor. 20 yıl sonra zevkini ertelemeyi başaran yani 15 dakika beklemeyi başaran çocukların zekâ ortalaması % 20 daha yüksek çıkıyor.
Çocuklara zevk tuzaklarına düşmemeleri gerektiği, baştan çıkarıcılara direnç göstermeleri ve uzun vadeli zevki hedeflemeleri öğretilmesi gerekiyor. Uzun vadeli zevk derken �Şu anda bu zevki ertelersem ileride daha kalıcı bir ilişki kurabilirim� tarzında bir bilinç oluşturmak gerekiyor.
Medyada bekâret konusunda da �bekâretin önemli olmadığı� gibi mesajlar veriliyor. Bu konuda neler yapmak lazım?
Popüler kültürde �Bekâret önemli değil, gençliğinizi yaşayın, özgür olun, zincirleri kırın, duvarları yıkın� tarzında bir yaklaşım var. Popüler kültürün bu yaklaşımı Freudyen yaklaşımdır. İnsanın ruh sağlığının bozulmasına yol açan �İnsanın zevklerle yönetilmesi gerekiyor� anlayışının yanlış olduğu yapılan gözlemler sonucu anlaşılmıştır.
Bekâret konusunda da bir gence bunu öğretirken �Bekâret, bir insanın özel ve önemli bir duygusudur, bu özel ve önemli duygu özel ve önemli kişiyle paylaşılır� bilincini vermek gerekir. İnsanın hayatındaki bu özel kişi kimdir? Eşidir. O halde eşi olabilecek kişi olmadıkça bu duyguyu o zamana kadar ertelemesi gerektiği yolunda bir bilinç oluşturulmalıdır gençlerde.
Yine medya tarafından pompalanan �cinsel özgürlük� tabirini nasıl anlamak lazım?
�Cinsel özgürlük� demek rastgele özgürlük demek değildir. Aynı anda üç tane kız arkadaşı olan bir erkeğe �Bu çok etik değil, üç kişiyi bir anda idare ediyorsun. Bu konuda ne diyorsun?� diye sorduğumda �Ben üçünden birini evleneceğim kişi olarak seçeceğim� dedi. �Peki, diğer ikisi ne olacak� dedim. �Bana ne, ben en iyisini seçerim� diyor. Bu delikanlı kendi bencil çıkarı için başkasına zarar verme özgürlüğü görüyor kendisinde. Bu özgürlüğün sonucunda depresyona giren insanlar artıyor. Böyle durumlarda fatura en çok kız çocuklarına çıkıyor. Cinsel özgürlüğün bedelini ödeyenler daha çok çocuklar, gençler olmaya başladı. Bunun sonucunda ruh sağlığı bozuk bir nesil ortaya çıkıyor.
İnsanların ortak yaşam alanları olan park, otobüs gibi yerlerde toplumun diğer fertlerini rahatsız edecek uygunsuz davranışlar sergileniyor. İnsanların toplum içerisinde bu şekilde davranmalarını gerektiren sebepler nelerdir?
Erkeklerin kızlara ilgi duyması, kızların da kendini göstermesi biyolojik bir eğilimdir. Bu hormonal bir durumdur. Bu konuda evrensel psikoloji çalışmaları var. Bu çalışmalarda ortaya çıkan sonuca göre kız en uygun adayın kendisini seçmesi için kendini gösteriyor. Erkek de kendisine ilgi duyan adaylar arasından birisini seçiyor. Bu biyolojik bir eğilimdir.
İnsanı �yiyen, içen, cinselliği yaşayan ve üreyen bir varlık� olarak görme sonucu rastgele cinsellik teşvik edilmiştir. İnsanı �konuşan bir hayvan� gibi görme felsefesi sonucu ortaya çıkan bir durumdur bu.
Ancak, insan konuşan bir hayvan değildir, insanda diğer canlılarda olmayan soyut düşünce yeteneği ve bazı genler var. Bu genler sayesinde insanda geçmiş ve geleceği ile ilgili �farkındalık� vardır. İnsan, �ben kimim, nereye yönelmeliyim, niçin� sorularını soruyor. İkinci olarak kendi varlığının farkında olduğu için �ne olacağım, hayatımın sonu ne olacak� diye gelecek bilinci var. Yani insan sadece biyolojik duygularıyla hareket eden değil, psikolojik duygularıyla da hareket eden bir varlıktır.
Eğer insanı �konuşan bir hayvan� olarak düşünürseniz sizin sorunuzda belirttiğiniz şeyler normal karşılanır ama �insanın var oluş amacı�nı düşünmeye başladığınız anda bunlar normal şeyler değildir.
�Var oluş amacını� düşünen birisi olarak nasıl davranması gerekiyor insanın?
Bunu düşündüğümüz zaman, var oluş amacına uygun yaşamak isteyen, gelecek projesi olan, gelecekle ilgili bir planı ve hedefi olan bir kimsenin cinsellikle ilgili zevklerinin de stratejik düşünce planı içerisinde yer alması gerekir.
Bir de tabii bu kültürel bir olaydır. Kültür, �yaşama amacım yiyip, içip üremekten ibaret� diyorsa o zaman ergen anneleri kabul etmeniz gerekir. Ama kültür bunu kabul etmiyorsa, kültür, iyi insan olmayı hedefliyorsa o zaman insanın cinsel arzularını yönetmesi gerekiyor. Soyut hedefleri olan bir genç, somut zevk tuzaklarına düşmez. Soyut zevkler; düşünerek, zihinsel üretimle, kitap okuyarak, insanlara bir şeyler vererek mutlu olmaktır.
Gençlere soyut zevk hedefleri koyamadığınız zaman genç kendisine somut zevk hedefleri koyar. Bu durumda pozitif hedefler koyup ona yöneltmeyi hedef almamız gerekiyor. Yoksa özgürlüğün bu denli revaçta olduğu günümüzde gençlerin somut zevk tuzaklarına düşmesi çok kolaydır.
Ortak yaşam alanlarında görülen uygunsuz davranışlara nasıl müdahale etmek gerekiyor veya müdahale etmek gerekiyor mu?
Bu gibi durumlarda �ahlak zabıtalığı� yapmak bir sonuç verir mi? Bunu iyi bilmek gerek. Orada �ayıp, günah� tarzındaki yaklaşma sonuç vermez genellikle. Bu tarz davranış içerisinde olanlara nasihat vermeye kalktığın vakit �Sen karışma, sen git evindekine karış� gibi bir karşılığa muhatap da olabiliriz. Böyle bir duruma müdahale etmek aynı zamanda yanlışı savunmak gibi bir neticeyi de doğurabilir. Onaylamadığımızı hissettirmek yeterlidir.
Mesela böyle davranan eğer aileden birisiyse bu davranışın kötü sonuçları neler olabilir onu göstermek lazım. Gazetelerin üçüncü sayfalarında bu tarz yaklaşımlar sonucu meydana gelen olumsuz durumların haberleri vardır. Bu haberleri evde oturup konuşursanız çocuk bunun kötü sonuçlarını öğrenecektir. Ama ona fikir empoze ediyor gibi buyurgan şekilde yaklaşırsanız, yasaklanma duygusuyla birlikte merak ve ilgi artışına sebep olabilirsiniz.
Negatifle uğraşmak yerine pozitif şeyler yapmak lazım. Biz kendi alanımızı bu konuda temiz tutalım, koruyalım. Yasaklarla yönetilmiyor toplum, toplum dinamiği yasaklarla işlemiyor.
Bir bahçede ayrık otları değil de çiçek yetişmesini istiyorsak, hedefimiz ayrık otlarını yok etmek değil çiçekleri çoğaltmak olmalı. Çiçekler çoğaldıkça ayrık otları kendiliğinden yok olacaktır.
İffeti topluma nasıl sunmalı ki hedef haline gelsin, iffetsizliği nasıl anlatmalı ki insanlar ondan uzaklaşsın?
Tabi burada iffeti iyi tanımlamak gerekir. İffet deyince sadece sanki kızlara mahsus bir şey gibi anlaşılıyor. İffet, kız için de erkek için de eşittir aslında. �Erkek iffete önem vermez, kadın daha çok önem verir� gibi bir yaklaşım gerçekçi değil. İffetsizliği kızların yoldan çıkması tarzında düşünüyorsak eğer, bunun sebeplerinden en önemlisi erkeklerdir.
İffet, özel ve önemli bir ilişkidir. Özel ve önemli bir insanın hayatında özel ve önemli kişiyle yaşanır, o da eşidir. İffet kavramını bir insana öğretirken kişinin iffetin içerisindeki çıkarlarını öğretmek gerekiyor. Anne, baba, evlilik, nikâh gibi kavramlara önem vermeden iffeti oluşturamazsınız. �Nikâha gerek yok� diyen bir kimseye iffet kavramını öğretmenin anlamı yok. İffetsizlikle yapılacak mücadelelerde iffetsizliğin kötülüğünü anlatmak yerine evlilik kurumunun önemini ve faydasını güçlendirmek gerekiyor. Evlilik kurumunu güçlendirdiğiniz zaman iffet eğitimi kendiliğinden olur.
Aile faktörünün dışında birçok faktör var insanı etkileyen... Bu dış faktörler insanı nasıl etkiliyor ?
Çocuk, ergenlik dönemine girince aileyi ikinci plana, arkadaş çevresini ise birinci plana alıyor. Burada eğer aile zayıf değil güçlü ise, aile bağları kuvvetli, ev sevimli ve çekici ise çocuk kötü arkadaşla ev arasında bir tercih yapmak zorunda kaldığı zaman evdeki doğruları görür, ona yönelir. Önemli olan evi sevdirmeyi başarmaktır. Burada bizim yapacağız şey aileyi sevimli, çekici, birbirlerini tamamlayan bir öğe haline getirebilmektir