- İçtihadın Kanun Mahiyetini Kazanması

Adsense kodları


İçtihadın Kanun Mahiyetini Kazanması

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
saniyenur
Sun 12 August 2012, 03:14 pm GMT +0200
İçtihadın Kanun Mahiyetini Kazanması

İslâmî kanun ve nizamda herhangi bir ictihad hükmünün kanun mahiyetine girmesi için muhtelif şekiller vardır.

1- Birincisi bütün Ümmet ulemasının bu ko­nu üzerinde icmâ etmeleri.

2- Herhangi bir kimsenin veya bir zümrenin içtihadının, kanun mahiyetinde kabul edile­bilmesi için, bütün müslümanlar tarafından umumî olarak kabul edilmesi gerekir. Halkın da kendiliğinden bu içtihadı hükümlere tâbi olması icabeder. Meselâ, müslüman halkın çoğunlukta bulunduğu ülkelerde yaygın olan Hanefî, Şafiî, Maliki ve Hanbelî fıkıhları gi­bi.

3- Bir ictihad hükmünü, herhangi bir Müslü­man yönetimin kendisine kanun olarak kabul etmesi. Meselâ, Osmanlı devleti Hanefî fıkhı­nı resmî hukuk olarak kabul etmişti.

4- Siyasette, Anayasa hazırlayan bir meşru idare veya kurulun, İslâmî nizam ve kanunlar dairesinde bu içtihadı kanun şekline koyması.

Bunların haricinde ilim ehlinin ictihad ile verdikleri diğer hükümler, umumî kanun ma­hiyetine giremezler. Ancak, fetva olarak ka­lırlar. Fetvahk mahiyetinden ileri gidemezler. Bu da bir tarafa, kadılar (hâkimler) işlerin çö­zümlenmesi ve karara bağlanması hususunda özel mahiyetteki meselelerde de bunları gözönünde bulundurup bulundurmamayı takdir edebilirler. Bunların benzeri üzerine hüküm yürütür veya yürütmezler. Fakat bunlar sahih

manada kanunî mahiyet taşımazlar. Nitekim, Dört Örnek Halife de kendilerinin hususî me­selelerde verdikleri şahsî ictihad hükümleri böyle olmuştur. Bunlar İslâmî temel kanun mahiyetine girmemişlerdir. İslâmî nizamda kadıların içtihâdî hükümlerinin de kanun ma­hiyeti taşımaları düşünülmemiştir (Mevdûdî, islâmî Riyaset).