ehlidunya
Tue 17 August 2010, 01:07 pm GMT +0200
Dolmuş
Bir acelesi olduğunu, onu görür görmez anlamıştım Sağanak hâlinde yağan yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen sağa sola koşuşuyordu
Yanına sokularak:
Hayrola teyzeciğim, dedim Bir derdiniz mi var?
Sıcak bir tebessümle:
Buraların yabancısıyım evlâdım, dedi Hastahane tarafına gidecek bir araba arıyorum
Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, dedim Oraya geldiğimizde size haber veririm
Teşekkür ederek yanıma yaklaştı ve küçük bir çocuk gibi şemsiyemin altına girdi Nurlu yüzü yağmur damlacıklarıyla ıslanmış ve yanacıkları pembe pembe olmuştu
Torunlarımdan biri menenjit geçirdi, diye devam etti Ziyaret saati bitmeden dolaşmak istemiştim
Saatime baktıktan sonra:
20 dakikanız var, dedim Hastahane yakın ama, bu havada pek araba bulunmuyor
Durağa herkesten önce geldiğimiz için dolmuşa da rahatça bineceğimizi zannediyordum Ancak araba yanaştığında, arkamızda duran 4-5 kişinin bir anda hücum ettiğini gördüm
İçeriye doluşan ve arkadaş oldukları anlaşılan adamlara:
İlk önce biz gelmiştik, dedim Sırayı bozmaya hakkınız var mı?
Ön koltukta oturanı:
Hak istiyorsan Hakkâri'ye gideceksin arkadaşım, dedi Hem oradaki haklardan KDV de alınmıyormuş
Bu lâf üzerine attıkları kahkahalarla bindikleri araba sarsılmış ve sinirlerim allak bullak olmuştu
Sakinleşmeye çalışarak:
Ben biraz daha bekleyebilirim, dedim Ama şu ihtiyar teyzenin hastahaneye yetişmesi gerekiyor
Bu defa şoför lâfa karışıp:
Teyzenin arabaya falan ihtiyacı yok be kardeşim, dedi Okuyup üfledi mi hastahaneye uçuverir
Tekrar kopan kahkahalarla birlikte araba uzaklaşıp gitti Yaşlı kadına baktım, tevekkülle susuyordu
5-10 dakika sonra gelen bir başka dolmuşa onunla beraber bindim ve şoföre, teyzeyi hastahanede indirmesini söyledim Yaşlı kadın, yapacağı ziyaretten ümitsiz görünmesine rağmen şikâyet etmiyordu Üstelik trafik de yarı yolda tıkanıp kalmıştı
Şoför:
Yolun bu durumu hayra alâmet değil, dedi Sebebini anlasam iyi olacak
Arabayı çalışır vaziyette bırakıp ileriye doğru yürüdü ve biraz sonra döndüğünde:
Kısmete bak yahu, dedi Bizden önce kalkan dolmuşa kamyon çarpmış
Heyecanla:
Bir şey olmuş mu, diye atıldım Yâni yaralı falan var mı?
Herhalde, diye cevap verdi Dolmuşta bulunanları, teyzenin gideceği hastahaneye kaldırmışlar
Göz ucuyla yaşlı kadına baktım Solgun dudaklarıyla birşeyler mırıldanıyor ve sanki onlar için dua ediyordu
Şoför, koltuğuna yavaşça otururken:
Kısmet işte, diye tekrarlayıp duruyordu Sen kalk koca bir kamyonla çarpış Hem de Türkiye'nin öbür ucundan gelen Hakkâri plâkalı bir kamyonla
Cüneyt Suavi
Bir acelesi olduğunu, onu görür görmez anlamıştım Sağanak hâlinde yağan yağmura aldırış bile etmiyor ve bükülmüş beline rağmen sağa sola koşuşuyordu
Yanına sokularak:
Hayrola teyzeciğim, dedim Bir derdiniz mi var?
Sıcak bir tebessümle:
Buraların yabancısıyım evlâdım, dedi Hastahane tarafına gidecek bir araba arıyorum
Biraz beklerseniz aynı dolmuşa binebiliriz, dedim Oraya geldiğimizde size haber veririm
Teşekkür ederek yanıma yaklaştı ve küçük bir çocuk gibi şemsiyemin altına girdi Nurlu yüzü yağmur damlacıklarıyla ıslanmış ve yanacıkları pembe pembe olmuştu
Torunlarımdan biri menenjit geçirdi, diye devam etti Ziyaret saati bitmeden dolaşmak istemiştim
Saatime baktıktan sonra:
20 dakikanız var, dedim Hastahane yakın ama, bu havada pek araba bulunmuyor
Durağa herkesten önce geldiğimiz için dolmuşa da rahatça bineceğimizi zannediyordum Ancak araba yanaştığında, arkamızda duran 4-5 kişinin bir anda hücum ettiğini gördüm
İçeriye doluşan ve arkadaş oldukları anlaşılan adamlara:
İlk önce biz gelmiştik, dedim Sırayı bozmaya hakkınız var mı?
Ön koltukta oturanı:
Hak istiyorsan Hakkâri'ye gideceksin arkadaşım, dedi Hem oradaki haklardan KDV de alınmıyormuş
Bu lâf üzerine attıkları kahkahalarla bindikleri araba sarsılmış ve sinirlerim allak bullak olmuştu
Sakinleşmeye çalışarak:
Ben biraz daha bekleyebilirim, dedim Ama şu ihtiyar teyzenin hastahaneye yetişmesi gerekiyor
Bu defa şoför lâfa karışıp:
Teyzenin arabaya falan ihtiyacı yok be kardeşim, dedi Okuyup üfledi mi hastahaneye uçuverir
Tekrar kopan kahkahalarla birlikte araba uzaklaşıp gitti Yaşlı kadına baktım, tevekkülle susuyordu
5-10 dakika sonra gelen bir başka dolmuşa onunla beraber bindim ve şoföre, teyzeyi hastahanede indirmesini söyledim Yaşlı kadın, yapacağı ziyaretten ümitsiz görünmesine rağmen şikâyet etmiyordu Üstelik trafik de yarı yolda tıkanıp kalmıştı
Şoför:
Yolun bu durumu hayra alâmet değil, dedi Sebebini anlasam iyi olacak
Arabayı çalışır vaziyette bırakıp ileriye doğru yürüdü ve biraz sonra döndüğünde:
Kısmete bak yahu, dedi Bizden önce kalkan dolmuşa kamyon çarpmış
Heyecanla:
Bir şey olmuş mu, diye atıldım Yâni yaralı falan var mı?
Herhalde, diye cevap verdi Dolmuşta bulunanları, teyzenin gideceği hastahaneye kaldırmışlar
Göz ucuyla yaşlı kadına baktım Solgun dudaklarıyla birşeyler mırıldanıyor ve sanki onlar için dua ediyordu
Şoför, koltuğuna yavaşça otururken:
Kısmet işte, diye tekrarlayıp duruyordu Sen kalk koca bir kamyonla çarpış Hem de Türkiye'nin öbür ucundan gelen Hakkâri plâkalı bir kamyonla
Cüneyt Suavi