meryem
Thu 12 May 2011, 11:23 am GMT +0200
Hz. Zekerîyyâ'nın Duası
Hz. Zekeriyyâ, Süleyman (a.s.)'m neslindendir. Kudüs'te Mescid-i Aksa'da dini reis iken, daha sonra Cenab-ı Hakk O'nu Israiloğulları'na peygamber yapmıştır. Hz. Zekeriyyâ, Işa adında bir hanımla evliydi. Karı-Koca her ikisi de uzun zamandır evli oldukları halde, hiç çocukları olmamıştı. Artık iyice yaşlanmışlar ve bu yaştan sonra da çocuk sahibi olacaklarına dair pek ümitleri kalmamıştı.
Aslında Hz. Zekeriyyâ'nın bir çocuğa çok ihtiyacı vardı. Çünkü yaşı ilerlemiş, üstelik çevresinde kendisine mabette emanet edilen görevi taşıyacak dinî ve ahlakî bakımdan düzgün hiçbir kimse göremiyordu. Bu nedenle sadece babalık duygusunun tatmini için değil, aynı zamanda Yakup ailesinin doğru yolunu devralabilecek bir varis için Rabbine şöyle dua eder.
Rabbinİn rahmetinin Zekeriyyâ kuluna amlışıdır bu.[267]
Hani o, Rabbi'ne gizli bir sesle seslenmişti de.[268]
Şöyle demişti: "Rabbim! İşte karşındayım. Kemik gevşedi bende, ihtiyarlıktan başım beyaz alevle tutuştu. Sanayakarma konusunda ise Rabbim, hiç bedbahd olmadım."[269]
"Ben, arkamdan gelecek yakınlarımdan endişe ediyorum. Kcınm sa kısır. O halde, halından bana bir dost bağışla;[270]
ki hem bana mirasçı olsun; hem de Yakub hanedanına mirasçı olsun. Ve, onu hoşnutluğunu kazanmış bir kul eyle Rabbim!"[271]
Hz. Zekeriya'nm yapmış olduğu bu duadan şu dersler çıkarılabilir:
1) Duasını gizli yapması:
Ebu's-Suud'un açıklamasına göre, Hz. Zekeriyyâ duasını güzel bir edeb içerisinde yapmıştır. Çünkü Cenab-ı Hakk'a nis-betle gizli ve açık her türlü dua eşit olduğu halde, Hz. Zekeriyyâ ihlaslı, riyasız ve insanların kınamasını dikkate alarak duasını gizli yapmayı tercih etmiştir.[272]
2) Duada ihtiyarlığım şefaatçi olarak arzetmesi:
Görüldüğü gibi Hz. Zekeriyyâ, Cenab-ı Hakk'a maksadını açıklamadan önce üç özelliğini gündeme getirmişti:
a) Kemiklerinin zayıf olduğunu: Bununla, ihtiyarlıkta artık iyice yol aldığını, kabir kapısına doğru yaklaştığını ifade etmek istiyordu.
b) Başındaki saçların ihtiyarlığa işaret olan beyazlığının, ateşin alevi gibi alevlendiğini ve tamamen siyahlığının gittiğini.
c) Daha evvel yaptığı dualarının ilahi dergahta reddolun-madığını.
Şimdiye kadar yaptığı bütün dualarını, Cenab-ı Hak kabul etmişti. Şimdi ise daha fazla ihtiyaç içinde, kudret ve kuvveti kalmamış bir halde dua ediyordu. Böyle bir duanın kabulü Cenab-ı Hakk'a daha layıktı.[273]
Cenab-ı Hakk, Hz. Zekeriyyâ'mn bu duasını kabul etmekte gecikmez. Derhal Cebrail'i göndererek durumu O'na müjdeler.
Ey Zekeriyyâ! Biz sana bir oğul müjdeliyoruz', Adi Yahya, daha önce ona hiç kimseyi adaş yapmadık.[274]
Dedi: "Rabhim! Benim için oğul nasıl söz konusu olur? Karım doğurganlığım yitirmiştir; bense yaşlılığın gerçekten en İleri basamağına ulaştım."[275]
"Bu budur" dedi. Rabbin şöyle buyurdu: "Onu yapmak benim için çok kolaydır. Nitekim daha önce de sen hiçbir şey değilken seni yaratmıştım."[276]
Dedi: "Rabbim, bana bir işaret ver." Cevap verdi: "işaretin, sapasağlam olduğun halde, uç gece insanlarla konuşmamalıdır."[277]
Bunun üzerine Zekeriyyâ, yakarış yerinden ayrılıp halkının karşısına geçti ve onlara, "sabah-akşam teşbih edin" diye işaret verdi.[278]
Kur'an-ı Kerim'de, Hz. Zekeriyyâ (a.s.)'m yapmış olduğu bu duanın içeriğini taşıyan benzer iki dua daha yer almaktadır. Biz sadece bu duaları ifâde eden ayetleri vermekle yetiniyoruz.
Orada, Zekeriyyâ dua edip, "Ya Rabbii Bana senin tarafından temiz bir zürriyet ihsan et. Sen duayı işitirsin" dedi.[279]
Ve Zekeriyyâ Rabbine: "Rabbim! Beni yalnız bırakma. Sen, mirasçıların en hayırlısısın."[280]
Kendisine hemen cevap vermiş, Yahya'yı ona hediye etmiş, karışım kendisi için doğurmaya elveriri hale getirmiştik. Onlar, hayırlarda yarışırlar; umarak ve korkarak bize yalvarırlardı. Onlar, bize ürpererek saygı gösterirlerdi.[281]
[267] Meryem/2
[268] Meryem/3
[269] Meryem/4
[270] Meryem/5
[271] Meryem/6
[272] M. Vehbi, VIII, s. 3187
[273] Bediüzzaman Said Nursi. Lem'alar, 222.
[274] Meryem/7
[275] Meryem/8
[276] Meryem/9
[277] Meryem/10
[278] Meryem/İl
[279] Al-i İmran/38
[280] Enbiya/89
[281] Enbiya/90 Necmettin Şahinler, Kur’an’da Peygamber Duaları, Beyan Yayınları, İstanbul 2002: 72-74.