- Hz. Sehl bin Hanıf

Adsense kodları


Hz. Sehl bin Hanıf

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Wed 4 May 2011, 03:31 pm GMT +0200
Hz. Sehl Bin Hanıf (R.Anh)




Uhud gazasında bir ara Müslümanlar geri çekilir, dağılır gibi oldular. Bu sırada hiçbir şey düşünmeyen, sadece Peygamberimizi düşünen Sehl bin Hanîf, parçalanıp ölünceye kadar, O'nu korumaya canla başla çalıştı. Bu aşk ve heyecanla vücudunda birçok ok yarası bulunmasına rağmen, savaşa devam ediyordu. Savaşın en şiddetli anında Peygamberimizi bularak etrafındaki müşriklere karşı ok atmaya başladı. Hatta müşriklerin dikkatlerini dağıtmak ve kendi üzerine çekmek için gür sesi ile ortaya çıkarak müşriklere:

“Sehl'i nişan alınız. Oklarınızı ona atınız. Belki onu bu yüzden daha kolay vurursunuz,” diyerek elinde bulunan oklar bitinceye kadar onlarla savaştı. Bu haliyle onu gören Peygamberimiz de buyurdu ki:

“Sehl'e ok yetiştiriniz. Çünkü o, Sehl'dir, rahat, iyi ok atar.”

Ve o gün Sehl müşriklerden birçoğunu öldürdü.

Sehl bin Hanîf, Hendek gazası hazırlıklarında ve hendek kazmada hiç durmadan akıllara durgunluk veren gayretle çalıştı. Bu gazada müşriklere çok ok atmış, Peygamberimizin sevgisini daha çok kazanmıştı. Hendek savaşından hemen sonra Beni Kureyza gazasına katılarak onların üzerler­ine yürüdü. Burada da büyük kahramanlıklar gösterdi. Daha sonra hicretin altıncı yılında yapılan Hayber gazasına katıldı. Hicretin sekizinci yılında yapılan Mekke fethine katılarak, hemen bunun ardından Huneyn gazasına işitirak etmiştir.

Hicretin dokuzuncu yılında, Peygamberimiz Tebük savaşı hazırlığına başlayınca, bütün Ashabı yardıma çağırdı. Peygamberimizin teşviklerinin sonunda bilhassa zengin olanlar çok miktarda yardım ettiler. Bu hâli gören Sehl bin Hanîf çok duygulandı. Fakir olduğu ve Peygamberimizin bu yardım da'vetine katılamadığı için çok üzüldü. Hemen eve gidip çocuklarının ihtiyaçları için ayırmış olduğu iki ölçek hurmayı getirerek Peygamberimize teslim etti ve dedi ki:

Ey ALLAHû Teâlâ'nın Rasûlü! Bundan başka evde yiyecek hiçbir şey­imiz yoktur. Bu benim ve kızımın yardımlarıdır. Kabul buyurunuz ve bize bereketle dua ediniz.Peygamberimiz Sehl bin Hanîf'in getirdiği hurmaları bizzat kendi mübarek elleriyle diğer hurmaların üzerine koyup bereketle duâ etti.

Bu hali gören, İslâmiyeti kalben kabul etmeyen münafıklar, "ALLAHû Teâlâ'nın Sehl bin Hanîf in iki ölçek hurmasına ihtiyacı yoktur" diyerek onun bu istek ve arzusunu ayıplayarak kınamışlardı. Hatta Seh! bin Hanîf'in ALLAHû Teâla'ya ve Peygamberimize karşı olan samimî duygu içerisindeki davranışını hafife alarak, Medîne şehrinin sokaklarında alay konusu ettiler. Sokakta onu gördükleri zaman ona bakarak güldüler.

Münafıkların bu davranışları üzerine; ALLAHû Teâlâ, Kur'ân-ı Kerîm'in Tevbe sûresinin yetmiş dokuzuncu âyet-i kerîmesini indirdi. Burada meâlen buyuruldu ki:

"Sadaka hususunda bağışlarda bulunan mü'minlerle, bir türlü gücünün yettiğinden başkasını bulamayan fakirlerle başka türlü eğlenenler yok mu? ALLAH onları maskaraya çevirmiştir. Onlar için pek acıklı bir azâb vardır."

ALLAHû Teâlâ bu âyet-i kerîme ile Seh! bin Hanîf ve diğer Ashâb-ı Kiramın samimî hareketlerini övdü. Münafıkları ise susturdu.

Sehl bin Hanîf, dört halîfe döneminde çeşitli yerlerde valilik yapmıştır. En son Hz. Ali, onu Fars vilâyetinin genel valiliğine tayin etti. Burada da ahlâk ve fazîleti ile İslâmiyete çok hizmetleri oldu. Kûfe'de 659'da vefat etti. Oraya defnedildi. [88]

Sahabe fıkhı; intak ve inkılab fıkhıdır. ALLAH yolunda malını, mesaisi­ni intak etmeyen ve inkılabçı olamayanlar, sahabe fıkhından birşey anlayamazlar.



[88] Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-İsabe Fi temyizi Sahâbe/İbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayattı's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el- Başa, Beyrut/ty