saniyenur
Wed 22 August 2012, 09:16 pm GMT +0200
2- Hz. Peygamber'in Âyet Hakkında Soru Sorarak Âyetin Manasını Açıklaması
Bu Rasûlullah'ın herhangi bir âyeti okuyarak "mânası nedir bilir misiniz?", "Bu ayetin ne hakkında indiğini bilir misiniz?" gibi muhataplarının dikkatini çekecek bir soru sorması suretiyle olur. Soru bazen ayette geçen bir kelime ile ilgili olur. Bazı hallerde de "Niçin güldüğümü biliyor musunuz?" gibi, ayet ile ilgili olmadığı halde, verdiği cevap bir ayetin tefsiri olur.. Maksat, etrafındakilerİn zihinlerini yeni bir şey öğrenmeye hazırlamaktır. Meselâ: Hz. Peygamber, "Kim Benim zikrimden yüz çevirirse onun hakkı da dar bir geçimdir..." (20: 124) ayeti, biliyor musunuz kimin hakkında inzal buyurulmuştur? diye sorunca dediler ki; "ALLAH ve Rasûlü pek iyi bilir." Buyurdu: " O, kâfirin kabrinde göreceği azaba dairdir..." Rasûlullah bundan sonra, ona doksan dokuz yılan musallat kılınıp, kıyamete kadar onu ısıracaklarını bildirmiştir (Taberî, İbni Kesir, Müsned-i Ahmed, Müstedrek).
Bu hususta bir başka misâl: Rasûlullah "O gün (yer) bütün haberlerini anlatacaktır" âyetini okuyarak, "Onun haberleri nedir, bilir misiniz?'dedi. "ALLAH ve Rasûlü pek iyi bilir" dediler. Buyurdu: "Onun haberleri, sırtında taşıdığı her erkek ve kadın hakkında 'falan gün, falan şeyi yaptı' diyerek şahitlik yapmasıdır." (Tirmizi, Terfsiru'n-Nesâi, İbni Kesir).