hafiza aise
Fri 27 May 2011, 11:56 am GMT +0200
3— Hz.Peygamber'in (s.a.) Tasarrufları:
Liânla ilgili hadislerden çıkarılan hükümlerden birisi de şudur: Hz. Peygamber (s.a.) sadece vahiyle ve bir de Allah'ın kendisine gösterdiği şeylerle hükmediyordu. Bizzat kendi görüşü ile hükmetmiyordu. Çünkü, vahiy gelinceye kadar hükümde bulunmamıştı. Kur'an inince de Uveymir'e: "Senin ve eşin hakkında âyet indi. Git onu getir!" buyurmuştu. Rasülullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah emrolunmadığım bir sünneti aranızda ihdas ettiğim için beni sorguya çekmeyecektir." [1026] Bu durum yargıda (kaza), ahkâm vaz'ın-da ve küllî (genel) sünnetlerle ilgili konulardadır. Ama ahkâm vaz'ı ile ilgisi bulunmayan, belli bir yerde konaklamak, belli bir adamı emîr tayin etmek ve, "Durum hakkında onlarla istişarede bulun."[1027] emrinin bir gereği olarak yapılması gereken istişarelerle ilgili benzeri konulara gelince; bu gibi yerlerde içtihada (re'y) yer bulunmaktadır. Hurma aşılanması hakkında buyurdukları: "O sadece benim uygun bulduğum bir görüştür."[1028] hadisi bu kabilden olmaktadır. Ahkâm ve küllî sünnetler ise tamamen farklıdır.
Hadislerden çıkarılan bir diğer hüküm de şudur: Hz. Peygamber, Uveymir'e karısını getirmesini emretmiş ve Hz. Peygamberin huzurunda liânda bulunmuşlardır: Bundan liânın ancak devlet başkanı ya da onun naibinin huzu-1 runda yapılabileceği ve tebâdan olan fertlerin kendi aralarında liânda bulunamayacakları çıkar. Nitekim kişilerin kendi başlarına hadlerin uygulanmasına kalkışma yetkileri de yoktur. Bu yetki sadece devlet başkanı ya da onun naibine aittir. [1029]
[1026] Elimizdeki hadis kitaplarında bu rivayeti buiamadık.
[1027] Âl-i İmrân, 3/159.
[1028] Hadisi bu lafızla bulamadık. Fakat benzeri ifadelerle sahih olarak çeşitli hadis me rında zikredilmiştir. Meselâ bk. Ahmed, 6/123; İbn Mâce, 2471.
[1029] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/462-463.
Liânla ilgili hadislerden çıkarılan hükümlerden birisi de şudur: Hz. Peygamber (s.a.) sadece vahiyle ve bir de Allah'ın kendisine gösterdiği şeylerle hükmediyordu. Bizzat kendi görüşü ile hükmetmiyordu. Çünkü, vahiy gelinceye kadar hükümde bulunmamıştı. Kur'an inince de Uveymir'e: "Senin ve eşin hakkında âyet indi. Git onu getir!" buyurmuştu. Rasülullah (s.a.) şöyle buyurmuştur: "Allah emrolunmadığım bir sünneti aranızda ihdas ettiğim için beni sorguya çekmeyecektir." [1026] Bu durum yargıda (kaza), ahkâm vaz'ın-da ve küllî (genel) sünnetlerle ilgili konulardadır. Ama ahkâm vaz'ı ile ilgisi bulunmayan, belli bir yerde konaklamak, belli bir adamı emîr tayin etmek ve, "Durum hakkında onlarla istişarede bulun."[1027] emrinin bir gereği olarak yapılması gereken istişarelerle ilgili benzeri konulara gelince; bu gibi yerlerde içtihada (re'y) yer bulunmaktadır. Hurma aşılanması hakkında buyurdukları: "O sadece benim uygun bulduğum bir görüştür."[1028] hadisi bu kabilden olmaktadır. Ahkâm ve küllî sünnetler ise tamamen farklıdır.
Hadislerden çıkarılan bir diğer hüküm de şudur: Hz. Peygamber, Uveymir'e karısını getirmesini emretmiş ve Hz. Peygamberin huzurunda liânda bulunmuşlardır: Bundan liânın ancak devlet başkanı ya da onun naibinin huzu-1 runda yapılabileceği ve tebâdan olan fertlerin kendi aralarında liânda bulunamayacakları çıkar. Nitekim kişilerin kendi başlarına hadlerin uygulanmasına kalkışma yetkileri de yoktur. Bu yetki sadece devlet başkanı ya da onun naibine aittir. [1029]
[1026] Elimizdeki hadis kitaplarında bu rivayeti buiamadık.
[1027] Âl-i İmrân, 3/159.
[1028] Hadisi bu lafızla bulamadık. Fakat benzeri ifadelerle sahih olarak çeşitli hadis me rında zikredilmiştir. Meselâ bk. Ahmed, 6/123; İbn Mâce, 2471.
[1029] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/462-463.